Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi'nin sonunda basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Scholz, AB liderlerinin bugün yaptıkları toplantıda küresel piyasalardaki son gelişmeleri ve Avrupa ülkelerindeki durumu ele aldıklarını belirtti.

Avrupa bankacılık sisteminin istikrarlı seyrettiğini vurgulayan Scholz, AB'de bankaların katı denetime tabi olduğunu ve güçlü sermaye kaynaklarına sahip olduğunu dile getirdi.

Bir gazetecinin Alman federal hükümetin acil bir durumda Almanya'nın en büyük pazar payına sahip bankası Deutsche Bank'a kurtarma paketi sunup sunamayacağı sorusuna Scholz, 'Hiçbir şey için endişelenmeye gerek yok,' dedi.

Scholz, 'Deutsche Bank, iş modelini modernize ederek tamamen yeniden yapılandırdı ve çok karlı bir bankadır.' yorumunda bulundu.

ABD merkez bankası Fed'in son faiz artışının ardından bankacılık sistemindeki stres artmaya devam ederken, Deutsche Bank hisseleri bugün yüzde 12'den değer kaybederek 8,30'un altında indi. Hisse senedinin fiyatı ise son 5 ayın en düşük seviyesine yaklaştı.

Bankanın tahvillerinin CDS maliyeti, son 3 günde yaklaşık yüzde 40'dan fazla artarak 220 puan seviyelerine yükseldi. Bu, yatırımcıların 10 milyon avroluk Deutsche Bank tahvil paketini güvence altına almak için 220 bin avro ödemek zorunda olduğu anlamına geliyor.

Avrupa'da Stoxx 600 Bankacılık Endeksi bugün yaklaşık yüzde 4 düştü,

Diğer Alman bankası Commerzbank hisselerinde de bugün yüzde 5'den fazla düşüş görüldü.

ABD'de Silicon Valley Bank'ın iflası ve yaklaşık iki hafta önce bankacılık krizinin başlamasından bu yana Deutsche Bank ve Commerzbank hisseleri yüzde 25'ten fazla değer kaybetmesi dikkati çekti.

İsviçre bankası Credit Suisse'teki gelişmeler ve ABD'de Silikon Vadisi Bankası (SVB) ve Signature Bank'ın iflası, küresel bankacılık sektörünün sağlığına ilişkin endişeleri artırırken, bu endişeler Avrupa bankalarını 17 Mart'tan beri baskı altına almıştı.

Credit Suisse'in rakibi UBS tarafından acil olarak kurtarılmasından bu yana, birçok yatırımcı güven krizinin diğer finansal kurumlara sıçramasından endişe duyuyor.

Avrupa'da bankalar UBS ile Credit Suisse arasındaki anlaşmada, nominal değeri 16 milyar franklık (17,3 milyar dolar) sermaye benzeri borçlanma aracı olan AT1 tahvili silinmesinin ardından baskı altında kalmıştı.

Credit Suisse'in kurtarılması bankaların tahvil fiyatlarının baskı altında olması nedeniyle Avrupa piyasalarında oynaklığa neden olmuştu.

UBS, Societe Generale gibi diğer büyük finans kuruluşlarının CDS'leri de bugün yükseldi.