Fatih YAPAR / EGEDESONSÖZ - İzmir İktisat Kongresi’nin önemine değinen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu kongre ile milletin bağımsızlığının ekonomik bekadan geçtiğinin vurgulandığını söyledi.
Gül, “Ekonomisini güçlendiren ülkeler tarihte yer alabilmişlerdir. Ekonomik gücü olmayan medeniyetler de tarih sayfalarından silinmişlerdir. Küreselleşmenin hızlandığı son yıllarda Dünya’nın ekonomik merkezi Asya oldu. AR-GE ve sosyal medyadaki değişim ekonomiyi kaldırdı. Türkiye de bu süreçte yerini alacaktır. Kritik bir coğrafyada bulunuyor. Ülkemiz eşsiz bir tarihi fırsat ile karşı karşıyadır. Son 11 yılda hayata geçirilen önemli çalışmalar vardır. Ekonomi ve diğer konularda çalışan hükümeti tebrik ediyorum. Millet olarak alacağımız çok daha fazla yol vardır.10. beş yıllık kalkınma planı ışığında düzenlenen bu kongrenin 2023 hedefine ulaşmada önemli bir platformdur. Türkiye’nin birçok alanda yapacağı yatırım ve yenilikler olacaktır. Eğitim alanında çalışmalar yapmalıdır. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların da iş gücüne katılması gerekiyor. Demokrasi hukuk demektir. Kanun ve eşit şekilde uygulanması demektir. Siyasi tarihimizde demokratik hayatın kesintiye uğratıldığı dönemler ülkemizin geriye gitti dönemler olmuştur. Ülkemizin birlik ve beraberliğinin arttığı dönemlerde ekonomi de iyi olursa yatırımcı kendisine yer bulur. Kaynakların etkin şekilde kullanılmasını garanti edecek bir olgu da önemlidir. Hukukun üstünlüğünün tabi kılınması da bu bağlamda ayrıca önemli adımdır. Temel hak ve özgürlüklerden mahrum insanların ne kadar geliri iyi olursa olsun mutlu oldukları söylenemez. Son 10 yılda yatırım gücümüzü arttırdık. Ucuz işgücü ile ekonomik anlamda mücadele edemeyiz. Bizden ucuza işgücü ile iş yapan ülkeler vardır. Gelişmiş ülkeler bilgi ve üretimden faydalanıyorlar. Komşumuzda olan olaylar bile bizi etkiliyor. Önemli bir maliyetle karşı karşıya kalıyoruz. Ticaret kesildi. Bunlar bizimle ilgili değil. Bölgede olanlar sizi de etkiliyor. Barış primi olarak adlandırılan bu durum 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Batı Avrupa’da, Soğuk Savaş’tan sonra da Doğu Avrupa’da öğrendiğimiz bir kavramdır. Türkiye olarak barış priminden yararlanmamıza fırsat verilmedi. Bu durum halen daha çevremizde ve bölgemizdeki ülkeler ilişkisi açısından sürüyor. Türkiye barış, istikrarın dinamosu olmaya gayret gösterdi. Kendi iç barışını tahkim etmiş, etrafına katkı koyan bir Türkiye’yi her açıdan önemli bir süreç bekliyor” dedi.
Türkiye’nin yaptığı ve yapacağı birçok çalışmanın önem taşıdığını ifade eden Gül, “Kamu harcamalarında saydamlık ve şeffaflık ön planda tutulmalıdır. Önümüzdeki bu süreci millet olarak kısır kavga ve döngülerden kurtarmalı aralıksız çalışmalıyız. Son 50 yıldır kayıp yılların acısını hissettik. Türkiye kayıp sokaklara bir daha girmemelidir. Bu çağda yolunu bulmak için sağa sola bakanlar değil yoluna, önüne bakanlar, çalışanlar ayakta kalacaktır” diye konuştu.