Erdoğan: Sözün bittiği yerde tehdit başlar

BİNGÖL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bingöl'de BDP'yi eleştirerek, "Hiçbir tehdite boyun eğmeyin. Hiçbir bildiri, saldırı ve şiddet eylemi sizi sandıktan ve hür iradenizden karar vermekten alıkoymasın. 12 Haziran'da Bingöl sandığa gitsin. Sevgili kardeşler, düşüncenin bittiği yerde şiddet başlar, sözün bittiği yerde tehdit başlar. Demokrasiden korkanlar, taştan sopadan molotoftan medet umar" dedi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bingöl PTT Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaklaşık 30 bin kişiye konuştu. Alana, 'Dünya lideri büyük ustamız biz sana gönülden sevdalıyız' ve 'Ateş ve güneşin çocukları değil, Hz. Adem ve Havva'nın çocuklarıyız' yazılı pankartlar asıldı. Kadınların erkeklere göre daha fazla ilgi gösterdiği miting 1.5 saat gecikmeli başladı. Başbakan için Bingöl ve miting alanında olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Başbakan'ı Elazığ'dan getiren özel helikoptere Kobra helikopterleri eşlik etti.

 

Platforma eşi Emine Erdoğan ile çıkan Başbakan Erdoğan, birlikte kalabalığı selamlarken, 'Bingöl seninle gurur duyuyor' sloganları atıldı. Erdoğan, Bingöl'ün yüce zatlarını ve Bingöl'de şehit edilen 33 askeri rahmetle andığını söyleyerek konuşmasına başladı. Bingöl'e sadece 12 Haziran seçimleri için değil, 12 Eylül referandumunda gösterdikleri başarıdan dolayı da kutlamaya geldiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

 

"Siz bizi hayal kırıklığına uğratmadınız biz de sizi uğratmadık, uğratmayacağız. 8.5 yıl boyunca size alnımızın akıyla hizmet ürettik ve hizmet üretmeye devam edeceğim. Bakın benim Başbakan olarak 8'inci gelişim. Gündem ağır demedik, Sivas'ın doğusundadır demedik. Yol uzun demedik. Yılların ihmalini telafi etmek için terk edilmiş ve unutulmuş Bingöl'ü ayağı kaldırmak için geldik. Pazar günü sandığa gidiyoruz. Bingöl ile ilgili Türkiye ile ilgili bir kez daha önemli karar vereceksiniz. Demokrasi ve özgürlükler ve büyük Türkiye adına hayati bir karar vereceksiniz. Başlayan yatırımların tamlanması ve istikrarın devam etmesi için son sözü bir kez daha siz söyleyeceksiniz. Hiçbir tehdite boyun eğmeyin. Hiçbir bildiri, saldırı ve şiddet eylemi sizi sandıktan ve hür iradenizden karar vermekten alıkoymasın. 12 Haziran'da Bingöl sandığa gitsin. Sevgili kardeşler, düşüncenin bittiği yerde şiddet başlar, sözün bittiği yerde tehdit başlar. Demokrasiden korkanlar taştan sopadan molotoftan medet umar. Bingöl bugüne kadar bu tehditlere papuç bırakmadı. 12 Haziran'da da bırakmayacak, buna inanıyorum. Bizim ezeli kardeşliğimiz arasına nifak sokmaya çalışanlara 12 Haziran'da güzel cevabını verecektir. Biz hep samimiyetin diliyle konuştuk. Bingöl'de söylediğini Ankara'da yalanlayan, batıda Güneyde farklı dil kullananlardan olmadık."

 

BDP'nin bağımsız adayların 11 Mayıs'ta Bingöl'e gelerek AK Parti'nin kalesi olarak gördükleri burayı yıkmak için din istismarı yaptıklarını ifade eden Erdoğan, "Gelip sizin inançlarınızı istismara yönelik vaaz ve hutbe gibi bir takım sözler edip gittiler. Bu BDP, terör örgütü bağımsız adaylar ne zamandan beri milletin dini değerlerini önemser oldular. Ufukta sandık görününce acaba neden dini, İslamı, imanı hatırladılar. Düne kadar Kürtlerin dini Zerdüşlüktür diyordu. Kılıç zoruyla Müslüman yapıldılar diyorlardı" dedi.

 

Şu anda bütün Türkiye'nin kendilerini izlediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Vatandaşlarımın ve Rabbin affına sığınarak" diye başladığı konuşmasına şöyle devam etti:

 

"Yukarıda tanrı olsaydı beni yine yanlış yola sevk edecekti. Allah Kürtler için değildir, Kürtleri şaşırtıyor. Kürtlerin Allah'ı da onları yanlış yola sevk ediyor. Bunun için ben kendi kendimizin tanrısıyım. Kim söylüyor bunu İmralı ve Apo söylüyor. BDP, terör örgütüne sırtını yaslıyor. Meydanlarda Apo peygamberdir diyor. Bunların unutmuşlar. Meğer Apo kendisini haşa tanrı olarak görüyor. Medya bunları kaydedin, bunları yayınlayın. Ne diyor 'Başta tanrı ile savaş verdim. Başarı ile çıktıktan sonra yarı tanrı oldum' diyor. Kim diyor? İmralı diyor. Namaza da hakaret ediyor. Namazın kendisini genel anlamda bir tiyatrodur diyor. Bunların tamamı Apo'nun yayınladığı kitaplarında var. İsmi sayfaları bizde mevcuttur. 11 Mayıs'ta gelip din istismarı yapanlar anlattıklarıma ne cevap verecekler. Acaba Hakkari'de sabah namazından çıkıp evine giden Aziz kardeşimi şehit edenler buna ne cevap verecekler. Merkez ilçe başkanımı tehdit ediyorlar. Cumaya kadar istifa ettin ettin etmezsen infazın var diyorlar. Bu mu sizin demokrasi ve özgürlük anlayışınız? Özellikle Bingöllü Zaza kardeşlerimizin şahsında tüm Kürt kardeşlerime sesleniyorum. 12 Haziran'da gelin bu oyunu bozalım. İnsanların tehdit ile sindirenlere gelin gereken cevapları verelim. Buraya gelip te din istismarı yapanlar, Cizre'de yüzleri yakılan çocukları neden görmüyorlar? Hani özgürlükçü ve demokrattınız. Ne istiyorsunuz imam hatipli kardeşimden. Tayyip Erdoğan imam Hatipli mi diye oralara saldırıyorsunuz. Medya neden siyasi uzantılara gereken dersi vermiyor. Hem iki yüzlü hem teröre destekleyeceksin. Hem insan canına kast edeceksin, hem de dinden imandan bahsedeceksin."

 

Başbakan Erdoğan, " Bunlar bugüne kadar Kürt sorunu, Kürt sorunu dediler ama Kürt kardeşlerimizin en büyük sorunu haline geldiler" diyerek, şöyle dedi:

 

"CHP gibi faşizan bir baskıya dönüştüler. Nihayet şimdi de Kürtçe ezan okudular. İnönü CHP'si gibi. O da Türkçe ezan okuttu. Menderes geldi ezan aslına döndü. Bunlarda Kürtçe ezan okuyorlar. Ve bütün ses kayıtlarına girdi. Baktılar tepki var şimdi inkara başladılar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Ama bunların yatsıya kadar bile sürmedi. Ama inkara başladılar ama ses kayıtları mevcut. Aynı Bahçeli ve Kılıçdaroğlu, statükocu üçlüsü olarak dolaşıyorlar. 12 Haziran'da en güzel cevapları hep birlikte vereceğiz. Bu sorunu biz çözeceğiz. Sorunları bir minimize ettik. Ben Türk'ü ne kadar seviyorsam Kürt'ü de Zaza'yı da o kadar seviyorum. Çünkü inancımın gereği odur. Bu topraklarla ne canların yitip gittiğini, yasakların kısıtlamanın sizlere hayatı dar ettiği çok iyi biliriz. Ret, inkar, asimilasyon politikaları biz kaldırdık. CHP zihniyetinin koyduğu tüm yasakları biz kaldırdık."

 

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ak Partiye oy veren 16 milyona beyinsiz dediğini iddia etti. Erdoğan şöyle devam etti:

 

"Çünkü, bunların milli şefi de seçimleri kaybedince köşkün balkonuna çıkıp nankör Ankara'da demişti. Bunlar aynı genleri değişmiyor. Yalan nedir bilmem diye TV'lere reklam veriyor. Allah aşkına sana kaç tane yalan söylediğini demiyorum, kaç tane doğru söyledim. Onu soruyorum. Bazı yazarlar el birliği ve dil birliği ile etmişçesine benim çok sert konuştuğumu söylüyorlar. Konuşmama dikkat edin hitabım ortada ama seçtiğim kelimeler ortada. Bunlar diğer genel başkanları dinlemiyor Bay Kemal demek TV'lere çıkınca bu yazarlar hemen kanal değiştiriyor. İstanbul mitinginde onun dişlerini sökeceğim dedi, kaba bir biçimde bana. Meğer sadece hesap uzmanı değil, sahte diş hekimliği diploması da var. Bay Kemal. AK Parti bu ülkede işkenceye son vermiştir. İşkence sıfır töleranstır. Ama CHP'nin tek partili döneminde bu ülkede işkenceler hep oldu. CHP'nin iktidarlarında bu ülke işkenceleri yaşamıştır. Sen eski CHP günlerini özlüyor olabilirsin ama biz buna artık izin vermiyoruz. Çetelerle mücadele ettik. darbe sevdalıları ile mücadele ettik. 27 Mayıs darbesini CHP bayram ilan etti. Bir çok reform yaptık. Bugün bizim özgürlük anlayışımızı eleştirenler yazarlar bizden önce talimat ile yazı yazıyorlardı. 8.5 yıl önce yazılamayan bugün yazılıyor. Biz damdan düşerek geldik. Biz düşünce ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının ne olduğunu biliyoruz. Özgürlükleri çok daha ileriye taşımak istiyoruz ama onun için yeni anayasa istiyoruz"

Kadın partililere de seslenen ve Bingöl'de 3-0 yapılmasını isteyen Erdoğan, bağımsız adayların seçilmesi halinde kente birşey getirmeyeceğini belirtti. Erdoğan, " AK Parti'nin Bingöl'e neler getirdiği ortada. Değişik illerden seçilenler oldu acaba ne getirdi. Bunlar sadece mecliste bağırmak için varlar. Turist gibi dolaşırlar. Ortalığı karıştırmaktan başka bir iş yapmazlar. Hiçbir hizmete yaramayacak olan bu bağımsız aday ve adaylara benim kardeşlerim inanıyorum oy vermeyecekler. Oyumuz namusumuzdur. Ama oyumuzu verip te çöpe mi atalım. İşte ben diyorum onunla adeta Bingöl'ün bolluk bereketli arazilerine tohum ekelim. İşte bu da Ak Parti. Futbol takımı tutar gibi parti tutmayalım. Parti netice ve eserdir."

 

Yaklaşık 1 saat konuşan Başbakan Erdoğan mitingin sonunda partisinin şarkısını seçmenlerle birlikte söyledi. (AA)