En güzel Babalar Günü hediyesi

İZMİR -  Saçları kemoterapi nedeniyle döküldüğünde annesinin 'Pireler yedi' masalına inanmayarak, 'Sizinkini niye pireler yemedi' diye soran ve hakkında çıkan haberlerle Türkiye'yi ağlatan 5 yaşındaki Feride, hayat mücadelesinde yanından bir an bile ayrılmayan babasına 'iyileşerek' en büyük 'Babalar Günü' hediyesini verdi. Yeni Asır’dan Erkan Doğan’ın haberine göre, Kemoterapi ilaçları nedeniyle çok sevdiği saçları dökülen biricik kızlarının moralinin bozulmaması için bir yıl önce saçlarını kazıtan anne Hatice ve baba Mefail Akın, şimdi kızlarının sağlığına kavuşmasının ve kahverengi saçlarının uzamasının mutluluğunu yaşıyor. Sevincini kelimelerle ifade edemediğini anlatan baba, "Kızım sağlığına kavuşarak bana Babalar Günü'nde verilebilecek en güzel hediyeyi verdi. Kanser tedavisi gören tüm çocukların babaları inşallah aynı mutluluğu yaşar" dedi.

 

Manisa'da çay ocağı işleten Mefail ve Hatice Akın çiftinin tek çocukları Feride, 2009 sonunda sık sık hastalanmaya başladı. Ege Üniversitesi(EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapılan tetkiklerde kızın omuriliğine giden sinir hücrelerinde tümör tespit edildi. Küçük kız, Çocuk Cerrahisi Kliniği'nde tümör ameliyatı olurken kalbi durdu, yeniden çalıştırıldı. Tümör riskli bölgede olduğu için tamamı çıkartılamadı ve minik Feride, kemoterapi için İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanenin Onkoloji Servisi'nde Onkoloji Uzmanı Dr. Haldun Öniz tarafından Şubat ayında kemoterapi tedavisine başlandı. 4 aylık kemoterapi sonrasında minik kızın çok sevdiği kahverengi saçları döküldü.

Hastaneden taburcu olan Feride, ailesiyle Manisa'ya döndü. Saçları biraz uzayan küçük kız EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 26 Ağustos 2010 tarihinde ikinci bir ameliyat geçirdi. Doç. Dr. Coşkun Özcan ve beraberindeki ekip, ilk ameliyattan kalan tümör hücrelerini temizledi. Küçük kız operasyondan sonra İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 3 ay boyunca kemoterapi tedavisi gördü. Birkaç santimetre uzayan saçları yeniden döküldü. Ancak Feride, anne ve babasının desteği, doktor amcaları ve hemşire ablalarının çabasıyla hızlı bir iyileşme sürecine girdi. Küçük kızın, Kasım ayında kemoterapi tedavisinin tamamlanmasıyla saçları yeniden uzamaya başladı.

Sağlığına kavuşan, kahverengi saçları uzayan Feride'nin babasına verdiği öpücüğün ve gülen yüzünün kendisine verilen en büyük hediye olduğunu anlatan baba Mefail Akın, "Kızım sağlığına kavuşarak bana Babalar Günü'nde verilebilecek en güzel hediyeyi verdi, çok sevinçliyim. Kanser tedavisi gören tüm çocukların babaları inşallah aynı mutluluğu yaşar" dedi. Kızının saçlarının uzadığına çok sevindiğini anlatan anne Hatice Akın ise "Kızım şu an çok sağlıklı. Çok hareketli ve yerinde duramıyor. Sadece kemoterapinin iyi hücrelere verdiği zararı azaltmak için bir hap alıyor. Zor günler geçirdik. Bu sanki bir rüyaydı ve bitti. Prof. Dr. Yavuz Anacak, Doç. Dr. Coykun Özcan, Uzm. Dr. Haldun Önüz, Tepecik Hastanesi Onkoloji Bölümü hemşirelerine teşekkür ediyorum" dedi.

 

Hastalığı nedeniyle kemoterapi alması gereken Feride'nin çok sevdiği kahverengi saçları tedavi sonrası dökülmüştü. Ve anne-kız arasında Türkiye'yi ağlatan bir diyalog geçmişti...

İşinden ayrılan ve tedavi boyunca kızını bir an yalnız bırakmayan 26 yaşındaki Hatice Akın, kemoterapi tedavisinin en belirgin yan etkisi olan saç dökülmesine karşı kızının moralini yüksek tutmak için, "Saçlarını pireler yedi" dedi. Feride annesine, "Senin saçlarını niye pireler yemiyor?" diye sordu. Kızının sorusu karşısında şaşıran anne, hemen saçlarını kazıttı ve o sırada Manisa'dan İzmir'e gelen eşine, "Gelirken saçlarını sıfıra vurdur" dedi. Zor ve sıkıntılı bir tedavi gören Feride, anne ve babasını kendisi gibi saçsız görünce büyük sevinç yaşadı. Anne ve kızın duygusal konuşması Yeni Asır Gazetesi'nde 'Kızımız İçin' manşetiyle yayınlandı. Feride'nin yaşam mücadelesi ve ailesinin saçlarına üzülen kızına saçlarını kazıtarak verdiği destek Türkiye'yi ağlattı. O günlerde Yeni Asır'a konuşan anne Hatice Akın, "Onun mutluluğu bizim için çok önemli. Bunun için de ne gerekiyorsa yaparız" demişti.