HABERLER>POLİTİKA
7 Haziran 2011 Salı - 13:25

İhsan Aktaş: İzmir çok yorgun görünüyor

Egedesonsöz yazarlarından Cemil Dirim GENAR Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş’la 12 Haziran’a sayılı günler kala bir röportaj yaptı.

İhsan Aktaş: İzmir çok yorgun görünüyor

İZMİR - Seçim sürecinin başlamasıyla birlikte Kamuoyu Araştırma Şirketlerinin yetkilileri televizyonların vazgeçilmez konukları arasına girdi. Bir süredir TV’lerde sıkça izlediğimiz GENAR Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı  İhsan Aktaş ile 12 Haziran’daki seçimleri konuştuk. Seçimlerle ilgili yaptıkları son anketin sürdüğünü ve 8 Haziran da sona ereceğini vurgulayan Aktaş, seçim yasakları nedeniyle sonuçları açıklayamayacaklarını ancak belirli kişilere göndereceklerini söyledi. Aktaş’ın siyasi partiler, seçim süreci ve İzmir hakkındaki görüşlerini ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.

Seçimlere çok kısa bir zaman kaldı. Seçim yasakları nedeniyle sonuç açıklanamıyor ancak genel olarak seçim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?


Aktaş:
Seçim yasakları nedeniyle oran veremiyoruz. Ama seçimleri karakterize eden bazı olaylar var. Onlardan bahsedelim. Genel seçimlere gelmeden önce yapılan referandum öncesi AK Parti nin oyları yüzde 37-38 civarındaydı. Referandum bittiğinde de AK Parti kendi oranını 10 puan kadar yukarıya çekti. Kemal Kılıçdaroğlu’da genel başkan seçilir seçilmez ani bir sıçrama oldu. Daha sonra CHP’deki bu yükseliş iç tartışmalardan dolayı tekrar Baykal’ın bıraktığı yerlere kadar yaklaşmıştı. Seçime bir bakıma referandum ve CHP Genel Başkanı’nın değişmesi damgasını vurdu. Üç ay önce seçim süreci başladı ve oy oranlarında köklü bir değişiklik olmadı. Fakat bu seçimde farklı bir şey oldu. CHP, bugüne kadar laiklik, AK Partisi, bölünme gibi korkularla kampanyayı yürütürdü. CHP’yi yönlendirenler bu söylemlerle sonuç alamayacaklarını gördüler ve yeni bir söylemle çıktılar. Özellikle aile sigortasıyla da bir hayli ses getirdiler ve kampanya da adından en çok söz edilen proje oldu.

Yaptığınız araştırmalar da CHP’nin “ aile sigortası” ve benzeri projelerinin oylarına yaptığı katkıyı ölçebildiniz mi?

Aktaş:
 CHP’nin oylarının yükselmesini teşvik etti. Sonuçta CHP eğitimli kesimin, üniversite mezunlarının partisiyken ilk kez fakir fukaradan oy alma şansı doğdu. Özelikle ekonomik durumu kötü olan emeklilerde CHP’ye yöneliş gözüküyor. Bunun yanı sıra AK Parti yaptığı bir çok hizmeti derli, toplu bir şekilde anlatma becerisi gösteremedi. Bir anlatma zafiyeti yaşadı. Bu da doğaldır. AK Partili bir temsilci masaya oturduğu zaman aklına binlerce konu geliyor ve hangisini önce söyleyeceğini şaşırıyor. Şöyle oldu, CHP bir tane malzemesini iyi kullandı. AK Parti bin tane malzemesini iyi kullanamadı. Fakat bu seçimde garip bir şey var. Sürekli AK Partili olan bölgelerde bir kanıksama var. Fakat Ege Bölgesi gibi, Batı Anadolu ve İzmir gibi yerlerde de AK Partiye karşı bir sinerji var. Bunun da iki tane sebebi var. Birincisi, seçmen bu süre içinde AK Parti’yi izledi. Söylendiği gibi korkulacak bir parti olmadığını gördü. İkincisi de özellikle yerel yönetimlerde AK Parti dışı şehirler çok geri kaldı. İzmir halkı belki ekonomik olarak kendi kendine yeten bir kent olduğu için fazla diğer şehirleri gezmiyor ama biz mesela İstanbul, Ankara, Bursa gibi çok sayıda şehri geziyoruz. Bundan 10 yıl önce İzmir, Türkiye’nin en güzel kentlerinden biriydi. Bugün baktığımız zaman bu benim kendi gözlemim İzmir çok yorgun duruyor. Yani sokakları caddeleri o İzmir’in imajına yakışmayacak kadar geri duruyor. İzmir halkı da bu durumu görüyor. Özellikle Ankara, İstanbul gibi şehirlere gidip gelenler aradaki farkı görüyor. Bu İzmir de yaşayan CHP’liler için de bir sorgulama sebebi oluyor. CHP’de başlayan bu ideolojiden arınma süreci, CHP tabanını da serbest bırakabilir. Kemal Kılıçdaroğlu, bu seçimde laiklikten bahsetmedi, sorunlardan ve çözüm önerilerinden bahsetti. Bu konuda AK Parti yerel yönetimlerdeki başarısı ve iktidar olma avantajına sahip gözüküyor. Benim bir benzetmem var. Diyarbakır ile İzmir’i birbirine çok benzetiyorum. İzmir deki belediye başkanları galiba şöyle düşünüyorlar, “ Biz Atatürkçü olduğumuz için seçildik, hizmet için seçilmedik.” Diyarbakır’da da öyle düşünüyorlar. Şöyle, Osman Baydemir’e demişler ki, “ Diyarbakır çok kötü. Ortalık perişan, niye bakmıyorsun Diyarbakır’a”. Osman Baydemir de cevap olarak, “ Ben çöpü, çamuru halledeyim diye değil, Kürt olduğum için başınıza geldim. Beni kürt olduğum için seçmediniz mi?” demiş. Galiba İzmir de de böyle bir psikoloji var diye düşünüyorum. Genel de de kanaatimiz o ki iktidarı değiştirecek bir iniş – çıkış olmaz. Seçim süreci başladığı gibi biter.

AK Parti birkaç gün önce İzmir’e yönelik projelerini açıkladı. Bu projeler seçmenin davranışında bir değişikliğe neden olur mu?

Aktaş:
Başbakan’ın İstanbul ile ilgili açıkladığı projeler fazla bir şey değiştirmedi. Çünkü İstanbul projeye doymuş bir kent. Açıklanan projelerden çok yapılmış projeler var. Dolayısıyla İstanbul’da yeni proje açıklamanın bir katkısı yok. Fakat İzmir için var. Yani İzmir için açıklanan projeler can alıcı ve farklı. Eğer burada mesela belediye İstanbul belediyesi gibi büyük projeler yapmış olsaydı. Açıklanan projelere vatandaş kulak kabartmazdı. Ama şimdi herkes açıklanan o projeleri konuşuyor. İyi ya da kötü, lehinde veya aleyhinde. İzmir de seçmen davranışına projeler etki eder. Çünkü İzmir’in kendi projesi yok.

Benim bir gözlemim var. İzmir’in taşra ilçelerinde CHP’li belediyeden memnun olmayan vatandaş, “bu seçimde oyumu AK Parti’ye verebilirim” diyor. Ancak merkezde oturan CHP’liler, yerel yönetimdeki CHP’li belediye başkanından memnun olmasa bile CHP’ye oy vereceğini söylüyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Tek nedeni AK Parti karşıtlığımı sizce?


Aktaş:
İzmir de yaşam tarzına endeksli bir siyaset güdülüyor. Yaşam tarzı da insanların hayatında çok önemli. Sonuçta insanların benimsediği bir fikir, kültür, tarz var. Bu tatlı rüyadan uyandırılacağını düşünüyor. Hiçbir siyasi partinin insanların yaşam tarzına müdahale hakkı yoktur. Biz İstanbul da ve Türkiye genelinde yaptığımız araştırmalarda sorduk, “ AK Parti iktidarında yaşam tarzınıza bir müdahale oldumu diye. Yüzde 1 oranında “ sanki oldu” diye bir sonuç çıktı. Fakat “nedir?” diye sorduğumuz da bu yüzde 1 de şöyle diyor, “ memurduk kadememiz yükseltilmedi.”, “ bana kötü davrandılar” gibi ama bu binde 1 lere falan denk geliyor. Yani doğrudan toplumda insanların yaşam tarzına siyasi bir müdahale yok. Yaşam tarzıma dokunulur diye korkan insanlarda CHP’de kenetleniyorlar. Son yıllarda yinelenen, “ refah partisi gelecek”, “ şeriat gelecek”, “ ülke bölünecek” gibi söylemlerin etkisinde kalanlar da var.. İki korku var. Birincisi yaşam tarzı korkusu, ikincisi ise bölünme korkusu. Bu konuda partilere düşen vazife de kendi doğrularını insanlara anlatmak. Şu değerlendirmeyi yapabiliriz. Muhtemelen İzmir halkı günlük hayatında liberaldir. Çocuklarına davranışı, aile ilişkilerinde, komşuluk ilişkilerinde liberaldir, saygındır. Fakat bu liberal dokudan nasıl statükocu bir topluluk çıkıyor onu da ben henüz çözümleyebilmiş değilim.

İzmir de iş dünyasından kiminle konuşsanız en büyük şikayet yeni yatırımların olmaması. İş hacminin küçülmesi, ticari gelişimin olmaması.  Aslında AK Parti’nin yararlı olacağının da farkındalar ama bazı önyargılar nedeniyle AK Parti ye destek vermiyorlar. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?


Aktaş:
İzmir’in gelişimi için ille de bir partinin birinci çıkması gerekmiyor. Kentlerin durumu yöneticileriyle de ilişkili. Bir yönetici kentinin vizyonunu keşfederse imkanlarını da o doğrultuda kullanır. Yani Yunanistan’daki durum İzmir için nasıl fırsat olacak? Arap sermayesinin gelmesi için nasıl katkıda bulunacak? Kentin geleceğini yöneticinin vizyonu belirler. Yöneticinin vizyonu varsa merkezi hükümetin destek verip vermemesi çok da önemli değil. O vizyon bir kenti bir yerden bir yere taşıyabilir. Örneğin Eskişehir Belediye Başkanı hükümet partisinden değildi ama bugün Eskişehir bir çok kente örnek gösteriliyor. Konya da Halil Bey başkan olduğunda partisi iktidarda değildi ama bir süre sonra bütün Türkiye Konya’yı konuşmaya başladı.

İzmir de yaşayan emekli sayısı son yıllarda artış gösterdi. Bu TÜİK’in raporlarında da var. Ayrıca belirli bir ekonomik seviyeye ulaşmış İzmirlilerin de İzmir’in çok büyümesini istemediği konuşuluyor. Siz nasıl yorumlarsınız bu durumu?


Aktaş:
Bir gencin hayatı ile bir emeklinin hayatı aynı olmaz tabii ki. Genç geleceğe bakar, hangi partinin vizyonuyla düşüncesi örtüşürse genç ondan yana tavır alır. Ama emekli için muhafazakarlık ve mevcut durumu korumak önemlidir. Hatta İzmir’in gelişmesi, zenginleşmesi, kalabalıklaşması onun için cazip değildir.

Geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik bir operasyon yapıldı. Bu operasyonla ilgili 17 kişi halen tutuklu. O tarihten sonra İzmir de araştırma yaptınız mı? Bu operasyonun sonuçlarını değerlendirmek için soruyorum?

Aktaş:
Yapmadık ama ben CHP’nin oyunu artıracağını düşünüyorum. Hatta operasyon yapıldığında bir TV de canlı yayındaydım. Orada genç gazeteciler de vardı. Onlar dediler ki, “ İzmir de CHP’nin oylarının yüzde 50’si gitti.” Ben de dedim ki “ hiçte öyle olmaz. CHP’nin oyu artar” dedim. Biraz tartıştık onlarla. Siyasetin dinamikleri çok farklı. Vatandaş kendisine dokunan konularda müdahalenin aşırısından hoşlanmıyor. Gereğinden fazla şiddet kullanılırsa mağduriyet psikolojisi oluşuyor. Bir parti güçlü olduğu bir yerde her türlü müdahaleyi tekrar kendi lehine dönüştürebilir. Çünkü halkın çoğu o partiden ve ona güveniyor. Biz hiçbir detayı bilmediğimiz halde siyasi tecrübemizle bu mevzunun CHP’nin lehine olacağını söyledik.

Son bir şey sorayım. Geçtiğimiz günlerde MHP ile ilgili kasetler ortaya çıktı. Bunlar ne gibi sonuçlar doğurdu sizce?

Aktaş:
MHP ile ilgili çıkan ilk kasetler MHP’ye zarar verdi. Onlarda kullanılan sözlerde çok ağırdı. Sonra bu işin arka arkaya gelmesi ters tepki yaptı. İdeolojik partilerde şöyle bir düşünce vardır.” Bu olay bizim partimizi yok etmeye çalışıyor, canımıza kastediyorlar, bizi ortadan kaldırmak istiyorlar.” Diye düşünürler. Dolayısıyla da bu son kasetler parti içinde bir kenetlenme ortaya çıkardı. Muhafazakar MHP’li ailelerden bu kasetler nedeniyle başka partiye geçenler olduğunu da tespit ettik. Ama sonuçta kaset çıktı diye MHP tarumar olmaz. Bir de şu var. Siyaset kendi doğasında yapılmalı. Bu tür müdahalelerin hiçbir partiye yapılmaması gerekir. Bunları yapanlarda tespit edilip cezalandırılmalı. Seçimlerde centilmence davranılmalı. Partilerin iç hesaplaşmaları varsa, seçimden sonra kendi içinde bu hesabı görmesi lazım.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
emektar chp'li 7 Haziran 2011 Salı 17:21

adam işi çözmüş. nede olsa bu işlerin uzmanı. chp'li belediye başkanları aynen dediği gibi düşünüyor. ama yerel seçimde hesabını soracağız.

Yorumu oyla      16      6  
Aydın Postoğlu 7 Haziran 2011 Salı 15:36

Sorun değil 13 Haziranda dinlenecek.

Yorumu oyla      14      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Güven: Herkese ulaşan, parasız sağlık hizmeti sunacağız
CHP’nin İzmir 1. Bölge Milletvekili adayı Prof. Dr. Hülya Güven seçim ...
Aksünger: Üreticinin baştacı olduğu bir düzen kuracağız
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir 1. Bölge milletvekili adayı Erdal Aksünger, ...
Pakdemirli: Küçük esnafın sorunlarına çözüm olacağım
Tire'nin tarihi evleri arasında bulunan Tarihi Semerciler ve Keçeciler ...
 
Balbay'dan 'İzmir yemini' mektubu
Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan CHP’nin İzmir milletvekili adayı Mustafa ...
‘İktidarın lale devrine MHP son verecek’
Seçim programını sürdüren MHP İzmir 1. Bölge milletvekili adayı Musavat ...
‘Belediyemizi geri istiyoruz’
2008 yılında Ak Parti’nin oylarıyla kabul edilen Büyükşehir yasası ile ...
 
Sait: İzmir'in her yerine irtibat büroları açacağım
AK Parti İzmir 1. bölge adayı Rifat Sait, seçildiği takdirde İzmirlilere ...
Balıkçı: Engeller AK Parti ile aşılmaya başlandı
AK Parti İzmir 2. bölge adayı şampiyon sporcu Tolga Murat Balıkçı, AK ...
Umdular: İzmir’de 300 bin işsizin sorununu çözeceğiz
CHP İzmir milletvekili adayı Kazım Umdular, Türkiye’de kayıtlı 3 milyon ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
34 yıldır katilleri nasıl bulunmaz?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İmamoğlu yalnız mı bırakılıyor?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Büyük İnsanlık İçin: MikroRNA!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva