HABERLER>İŞ DÜNYASI
29 Temmuz 2024 Pazartesi - 18:23

EBSO Meclisi'nde son durum paylaşıldı: İzmir'de 120 bin Suriyeli sığınmacı var!

EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, EBSO Temmuz ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada hükümetten beklentilerini sıraladı. Beklentilerin arasında fiyat İstikrarı/enflasyonun düşürülmesi, urların serbest bırakılması/ihracatın önünün açılması ve sığınmacı sorununun makul şekilde çözülmesi yer aldı.

EBSO Meclisi nde son durum paylaşıldı: İzmir de 120 bin Suriyeli sığınmacı var!

BÜŞRA ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ - Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Temmuz ayı meclis toplantısında konuşma yapan EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, sığınmacı politikası, gıda krizi ve su sorunu konularına dikkat çekti.

ÜRÜN: SIĞINMACI SORUNU İNSANİ YARDIM MESELESİNİ AŞTI
Konuşmasına sığınmacı, göçmen ve mülteci kavramlarını açıklayarak başlayan Ürün,  “Asıl meseleye geldiğimizde tablo bizim açımızdan içler acısı. Statüleri henüz resmi olarak tanınmamış olan sığınmacı sayısı resmi verilerle 3 milyon 251 bin kişi. Resmi olmayan verilere ilişkin ise birçok rakam telaffuz ediliyor. 
Dünyada en fazla sığınmacıya kucak açan ülkeyiz. Bu artık insani yardım meselesini çoktan aşmıştır. Bu grafik bunu açıkça ortaya koyuyor. Türkiye ile AB arasında “Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni” ve “Geri Kabul Anlaşması” eş zamanlı olarak 16 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da imzalanmıştı.
Bugün geldiğimiz noktada bırakın vizesiz geçişi, vize dahi alamıyoruz. Ve dünyanın en fazla sığınmacı barındıran 2. ülkesi olduk. Kaçak yollarla ülkeye girmek isteyen ve yakalanan düzensiz göçmenlerin uyrukları topraklarımız için ayrı, içinde yaşayan bizler için ayrı risk teşkil etmektedir. 11 yılda öne çıkan uyrukların Afganlar, Suriyeliler, Iraklı ve Filistinliler olması da bu riski teyit etmektedir.  Bunlar yakalananlar. Bir şekilde hayatını ülkemizde idam ettiren bu ülke vatandaşları, ne yazık ki toplumda ciddi bir rahatsızlığa sebep olmaktadır. Son olarak, basına yansıyan Kayseri örneği gibi yansımayan pek çok adli vaka gelecek adına önemli işaretler vermektedir” ifadelerini kullandı.

‘İZMİR’DE GEÇİCİ KORUMA KAPSAMINDAKİ SURİYELİ SAYISI 120 BİN’
Ürün, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle yıllar itibari ile rakamları sizlere göstermek istiyorum. Son 10 yılda çok ciddi artışlar verilere de yansımış durumda.  Sığınmacı olan geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin yıllar itibari ile sayısı 3 milyonu aşmış durumda. Bu rakamlar resmi olanları kapsamakta olup, şu açıdan önem taşımaktadır. Bu insanlar için çok ciddi bir kaynak ayrılmıştır. Evet AB’den destek alındı. Ancak, öyle bir noktaya gelindi ki, sağlıktan eğitime, mali desteklere kadar tanınan haklarla Türk vatandaşları arasında bir haksız rekabet yaratıldı.  Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin illere göre dağılımında, İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay öne çıkmaktadır. İzmir’de sayı 120 bin civarı.”



‘BAKANLIĞA SIĞINMACILARA İLİŞKİN DOSYA TAKDİM EDİLDİ’
Ürün, sığınmacı politikasının nasıl yürütülmesi gerektiğine dair düşüncelerini şöyle sıraladı:
“Bu yük artık, taşınamaz boyuttadır. Peki ne yapılmalı? Uzmanlar sığınmacıların geri gönderilmesinin mümkün olduğunu söylüyor.  Uğur Dündar’ın köşe yazısında Prof. Dr. Bahadır ERDEM hoca’nın önerilerinden bazılarını ben de özet hali ile sizlerle paylaşıyorum ki, bu işin mümkün olabildiğine ilişkin sesimizi yükseltelim ve bu cennet vatanın istila edilmesine müsaade etmeyelim.

1- Suriyeli geçici sığınmacılara Ekim 2011 tarihinde verilen “geçici sığınmacı hakkı” kaldırılarak,  “kaçak olarak bulunan yabancı” konumuna gelmeleri,
2- Beşar Esat ile görüşülerek çıkardığı aflarda ilan ettiği gibi insanlık dışı, kötü muamele yapılmayacağına dair güvenceler alındıktan sonra belirli bir plan ve program dahilinde Suriye’ye geri gönderilmeleri,
3- Ekonomik boyutu için ABD ve AB ile anlaşmalar yapılmalı. Parasal maliyetine de Türkiye, rahatlıkla katlanabilir. 

Bu nedenlerle, Sayın Cumhurbaşkanının Beşar Esat ile görüşme talebini çok doğru ve zaruri görüyorum.
Geçtiğimiz hafta TOBB ev sahipliğinde yapılan istişare toplantısı vesilesi ile İçişleri Bakanı Sn. Ali Yerlikaya ve Emniyet Genel Müdürü’ne üyelerimizin konuları bir dosya olarak takdim edildi.  Odamız tarafından TÜM ÜYEYE ve MESKOM üyelerine duyuru çıkılmaktadır.  12 üyemizden gelen konular derlenerek bir dosya haline getirildi.  Dosyanın ilk maddesi şöyle idi: Toplumsal huzur, güven ve demografik yapının bozulmaması açısından mültecilerin, sığınmacıların ve düzensiz göçmenlerin, acilen ülkelerine geri gönderilmesi, toplumun genelinde hakim olan endişelerin giderilmesidir.”

‘TARIMDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Su konusunda yaşanan sıkıntılara değinen Ürün, “Sektörlerin suya duyarlılığına ilişkin 2 önemli çalışma karşımıza çıkıyor. İlki İstanbul Sanayi Odası’na ait.Sanayi özelinde yapılan bir çalışmada; tarım ve tarıma dayalı ürünlerin üretimi, tekstil sektörü ve kağıt ve karton sanayi öne çıkıyor.  Diğer yandan, Tarım Bakanlığının çalışmasında; suyun %77 oranında tarımsal sulamada kullanıldığı raporlanıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde bu oran %50-60 arasında. Sanayinin su tüketimindeki payı sadece %11. Bu durumda, çözümün aranacağı yer tarımsa, neden hala klasik sulama yöntemi kullanılıyor. Bakınız; Klasik sulama sistemlerinde 1 hektar sulama alanına saniyede ortalama 4 litre su verilirken, modern sulama yöntemlerinden yağmurlama ve damlama sulamalarda sadece 1.2 litre su verilmektedir.  Yani, üçte iki oranında bir tasarruf mümkün. Bakanlığın 2023-2033 Eylem Planı’nda belirlenen adımların yerine getirilmesi önemli olmakla birlikte, daha somut ve büyük çaplı projelere de ihtiyaç olduğu açıktır.  Bizden çok daha az riske sahip AB uygulamaya aldığı Su Çerçeve Direktifi ile tarımda su kullanımını azaltmak amacıyla bir program sürdürüyor.  Elbette tarımdan vazgeçemeyeceğimiz gibi, tarımı, hayvancılığı sürdürülebilir kılmak zorundayız. Ancak, kaynaklarımızı daha etkin kullanmamız gerektiği de çok net. Yaşlanan dünya nüfusu ve artan teknoloji biz de dahil olmak üzere gençleri köy hayatından kopardı. Artan nüfusla birlikte, Türkiye’nin gıda ihtiyacını bireysel çiftçilikle çözmemiz mümkün görünmüyor. Burada devreye şirketler girmelidir. Yeni nesil tarımı şirketlerin gücü ile daha sürdürülebilir kılabiliriz şeklinde konuştu.

‘GIDADA OLDUĞU GİBİ ENERJİ ENFLASYONUNDA DA LİDERİZ’
Ürün, şöyle devam etti:

“Tüm zorluklara, maliyetlere rağmen, tarımsal üretimde Avrupa birincisi, dünya 9.’suyuz. Birçok üründe dünya birincisiyiz. Ancak, 1.237 ithalat kalemi içinde en fazla ithalat sıralamasında buğday ve mahlutları 13. sırada. 3.5 milyar dolar buğday ve mahlutları ithalatı gerçekleştirmişiz. Pamuk 37. sırada. Ve 1.7 milyar dolar ithalat rakamı. Sonuçta da, bugün Küresel gıda fiyatları haziran ayında yıllık bazda %2.1 düşerken Türkiye’de %68.2 arttı. Bu denli bir fark, bir yerlerde yanlış yaptığımızı da ortaya koyuyor. Biz çözümün kendisinden uzaklaşırken, gıda fiyatları da artmaya devam edecektir. Gıda enflasyonunda olduğu gibi enerji enflasyonunda da lideriz. Yanlışı bulmak zor değil. Türkiye’nin en az yağış alan, en kurak ovası Konya Ovası’nda eğer siz en fazla su isteyen mısır, yonca ve şeker pancarı ekiyorsanız suçu iklim değişikliğine atamazsınız. 
Diğer yandan, Dünyanın en verimli pamuk arazisi Söke Ovası’nda, kuraklık ve aşırı sıcaklar pamukları yakarken, yeterli su olmadığı için çiftçiye kısıtlı su verilirken sürdürülebilirliği nasıl sağlayabiliriz?”

‘GIDA KRİZİYLE YENİ NESİL TARIM İLE MÜCADELE ETMEK MÜMKÜN’
Tarımda sürdürülebilirliğe dair görüşlerini paylaşan Ürün, “Teknoloji ve bilimden yararlanarak geliştirilen yöntemlerle sürdürülebilirliği sağlamak mümkün. Marul üzerinden yapılan bir karşılaştırmada ekrandaki tablo çok net olarak hangi tarımsal yönteminin seçilmesi gerektiğini göstermektedir.  Bitki fabrikaları, 365 gün, topraksız, güneş görmeyen, iklim kontrollü alanlarda; LED aydınlatma ve bitki besleme teknolojisi ile ürün yetiştirilen tesislerdir.  Bu teknoloji ile sağlanan verimi, bireysel çiftlik alanlarında sağlamak mümkün değildir. 
Rakamlar da göstermekte ki, gıda krizine karşı yeni nesli tarım ile mücadele etmek mümkün. 

•    Geleneksel çiftçiliğe göre 315 kat daha fazla verimli üretim
•    Üretimde %95 daha az su tüketimi
•    Yetersiz kalan, bozulan arazı karşısında, şehirdeki atıl alanlarda, topraktan bağımsız ve yatay bir şekilde üretim imkanı
•    Üretimde sıfır pestisit kullanımı
•    Taze, sağlıklı ve kayıpsız sevkiyat ile şehir için üretim mümkün ve giderek de yayınlaşıyor. 

ANKET SONUÇLARI: SİPARİŞLER AZALDI
Son olarak yılda iki kez yapmış olduğumuz ekonomik değerlendirme anketinin sonuçlarına ilişkin birkaç slayt paylaşmak istiyorum.  2024 yılı ilk yarısında, iç pazarda siparişlerinizle ilgili hangisi gerçekleşti? Sorumuza; Firmaların %34’ü iç pazarda siparişlerinin değişmediğini, %52’si azaldığını bildirdi. Sadece %14’ü artış bildirdi.  2023 yılı ilk yarısında, dış pazarda siparişlerinizle ilgili hangisi gerçekleşti? Sorumuza 
Firmaların %37’sinin dış pazarda siparişleri değişmezken, %46’sında azalma, %18’inde artış gerçekleşmiştir. yanıtlarını verdi” diye konuştu.

HÜKÜMETTEN BEKLENTİLER
Ürün, hükümetten beklentilerini şöyle sıraladı:

“Üyelerimizin hükümetten 3 beklentisi:

-Fiyat İstikrarı/Enflasyonun düşürülmesi
-Kurların serbest bırakılması/İhracatın önünün açılması
-Sığınmacı sorununun makul şekilde çözümüdür.

Biz de bu konuların takipçisi olmaya devam edeceğiz.”

 
EBSO'da 'döviz kuru' eleştirisi: Rekabetçiliğimizi kaybediyoruz
 
Zehir kargosu baskını: 15 kilo esrar çıktı!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
EBSO'da 'döviz kuru' eleştirisi: Rekabetçiliğimizi kaybediyoruz
EBSO Temmuz ayı meclis toplantısında konuşma yapan EBSO Meclis Başkan ...
Yeni Foça'da 'işgal' tepkisi.... Esnaf kepenk indirdi!
Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı'nın, Yeni Foça'daki işletmelerin ...
MB'nin rezervleri zirveden geriledi
Merkez Bankası'nın toplam rezervleri, geçen hafta yaklaşık 5,9 milyar ...
 
Vergi düzenlemesi Meclis'te: İlk 7 maddeye kabul!
TBMM Genel Kurulunda, en düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya yükseltilmesini ...
Türkiye'de 100 işçiden 85'i sendikasız!
Türkiye'de bu yıl temmuz itibarıyla 16 milyon 973 bin 613 işçiden 2 milyon ...
Deri ihracatı yılın ilk yarısında kan kaybetti
Döviz kurlarındaki artışın enflasyon rakamlarının gerisinde kalması emek ...
 
Doğtaş ve Kelebek'in patronundan İzmir'e yatırım hamlesi
Doğtaş ve Kelebek Mobilya markalarını bünyesinde bulunduran Doğanlar Grubu’nun ...
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Piyasalarda merakla beklediği faiz kararı açıklandı. Merkez Bankası, politika ...
Muz kralına çapkınlık davası!
İzmir ve Aydın sosyetesinin yakından tanıdığı turizmci, gayrimenkul yatırımcısı ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Dinimiz Âmin
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kim hazırsa penaltıyı o atar!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yeni bir Susurluk mu?
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Gazzeli Çocuklara Mektuplar (5) Yönetmen değil, önce insanım!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Okullar açıldı
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Narin'in katliamı, feodalizm ve suskunluk yasası
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Nefes nefese bir yaz geçti'
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva