EXPO İzmir temsilcisi yol haritasını çizdi

İZMİR - Dışişleri Bakanlığı'nın İzmir temsilcisi ve EXPO 2020 Yönlendirme Kurulu üyesi olarak yıl başından bu yana çalışmalarını sürdüren Serpil Alpman, mesaisinin büyük bir bölümünü de EXPO 2020 çalışmalarına ayırdı. Bu süreçte kentteki gençlerin heyecanına ihtiyaç olduğunu ve EXPO'nun kilidinin ancak etkin bir lobicilik çalışması ile açılabileceğini vurgulayan Alpman, önümüzdeki günlerde lobi stratejisinin belirleneceğini ifade ediyor. Alpman ile kariyeri, EXPO çalışmaları ve İzmir üzerine konuştuk.

Çocukluk ve gençlik yıllarım İstanbul ve Ankara'da geçti. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden 1972'de mezun oldum. O yıldan bu yana Dışişleri Bakanlığı'nda görev yapıyoruz. 7 Farklı ülkede büyükelçilik yaptım. En son Bişkek'in Türkiye Büyükelçisi olarak çalıştım. Son 2 yıl TBMM Başkanı Dışişleri Başdanışmanı idim. 1.5 aydır da Dışişleri Bakanlığı'nın İzmir Temsilcisi olarak çalışıyorum.

İzmir'e daha önce birkaç kez gelmiştim. Yazları tatillerimi Bodrum'da değerlendirirdim. İzmir yaşanılacak bir kent. Burada olmaktan çok memnunum. İzmir her şeyden önce iklimi, coğrafi konumu, zengin tarihi ve kültürü ile çok güzel bir kent. İzmirliler daha sıcak kanlı, konuşkan ve dışa dönük bir yapıya sahip. İzmir'de insanlar dışarıda yaşamayı seviyor. Ufacık bir güneş açsa herkes hemen dışarıya çıkıyor. Ayrıca iyi bir yemek kültürü var.

 

Dışişleri Bakanlığı İstanbul'dan sonra diğer illerde de temsilcilik açma kararı aldı. İlk olarak İzmir'de bir temsilcilik açtı. Bu temsilcilik Dışişleri Bakanlığı'nın çalışmalarını hedeflerini İzmirlilere anlatacak. Bu kalıcı bir temsilcilik. İzmir'de yapılacak ulusal ve uluslararası organizasyonlarda da bakanlığımızı temsil edeceğim. Daha sonra Edirne başta olmak üzere diğer illerde de bir temsilcilik açılması planlanıyor. Artık kamu diplomasisi diye bir konu var. Kamuya dış politikayı anlatma anlamına geliyor. Dış ilişkiler ile ilgili konularda halkı bilgilendireceğiz. Sivil toplum örgütlerinde üniversitelerde gerektikçe sunumlar yapacağız. Dışişleri Bakanlığı ile ilgili konularda da bürokrasiyi azaltarak, yapılabilecek işleri Ankara'ya gitmeden çözmeye çalışacağız.

Şu anda temsilcilik olarak önceliğimiz EXPO 2020 çalışmaları. Bugüne kadar elde ettiğimiz bilgi ve tecrübeleri bu çalışmalarda elbette kullanacağım. İzmir çok güzel şeylere layık. Biz de bunun için yoğun gayret göstereceğiz. Hep birlikte İzmir için çalışacağız.

İzmir'de tanıştığım herkesle EXPO konusu bir şekilde gündeme geliyor. Kentte EXPO heyecanını görüyorum. Girdiğim lokantalarda, kitapçılarda, kafeteryalarda insanlara EXPO deyince heyecanlanıyor. EXPO çok büyük bir sergi. Büyük bir organizasyon. Şehre hayat ve canlılık getiriyor. Böyle bir şeyin İzmirlileri ve Türkiye'yi heyecanlandırmaması elde değil zaten.

Öncelikle tanıtımı çok iyi yapmak lazım. Zaten sağlık konusu seçilmiş. Bu konu etrafında organizasyonun yapılacağı yer ile birlikte iyi bir tanıtım stratejisi oluşturulması gerekiyor. Daha sonra BIE'ye üye ülkeleri yaptığımız sunumlarla, gerçekleştireceğimiz ziyaretlerle ikna etmemiz gerek. Bu süreçte Türkiye'de her kurumun yurtdışındaki kanallarını iyi çalıştırması gerekiyor. Sivil toplum örgütleri etkileyebilecekleri ülkelerin sivil toplum örgütleri ile bağlantı kurmalı. İzmir'deki konsolos ve fahri konsoloslar iyi değerlendirilmeli. Türkiye'nin bağlantısı olan bütün ülkelerdeki o bağlantılar sürece dahil edilmeli. Bu kilidi ancak etkin bir lobicilik açar.

Sosyal paylaşım kanalları ile adaylığımızı dünyaya duyurmalıyız. Yapılan çalışmaları tüm yazılı, görsel ve sosyal medya kanallarını kullanarak anlatmalıyız. Her aşamada şeffaflığa azami gayret göstermeliyiz. Bilgilendirmeyi iyi yaparsak, kafalardaki soru işaretlerini ortadan kaldırırsak bu iş daha da kolaylaşacaktır.

 

Bu süreçte en çok gençlere ihtiyaç var. Sayın Özgener'den özellikle bu konulara önem vermesini isteyeceğim. Bu işin sahibi gençler olmalı. Gençlerde enerji var. Gelecekte onlar yer alacak. Biz deneyimlerimiz ve tecrübelerimizle işin içindeyiz. Gençleri yanımıza aldığımız takdirde daha güçlü olacağız.

* EXPO 2020'yi almamız halinde kentimizde ne gibi değişiklikler olacak neler söyler misiniz?

2010 yılındaki Shangay EXPO'su için kent 70 milyon ziyaretçi almış. Uzakdoğu'da bir kent bu kadar ziyaretçi almayı başarıyorsa biz konum olarak bu sayıyı daha artırabiliriz. Organizasyon boyunca bir kere bu kentte ayakkabı boyacısından otel işletmecisine kadar herkese kazanacak. Önümüzde 7 yıl daha var. Bu sayede kentin altyapı sorunları da çözülecek. Ülke tanıtımına büyük bir katkı sağlanacak. Bundan sonrası içinde ülkeye gelen turist sayısında önemli oranda artışlar olacak. Şimdiden kente gelen yerli ve yabancı yatırımcı sayısındaki artış göze çarpıyor.

İzmir bölgesinde gelişmiş bir kent. Ama EXPO 2020 sadece İzmir'i değil Ege Bölgesi'ne de önemli katkılar sağlayacak. Kente birçok yatırım yapılacak bu süreçte Aydın, Manisa, Denizli gibi illerde bu yatırımlarda pay alacak. İller arasındaki ticaret hacmi de katlanacak.

 

Tabii diplomat olmanın en zor yanlarından biri de bu. Her şeyden önce ülkenizden ayrı yaşıyorsunuz. Yıllardır bir arada olduğunuz arkadaşlarınızdan dostlarınızdan ayrı kalıyorsunuz. Bu meslek bana ayrılığı öğretti. Ayrılık acısına alışıyorsunuz. Benim eşim de

diplomattı. Biz çoğu yıllar onunla ayrı ülkelerde görev yapmak zorunda kaldık. Çocuklarımız da ne yazık ki bu duruma alıştı. Onlardan da çoğu zaman ayrı kaldık. Zaten uzun yıllardır kızım Zeynep ve oğlum Anıl'dan da ayrı yaşıyorum. Oğlum Anıl üniversiteyi Fransa'da okudu. Şu anda da Sorbonne Üniversitesi'nde master yapıyor. 6 yıldır Paris'te yaşıyor. Kızım Zeynep'de Fransa'da okuduktan sonra şimdi bir şirkette malzeme ve makine mühendisi olarak çalışıyor. O da 8 yıldır orada. 3-4 ayda bir görüşebiliyoruz. Her halde ayrılık bizim kaderimiz. Ama bütün bunlara rağmen araya giren özlemler bizi birbirimize daha çok bağlıyor.

Şimdi EXPO için Fransa'ya gittiğimde de onlarla görüşme fırsatı bulmuş olacağım.(Murat Şahin/Yeniasır)