Elektronik eşyadan kıyafete, mobilyadan parfüme birçok ürünü artık mağazaya gidip almak yerine internet üzerinden sipariş ediyoruz. Bu tercihte farklı fiyatları karşılaştırabilmek kadar indirim ve kampanyaların da etkisi büyük.
Ancak internet üzerinden uygun fiyatlı alışveriş yaparken dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü uygun fiyata aldığınızı düşündüğünüz bir ürün sahte çıkabilir…
Sahte ürün dolandırıcılığı çoğunlukla elektronik eşyada görülüyor
E-ticaret platformları üzerinden alışveriş yapılırken dikkat edilmesi gerekilen ürün grubunun başında elektronik geliyor. Özellikle telefon, tablet, kulaklık ve akıllı saat gibi cihazları satın alırken ince eleyip sık dokumakta fayda var. Çünkü bu ürünlerin gerçeği ile neredeyse birebir olan taklitleri elektronik eşya piyasasında oldukça yaygın. Sahte ürün satan kötü niyetli satıcının bu tip eşyalarda ürün başına elde ettiği kazanç da daha fazla.
Alınan ürünün sahte çıkmasından daha kötü olan ise ürünün sahte olduğunu fark edememek. Bazı ürünler gerçeğiyle ayırt edilemeyecek benzerlikte taklit edilebiliyor. Bu noktada internet üzerinden satın alınan ürünlerin lisansını, markaların resmi internet sitesinden sorgulamak en pratik yöntem.
'Tüketiciler e-ticaret sitesine güvenerek alışveriş yapıyor'
Çevrimiçi alışveriş imkanı sunan birçok platform, e-ticaret sürecinde kendisini 'pazar yeri' olarak konumlandırıyor. Yani ürünü kendisi satmıyor, üçüncü kişilere platform üzerinde alan sağlıyor. Bu da alışveriş güvenliğini tehdit eden unsurların başında geliyor.
Kötü niyetli satıcı sahte ürünü, gerçeğinden daha uygun bir fiyatla sergileyip satışını yaptığında ürün doğrudan alıcıya ulaşıyor. Yani herhangi bir kontrol sürecinden geçmiyor. Müşterilerin bu sitelere duyduğu güvenle alışveriş yaptığını belirten Avukat Berna Bostancı, bu risklere karşı e-ticaret platformlarının sorumluluk alması gerektiğinin altını çiziyor.
E-ticaret siteleri tüketicinin güvenliğini düşünmeli
Sahte ürün riskini en aza indirmek için hali hazırda bazı alışveriş sitelerinde uygulanan ürün kontrol sistemi ve benzeri uygulamaların yaygınlaşması gerektiğini söyleyen Bostancı, e-ticaret sürecinde yapılabilecek sigorta anlaşmalarının da büyük oranda tüketiciyi koruyacağı görüşünde.
'Platformlar üzerinden satış yapan firmalar ile platform sağlayıcıları arasında sigorta anlaşması yapılabilir. Ürünlerin sahte olması halinde, olası tüketici şikayetlerinde kullanılmak kaydıyla sigorta poliçeleri düzenlenebilir, tüketici güvence altına alınabilir. Satıcı konumundaki firmaların bu tip hukuksuzluklar için teminat vermesi de mümkün olabilir. Burada altını çizmemiz gereken nokta reklamlarda sıkça gördüğümüz alışveriş platformlarının bu konuda hassas davranması gerektiğidir. Tüketicinin güveni ve hukuki yararı korunmalıdır.'
Mağduriyet durumunda neler yapılabilir?
İnternet üzerinden alınan bir ürünün sahte ya da hatalı çıkması durumunda atılması gereken ilk adımlardan biri hiç şüphesiz bu alışverişin yapıldığı platforma başvurarak ürünün iadesini talep etmek. Bu başvuruya rağmen mağduriyetin devam etmesi durumunda yapılması gerekeni Bostancı şöyle anlatıyor:
'Sahte ürünün Iadesi mümkün değilse Tüketici Hakem Heyeti'ne 66 bin TL'ye kadar başvuru mümkün. Bu tutarı geçen ürünlerle ilgili mağduriyetlerde ise tüketiciler, Tüketici Mahkemeleri'ne başvurabiliyorlar'. (Trthaber)