Adalet Bakanlığı’’ndan iki müfettişin altı aydır İstanbul'da, Beşiktaş'taki ağır ceza mahkemeleri başta olmak üzere çeşitli adliyelerde görev yapan 50'ye yakın hakim ve savcı hakkında organize suç örgütlerinden maddi menfaat temin ettikleri iddiasıyla soruşturma yürüttükleri ifade edildi.
Sabah gazetesinin haberine göre altı aydır yürütülen bu "çok gizli" idari soruşturma kapsamında hakim ve savcıların yurtiçi ve yurtdışındaki malvarlıklarını araştırıyor. Yargıyı sarsan soruşturmanın asıl amacı uyuşturucu kaçakçılarından ve çetelerden haksız kazançla elde edilen paralara ulaşmak.
Müfettişler paranın izini sürerek somut delillere ulaşmak için öncelikle hakim ve savcıların ve birinci derece yakınlarının tapu-banka kayıtlarını titizlikle inceledi. Ancak rüşvet skandalına karışan yargı mensuplarının veya yakınlarının üzerinde dikkat çekici bir malvarlığı artışına şimdilik rastlanmadı. Bunun üzerine müfettişler, adliyedeki üst düzey görevlilere ve memurlara hakim ve savcıların gayri resmi malvarlıklarının bulunup bulunmadığını sordu.
Müfettişler ayrıca hakim ve savcıların yurtdışı giriş- çıkış kayıtlarını da mercek altına aldı. Yapılan inceleme sonucunda soruşturmada adı geçen yargı mensuplarının çoğunun Ukrayna başta olmak üzere eski Doğu Bloku ülkelerine sık sık seyahate gittiği belirlendi. Soruşturma, İstanbul Beyoğlu, Beşiktaş ve Fatih adliyelerinde yürütülüyor. Ağır ceza, asliye ceza ve sulh ceza mahkemelerindeki hakimlerle ilgili yapılan soruşturma kapsamında şüpheli hakim ve savcıların yanı sıra çok sayıda tanık hakim, savcı ve yazı işleri müdürü de dinlendi.
Soruşturmanın G.S. adlı hukuk bürosu sahibi bir kadının uyuşturucu ve çete davalarında arabulucu olarak hakim ve savcılarla görüştüğünün tespit edilmesiyle başladığı öğrenildi. G.S'nin telefonları dinlemeye alınınca organize suç örgütlerinden yargı mensuplarına uzanan derin ilişkiler ağı ortaya çıkarıldı.
G.S, delillerin elde edilmesinden sonra Emniyet'te sorguya alındı. Polis, G.S'nin önüne çok sayıda telefon görüşmesinin dökümlerini koyunca G.S, kendi isteğiyle "itirafçı" olup hakim ve savcılarla olan derin ilişkilerini açıkladı. G.S, yanında çalıştırdığı avukatlar vasıtasıyla çete davalarının sonuçlarını nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde anlattı.
1 MİLYON EURO'YA VARAN RÜŞVET
G.S. ifadesinde hakimlere büyük rüşvetler ödediğini açıkladı. Çete lideri rüşvet alındıktan sonra tahliye ediliyor. Daha sonra, sonucu önceden belli olan dava için göstermelik bir savunma hazırlanıyor. Yıllar süren formalite bir yargılama sonucunda da çetenin istediği şekilde karar veriliyor. Davalarda tahliye başına verilen rüşvetin 500 bin ile 1 milyon Euro arasında değiştiği kaydediliyor.
G.S'nin, hakkında iddialarda bulunduğu sekiz hakim kendisine dava açınca kaybolduğu belirtiliyor. Rüşvet aldığı iddia edilen mahkeme başkanlarının, rüşvet çarkına uymayan mahkeme üyelerini başka yerlere sürdürdüğü iddia edildi. Bazı hakimlerin de rüşvetle verilen kararları sindiremeyerek tayin talebinde bulunduğu anlatılıyor.
Hakkında soruşturma yürütülenler arasında Beşiktaş'taki özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde görevli mahkeme başkanları ile hakimler de bulunuyor. Adalet Bakanlığı müfettişleri, soruşturmada adı geçen yargı mensuplarını "şüpheli" sıfatıyla sorguluyor.
HAKİMLERİN GARSONİYERLERİ
Bu arada Emniyet'in elinde bazı hakimlerin garsoniyer olarak kullanılan evlere kadınlarla birlikte girip çıkarken çekilmiş gizli görüntülerinin bulunduğu öğrenildi. Garsoniyerlerin adreslerini yine G.S'nin verdiği belirtildi.
Müfettişlerin soruşturduğu konulardan biri de Fikret Eskin adlı bir uyuşturucu kaçakçısının yargılandığı davada hakime rüşvet verildiği halde tahliyenin gerçekleşmemesi nedeniyle baş gösteren anlaşmazlık. Hakime para verildiği halde davalardan birinde tahliye gerçekleşmeyince Fikret Eskin'in ailesinin, avukat K.K'yi tehdit ettiği öne sürülüyor.
HAKİME TEHDİT
Bu hakim sayesinde Fikret Eskin'in 500 bin euro karşılığında yargılandığı davalardan birinden beraat ettiği, ancak diğer davada rüşvet verdiği halde "işini gördüremediği" iddia ediliyor. Bunun üzerine Eskin'in yakınlarının K.K'ye "Ya tahliye kararını al ya da canını alırız" dediği iddia edildi.
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan savcılardan birine, ABD'nin uyuşturucu kaçakçıları listesinde yer alan PKK bağlantılı Cumhur Yakut'un akrabası İslam Yakut'la ilgili Özel Yetkili bir Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davada İslam Yakut hakkındaki yakalama kararını ısrarla neden kaldırtmak istediği soruldu.
İZİNDEYKEN TAHLİYE
Sorgulanan bir mahkeme başkanına da Kasımpaşa'daki bir çetenin davasıyla ilgili sorular yöneltildi. İddialara göre bu davada para bekleyen bir mahkeme başkanı çeteden beklediği parayı almayınca tahliyeyi geciktirdi. Başkan izindeyken çete tahliye edildi. İzinden dönen başkan, "Bu adamları ben izindeyken niye tahliye ettiniz?" diyerek diğer hakimlere fırça attı.(NTV)