İZMİR - Avrupa ülkelerinde fizyoterapist başına düşen kişi sayısı ile karşılaştırıldığında, Türkiye nüfusu için yaklaşık 5 bin olan fizyoterapist sayısının yetersiz kalıyor. Çağın getirdiği yeni hastalıklar ve tıbbi olanakların artmasıyla insan ömrünün uzaması sonucu, fizyoterapistin büyük rol oynadığı yaşam kalitesine verilen önemin her geçen gün artıyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan İzmir Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Özgür Bozan, “Hizmet sunumu ve istihdam açısından Türkiye’de çok sayıda Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü mezununa ihtiyaç var” dedi.
İzmir Üniversitesi’nin bu yıl ilk kez Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’ne öğrenci alacağını hatırlatan Bozan, bu eğitimi veren az sayıdaki vakıf üniversitesinden biri olduklarını ve YGS-2 puanı ile başvuran sadece 60 öğrenciye bu eğitimin sunulacağını hatırlattı.Fizyoterapistler, hem sağlıklı bireyler için koruyucu fiyoterapi, hem de hasta bireylerde hareket ve fiziksel fonksiyon bozukluklarının ortadan kaldırılması veya iyileştirilmesi amacıyla fizyoterapi programlarını belirlenmesi, planlanması ve uygulaması noktasında görev yapıyor. Yrd. Doç. Dr. Bozan, ayrıca Türkiye’de yaklaşık 10 milyon engellinin bulunduğu göz önünde tutulursa fizyoterapiste ne kadar ihtiyaç olduğunun ortaya çıkacağını sözlerine ekledi.
Gelecekte ihtiyaç daha da artacak
Günümüzde çeşitli nedenlerle fizyoterapiste duyulan ihtiyacın arttığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Bozan, “4 yıllık üniversite eğitimi, bilimsel formasyonunu çağdaş düşünce ve yaklaşımlar ile şekillendirebilen fizyoterapistler yetiştirilmesinde çok etkilidir. Günümüzde, fizyoterapistler hareket ve fonksiyonun çeşitli nedenlerle tehdit edildiği bütün durumlarda bağımsız hareket ve sağlıkla ilgili yaşam kalitesinin arttırılmasında her geçen gün sayıları artan yaklaşımlarla hizmet vermektedirler. Dünyada ve ülkemizde toplumların bu gün ve gelecekteki olası ihtiyaçları fizyoterapistlik mesleğinin gelişimini kaçınılmaz kılmaktadır. Önemli bir nokta da Fizyoterapistlik mesleğinin ülkemizde ve dünyada bu alanda iş bulabilme sorununun olmayışıdır” diye konuştu.
Kariyer olanakları çok geniş
Hastanelerin ortopedi ve travmatoloji, nöroloji, nöroşiruji, cerrahi bölüm, dahiliye, kardiyoloji, göğüs hastalıkları, çocuk hastalıkları, onkoloji, kadın doğum, yoğun bakım, romatoloji klinikleri, rehabilitasyon merkezleri, endüstri alanları, spor kulüpleri, yaşlı bakım merkezleri, termal tesisleri, sağlıklı kişilerde ise fiziksel uygunluk ve egzersiz, bel ve boyun sağlığı, kadın sağlığı ve halk sağlığı gibi alanlarda Türkiye'de fizyoterapistlerin geniş kariyer olanaklarına sahip oldukları bilgisini aktaran Bozan, “Türkiye’de fizyoterapistler dünyadaki meslektaşları gibi mezuniyet sonrası bilim uzmanlığı ve doktora çalışmaları yapmakta, Üniversitelerde Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünde öğretim elemanı olarak görev yapabilmektedirler” dedi.Tercih Merkezi’nde üniversite adaylarına bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Hülya Tuna ve Yrd. Doç. Dr. Serkan Bakırhan, İzmir Üniversitesi’nin bu yıl ilk kez Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’ne öğrenci alacağını hatırlattı ve bu eğitimi veren az sayıdaki vakıf üniversitesinden biri olduklarını ve YGS-2 puanı ile başvuran sadece 60 öğrenciye bu eğitimin sunulacağını söyledi.