HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
17 Ocak 2012 Salı - 15:56

İşte Türkiye'nin en sakin şehirleri

Sınırlarımıza Seferihisar ile girdi, sayıları kısa sürede sekize yükseldi. İtalya'da doğan 'yavaş şehir' akımı bugün Halfeti'ye kadar ulaştı. Yerel üretimin, sakinliğin, geleneksel yapıların başrolde olduğu sakin şehirlerle tanışma zamanı.

İşte Türkiye nin en sakin şehirleri

Avrupa’da başta İtalya olmak üzere Avusturya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Norveç, Polonya, İspanya, İsveç ve İngiltere ile Güney Kore ve Avustralya gibi 25 ülkeden 150 küçük nüfuslu kentin üyesi olduğu ‘Sakin Şehirler’ örgütlenmesine Türkiye’den ilk katılan, İzmir’in Seferihisar ilçesi olmuştu. 2009’da Seferihisar’ın üye olmasının ardından 2011 yazında Muğla’nın Akyaka, Aydın’ın Yenipazar, Çanakkale’nin Gökçeada ve Sakarya’nın Taraklı ilçeleri de kabul edildi. Doğa Derneği’nin Radikal gazetesindeki haberine göre, Isparta’nın Yalvaç, Kırklareli’nin Vize ve Ordu’nun Perşembe ilçeleri de başvurularına yanıt bekleyen ilçeler.

‘EKMEĞİMİZ BÜYÜDÜ’

Seferihisar, İzmir’in 44 kilometre güneyinde yer alıyor. Nüfusu yaklaşık 30 bin. 49 kilometre sahil şeridine sahip olan ilçe, sınırları içindeki sit alanları ve askeri alanlar nedeniyle fazla binalaşmanın olmadığı için geri planda kalmıştı. Bu, olumsuz bir durum olarak görülüyordu.

Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Cittaslow kavramından haberdar olup harekete geçmesiyle Seferihisar bugün bir ‘Cittaslow’. Soyer, “Bir kentin doğasını, tarihini, esnafını, yemeklerini o kenti o kent yapan özelliklerini korumadan kalkınmasının zararlarını fark ettik. Hayalimiz, yaptıklarımızla diğer kentlere bu kavramlara saygı duyarak da kalkınabilecekleri mesajını vermek” diyor.
İlçe sakinlerinden Pembe Deniz Sığacık Kaleiçi Pazarı’nda her pazar evinde ürettiklerini satışa çıkaran bir ev hanımı. İlçesinin sakin şehir olmasının kendisine kattıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Cittaslow’un, yerel üreticiyi destekleme kriterinden yola çıkarak belediyenin açtığı Kaleiçi Pazarı’nda ürünlerimizi pazara çıkartıyoruz. Ev hanımları olarak para kazanmaya başladık. Eskiden evde oturur, ev gezmesine giderdik. Eşimizden pazar parası isterdik. Şimdi kazandığımızla eve katkı yapıyoruz. Tezgâhımda yaptığım her türlü reçelim var. Sakin şehir olmamız çok faydalı oldu. Ekmeğimiz büyüdü, Seferihisar’a ilgi arttı.”
Yerel yemek yapan lokantalar, ilçeye özgü ürünlerin satılabildiği pazarlar, güneş enerjili aydınlatmanın kullanıldığı peyzaj projeleri, bedelsiz bisiklet kiralanabilen garaj ve bisiklet yolları, pazarda naylon yerine file torba ile Seferihisar yavaş şehir şartlarını yerine getiriyor. Birliğin en büyük organizasyonu da 2013 Haziran’ında 150 belediye başkanı, Cittaslow yetkilileri ve gönüllülerinin katılımıyla burada gerçekleşecek.

NEREDEN ÇIKTI BU ‘YAVAŞ ŞEHİR’?

1986’da Roma’da ünlü İspanyol Basamakları Meydanı’nda bir fast food dükkânı açılır. Başta gazeteci Carlo Petrini olmak üzere birçok kanaat önderi ve esnaf, İtalya gibi mutfağıyla gurur duyan bir ülkenin kalbinde dünyanın her yerinde bulabileceğiniz böyle bir dükkânın açılmasına karşı çıkar. Tepkiler sonuç verir, dükkân kapanır. Bu zafer, ‘Slow Food’u, bugün 150 ülkede 100 binden fazla üyesi olan bir sivil toplum örgütü haline getirir.

Yemek kavramının karın doyurmakla sınırlı olmadığını, yemek yemenin tohum aşamasından sunumuna kadar iyi, temiz ve adil olması gerektiğini savunuyor Slow Food Hareketi. Hareketin doğumundan 13 yıl sonra, felsefesinin kentlere uygulanmasıyla Cittaslow Birliği kuruldu. 1999’da Greve in Chianti Belediye Başkanı Paolo Saturnini önderliğinde üç belediye başkanı tarafından kurulan Cittaslow Birliği ‘yavaş’ felsefesine ve kendi özelliklerine sahip çıkan kentlerin bir araya geldiği bir birlik haline geliyor. Cittaslow yönetimi birliğin yavaş kimliğinin bozulmaması için yeni üyelerin gerçekleştirmesi gereken 59 adet kriter belirliyor. Cittaslow kavramı, küreselleşmenin getirdiği sıradanlaştırmaya karşı gelen kentlerin kendi değerlerine sahip çıkarak kalkınmasını öngörüyor. Kentlerin yerel yemeklerine, esnafına, kendi gelenek, görenek ve tarihine sahip çıkmasını ve onları koruyarak dünya üzerinde diğer milyonlarca kentten farklı bir noktada bulunmasını ön plana çıkarıyor.

Cittaslow, sadece kentin tarihsel zenginliklerine sahip çıkmayı değil, bilim ve teknolojiyi kent kalkınmasında en yaygın şekilde kullanmayı, yönetime katılımı en geniş ve demokratik formlarda gerçekleştirmeyi, bütün bunları gerçekleştirirken, doğayı ve çevreyi korumayı gerektiriyor.

NASIL YAVAŞ ŞEHİR OLUNUR?

‘Sakin şehir’ olabilmek için çevre ve altyapı politikaları, kentsel kalite, yerel üretimi korumak, misafirperverlik ve Slow Food aktivitelerinin desteklenmesi adı altında yedi başlıktaki 59 kriterin uygulanması gerekiyor.

Nüfusun elli binden az olması
Geleneksel yapıların korunması
Trafiğin azaltılması
Yerel ürünlerin kullanılması
Yenilenebilir enerji kullanılması
Fast Food dükkânları yerine yerel yemeklerin sunulduğu restoranların desteklenmesi
Eski yapıların restore edilmesi
Gürültü kirliliğinin engellenmesi
Hava kalitesinin yükseltilmesi
Organik ürün üretilmesi
El sanatlarının korunması gerekir

PEKİ SEFERİHİSAR’DA NE DEĞİŞTİ?

Kadınlar üretime katılmaya başladı. Kurulan üretici pazarları sayesinde ürünlerini aracısız satabilen insanlar köylerin boş duran arazilerini kullanmaya başladı.
Seferihisarlılar pazarda Adana’da yetişen bir ürünü almak yerine Seferihisar’da yetişen bir ürünü almaya başladılar. Böylece o ürünün Adana’dan getirmek adına gerçekleştirilen karbon salımı engellenmiş oldu.

İnsanlar çevreye, geri dönüşüme daha duyarlı hale geldi.
Tek kalkınma yolunun kıyılara musallat olan betonlaşma olmadığı, kentlerin doğal yapılarına, yerel özelliklerine sahip çıkarak da kalkınabilecekleri görüldü.

YENİ ADAY GÜNEYDOĞ’DAN

Halfeti ilçesi tarihi, doğası, mimarisi, mutfağıyla alternatif bir kentsel yaşam alanı olarak birliğe başvurdu. Halfetili Nihat Özdal “İlçe 4 bin yıllık tarihi, 200 yıllık tarihi camii, kesme taş sokakları, bisiklet, kano parkurları, Değirmen Deresi Vadisi, çizgili sırtlanı, tekne turları, yüzer lokantaları, incir kavurması, kebat reçeliyle bunu fazlasıyla hak ediyor” diyor.

NE ÇEVRE KİRLİLİĞİ VAR NE GÜRÜLTÜ

Muğla’ya bağlı Akyaka; sırtını yeşil dağlara, eteklerini mavi sulara yaymış sessiz, sakin, huzur dolu bir kasaba. Çevre ve gürültü kirliliği yok. Etrafınızda gözü rahatsız eden bir yapılaşma yok. Kendine has mimari özellikteki ahşap evleri, binlerce yıldır Güney Batı Anadolu’da yaşayan çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan tarihi dokusu ile Türkiye’nin yeni sakin şehri.

TÜRK VE RUM KÜLTÜRLERİ BİR ARADA

Çorak topraklarda bereket tanrısı olarak adlandırılan Imbrasos’un bolluk diyarı olarak bilinen İmroz, bugünkü adıyla Gökçeada, Homeros’un İlyada destanında deniz tanrısı Poseidon’un adası olarak geçer. Çanakkale’ye bağlı ada turizmin yanı sıra zeytincilik, arıcılık, bağcılık, balıkçılık ve organik tarım ile öne çıkıyor. Türk ve Rum kültürünün iç içe yaşadığı ada bu günlerde altın madeni tehdidi altında.

OSMALI DÖNEMİNİN SAKARYA’DAKİ TANIĞI

Helenistik dönemden günümüze birçok medeniyetin hüküm sürdüğü Taraklı, Sakarya’ya bağlı. Osmanlı dönemine tanıklık eden evleri, konakları ve dar sokaklarını süsleyen arnavut kaldırımlarıyla ünlü. Sakin şehir olmasıyla tarihi dokusu artık daha iyi korunacak.

AYDIN’IN EN KÜÇÜK İLÇESİ

Milli mücadele kahramanlarından Yörük Ali Efe”nin yaşadığı Yenipazar, Aydın’ın yüzölçümü en küçük ve nüfusu en az olan ilçesi. Sakin şehir ilan edildikten sonra ‘Tarihi bodrumlardan çıkaralım’ kampanyası ile evlerde bir köşede unutulmuş, tarihi değer taşıyabilecek eşyalar toplanmaya başlandı.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Çiğli’de bisiklet yarışı nefes kesti
Ege Pedal Spor Kulübü tarafından, Çiğli Belediyesi ile Çiğli Kaymakamlığı ...
Mali polisten Bayraklı’ya şok baskın!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik baskınların yankıları sürerken ...
Eski başkanlar Abdül Batur’u ziyaret etti
Kurucu Başkanlığını eski Bornova Belediye Başkanı Cengiz Bulut’un yaptığı ...
 
Karşıyaka'dan hayvan sahiplerine poşetli uyarı
Karşıyaka Belediyesi, hayvan sahiplerinin çevre konusunda daha dikkatli ...
Karşıyaka bilim müzesi ziyaretçi rekoru kırıyor
Karşıyaka Belediyesi’nin Bahçeşehir Koleji işbirliğinde 2009 yılında hizmete ...
Semtevleri başarıdan başarıya koşuyor
Balçova Belediyesi’nin ev hanımlarına meslek edindirmek ve sosyal dayanışmayı ...
 
İlçe belediyelerden isyan!Ya yetki verin ya kapatın
Büyükşehir Belediye Kanunu ve onu takip eden yasal düzenlemelerle son ...
İZSU’ya büyük ödül
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü’nün geliştirdiği bilgi ...
Toplum Sağlığı Timi'nin 2012 hedefi 5 bin kadına ulaşmak
İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’nin 2008 yılından bu yana ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva