HABERLER>GÜNCEL
30 Eylül 2011 Cuma - 13:44

Çocuk suçlarında İzmir beşinci sırada

TÜİK 2010 verilerine göre, 12-17 yaş arası çocuk suçlarında Erzincan 1’inci, İzmir 5’inci, İstanbul 54’üncü, Ankara ise 78’inci sırada. Ege Bölgesi’ndeki diğer iller de ilk 20 de yer alıyor

Çocuk suçlarında İzmir beşinci sırada

İZMİR - Türkiye’deki çocuk suçlarındaki artış, bilim insanlarını araştırma yapmaya sevk etti. Sosyal, ekonomik, siyasal ve teknoloji gibi faktörlerin etkili olduğu suç ve suçlu sayısındaki artışın kaygı verici boyutlarda olduğu ortaya çıktı. 2008’den beri yapılan araştırma sonuçlarına göre, 2012 yılında suça karışan çocuk sayısı 2 milyonu bulacak. Kamuoyuna olan sorumluluğumuz gereği konuyla ilgili araştırma yapan HEGEM Başkanı Adem Solak, İzmir Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Özgür Duman ile TÜİK Bölge Müdürü Rıdvan Yaka’yı biraraya getirdik. Tartışma sonucunda, Ege Bölgesi’nin çocuk suçları konusunda diğer bölgeleri geride bıraktığı ortaya çıktı. İzmir’in ‘BOŞANMA’da da birinci sırada olması dikkat çekti.
 
“Okuyor olsaydım burada olmazdım. Hatta top oynadığım takımdan atılmamış olsaydım, belki de yine burada olmazdım” diyen Hrant Dink suikastinin faili Ogün Samast…   “Annem ve babam bana ihtiyacım olan sevgiyi hiçbir zaman vermedi. Ben de onları sevmedim. Onların beni sevdiklerine de hiçbir zaman inanmadım” diyen Başak Aydıntuğ… “Ben inançları uğruna, ama özellikle o gün tahrik edilmem adına papazı vurdum” diyen O.A...

Bunlar medyada gündeme gelerek hafızalara kazınan birkaç ‘çocuk (genç)’ ve birkaç olay... Onların dışında 2010 yılında Türkiye’de ailesinden, eğitimden, yetiştiği ortamdan, arkadaşlarından dolayı ‘Cinayet, yaralama, kapkaç, hırsızlık, gasp, taciz, tecavüz, uyuşturucu kullanımı ve satımı’ gibi suçlara bulaşan 714 bin 944 fail ya da mağdur bulunuyor. 2008-2009 yıllarında bu rakam 600 bin’di. Daha da korkuncu, bu rakamın iki sene sonra bir yılda 1 milyonu bulacağı düşüncesi...
Zamanında birer ‘Bebek’ti hepsi... Ama sonra ‘Suça’ karışıp, ‘Suçlu’ oldular. Kimi ‘Katil’, kimi ‘Hırsız’, kimi ‘Kapkaççı’, kimi ‘Gaspçı’, kimi ise ‘Sapık’…

Doğduklarında hepsi tertemizdi… Bazıları, kavga dahi etmedi büyüdüğü arkadaşıyla… Hiç kin beslemedi… Büyüdüler, masum ve temiz… Sonra kimisi ‘Hedef’ oldu, kimisi ise kendisine birilerini ‘Hedef seçti’… Can aldı, çaldı, yaraladı, soydu, çarptı… Zarar verdi… Ve çocuklar ‘SUÇ’a karıştı…
Bazen, ‘Bir bebekten katil çıktı’, bazen de ‘Tecavüzcü, hırsız, gaspçı’… Suç işlediler, suçlu oldular… Aileler, eğitim sistemi, arkadaş çevresi, toplum hepsi etkili oldu yaşamlarında... O bebeğe şiddet ve baskı uygulayan belki anne-baba, belki de toplum bir katil, bir suçlu yarattı...

“Biz büyüdük ve kirlendi dünya”

Ege Life Dergisi, Türkiye’de endişe verici boyutta artış gösteren çocuk suçlarını araştırdı. Konunun hassasiyeti ve önemi nedeniyle, ‘Çocuk Suçları’ ile ilgili araştırmalar yapan Hayat Boyu Eğitim ve Geliştirme Merkezi (HEGEM) Başkanı Adem Solak, suç ve suçluyla mücadelede başarılı çalışmalarıyla Türkiye’ye örnek olan İzmir Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi Müdürü Özgür Duman ile Türkiye İstatistik Kurumu Bölge Müdürü Rıdvan Yaka’yı bir araya getirdi. Konuyu rakamlarla, sosyal ve ekonomik yapı, suç ve suçlu profiliyle tartışmaya açtı. 

Ege Bölgesi, ‘Çocuk Suçları’ konusunda bölgesel açıdan ilk sırada yer alıyor. HEGEM Başkanı Adem Solak’ın iddiasına göre İzmir çocuk suçlarında ilk sırada.

İzmir Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Özgür Duman, Solak’ın iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti. Çocuk suçlarıyla mücadele konusunda İzmir’in başarılı bir grafik çizdiğini, TÜİK verilerine göre birinci sırada yer almadıklarını söyledi.

TÜİK Bölge Müdürü Rıdvan Yaka ise, İzmir’in 12-17 yaş ortalamasına göre ‘Çocuk Suçları’nda beşinci sırada yer aldığını kaydetti.

Hegem Başkanı Adem Solak’ın İddiaları

Aileler ‘Hasta’
 
‘Aile yapımız oldukça güçlü’ diye çok şeyi ihmal ettik. Çağın ve zorlukların getirdiği aile destek hizmetlerini bir türlü devreye sokamadık. Ne aile, ne de çocuklar konusunda ciddi sosyal politikalar geliştiremedik. Ve aile hasta artık; çağdaş yaşamın getirdiği yükleri kaldıramayacak kadar hasta… Bu hastalıktan en çok etkilenenler ise çocuklar. 24 milyon çocuğu olan bir ülkenin göstermesi gereken ciddiyet ve hassasiyette geçerli sosyal politikalar geliştirilmezse yarınlarda toplumumuzu ciddi sıkıntılar bekliyor…

‘Türkiye’nin Suç Haritası’

Mardin Bilge Köyü katliamı raporu, terör örgütü PKK’nın bir numaralı adamlarından Şemdin Sakık ile cezaevinde yaptığı görüşme ve Trabzon’daki rahip Santoro cinayetini yazdığı kitabıyla gündeme gelen Hayat Boyu Eğitim ve Gelişim Derneği (HEGEM) Başkanı Adem Solak, 3 yıldır sürdürdüğü Türkiye’nin Suç Haritası çalışmalarında ilginç sonuçlar elde etti. 

Türkiye’nin suç haritasını çıkaran Adem Solak’ın 81 ili gezerek ve Adalet Bakanlığı’nın son verilerinden yararlanarak yaptığı çalışmada, çarpıcı bilgiler yer alıyor.
Çeşitli üniversitelerde görev yapan bilim adamlarıyla ‘Türkiye’nin Suç Haritası’ ile ‘Türkiye’nin Sosyal Risk Haritası’ kitabı üzerinde çalışan Adem Solak, “Veriler dikkate alınmazsa, iki yıl sonra suç, mağdur ve fail sayısı yılda bir milyonu geçecek” dedi.

İzmir, şiddette bir numara

Solak, Türkiye Çocuk Suçu Haritası’nda 2009’da Eskişehir’in ardından ikinci sırada yer alan İzmir’in, Eskişehir’in önüne geçerek 2010 yılı verilerinde ilk sıraya yükseldiğini söyledi. Solak, bunun kaygı verici olduğuna dikkat çekti.

12-17 yaş arasını kapsayan çalışmada İzmir’i Eskişehir’in takip ettiğini ifade eden Adem Solak, Edirne, Kırklareli ve Aydın’ın ilk beşte yer aldığını belirtti. Faili çocuğun, mükerrer suçun ve çocuklar hakkında açılan ceza davaları faktörlerinin, çocuk nüfusa oranıyla belirlenen haritada, İzmir’in yukarıda belirtilen 3 faktör ortalamsına göre 3,78 ile ilk sırada yer aldığını açıkladı. Son üç yılın ortalaması alınarak belirlenen çocuk suç nitelik analizine göre, İzmir’de çocuklar en çok mala karşı suça işlerken, sırasıyla şahsa karşı suça, uyuşturucuya, cinsel suç ve siyasi suça bulaşıyor. 2010 yılında ise yüzde 44.84’lük bir oranla İzmirli çocukların en çok şahsa karşı suç işlediği belirtiliyor.

Adıyaman, suç oranında sonuncu

Yine aynı 3 faktöre göre haritadaki suç oranı en düşük düzeyde olan beş ilin ise Hatay, Mardin, Trabzon, Şanlıurfa, Artvin ve Adıyaman’ın oluşturduğunu kaydeden Solak, batı illerinin doğu ve Karadeniz illerine göre suç oranında ilk sıralarda yer almasını, “Yaşadığım bölge Trabzon’da şiddet kültürü var. Ancak Türkiye’nin her yerinde şiddetin olduğunu gördüm. Batıda aileler fiziksel şiddetin azlığını, sözel şiddetle dengelemeye çalışmış. Yani şiddet aslında her yerde var” dedi.

Suçlu çocuk İzmir’de kamufle oluyor

Solak, İzmir’in ‘Boşanma’da da Türkiye’nin ilk sırasında yer aldığının altını çizdi. Solak, eğitim ve kültür düzeyi yüksek olarak bilinen ve hemen hemen her konuda örnek gösterilen İzmir’in ilk sırada yer almasının nedenleriyle ilgili olarak, “İzmir, boşanmada da ilk sırada. Ancak, her boşanan ailenin çocukları suça bulaşmış ya da bulaşacak diye bir kural yok. Şöyle bir gerçek var, sorunlu aile çocuğun suça bulaşma oranını arttırıyor. İstanbul Türkiye’de en çok nüfusa sahip il. ‘Neden İstanbul ilk sırada değil de İzmir ilk sırada yer alıyor?’ diye soracak olursanız, iki ilimiz de diğer illerden, çok göç alan illerimiz. Ancak, İstanbul’da Mardinliler bir yerde, Trabzonlular bir yerde, Diyarbakırlılar bir yerde toplanmıştır. Geldikleri yerlerdeki sosyal değerleri, sosyal kontrol yapılarını orada da devam ettirmişlerdir. İstanbul, yerleşilen şehir değil, devlet görüntüsündedir. Beraber yerleşme vardır. Bu nedenle çocuğun suç işlediği zaman tanıdık birisi tarafından yakalanma ihtimali yüksektir. Çocuk da bunu düşünür, korkar ve suça bulaşmaz. Ya da bulaşmamaya çalışır” diye konuştu.

“İzmir’de ise durum bu yönden farklıdır. Aynı şehirden göçle gelenler nereyi bulduysa, parça parça yerleşmişlerdir. Bu durumda çocuğun suça bulaşıp tanıdık birisi tarafından görülmesi riski daha azdır. Çocuğun suç işledikten sonra kaçma ihtimali, kendisini kamufle etmesi daha kolaydır. Çocuk da daha rahat suç işleyebilmektedir” diyen Solak, şunları söyledi:  “Bunun dışında büyükşehirlerimiz, kozmopolit bir yapıya sahip olduğu için uyuşturucu ve içkiye ulaşmaları da daha kolay. Göç olgusunun getireceği sorunları önlemek için ortak şehir yönünde çalışmaların yapılmaması da bu illerde suça bulaşma oranını arttırıyor.”

İzmir’de ‘Aile eğitimi’ düşük

Aile eğitimine Türkiye’de önem verilmediğine de değinen Solak, aile eğitiminin İzmir’de yüzde 2’nin altında olduğuna dikkat çekti. Bunun çocuğun suç işlemede etkili olduğunu söyledi. Adem Solak, büyükşehirlerde geniş aileden ziyade, çekirdek aile yapısının görülmesinin de çocuğun suça bulaşmasında rol oynadığını belirtti. Solak, çocuğun geniş ailede dededen babaanneden sevgi görüp güç kuvvet aldığını, çekirdek ailede ise çocuğun daha yalnız olduğuna dikkat çekti, bunun da suça yönelmede etkisinin olduğunu belirtti. 

Sözel şiddet daha tehlikeli

Üniversite yıllarında tez konusu olarak seçtiği çocuk davranışlarından sonra bu konuyla ilgili araştırmalarının devam ettiğini aktaran Solak, “Dayakla-insan olmak arasındaki ilişki dikkatimi çekti” dedi. Solak, cezaevlerinde iyileştirme programları kapsamında 1984 yılında Trabzon E Tipi Cezaevi’nde geçici görevli terapist sıfatıyla çalıştı. “İnsanlar neden suç işler” sorusunun cevabını bulmaya çalıştık derken, hala bu cevabı aradıklarının da altını çizdi. Şimdiye kadar Hrant Dink’in katil zanlısı Ogün Samast, Profesör annesini öldüren Hukuk Fakültesi öğrencisi Başak Aydıntuğ, 5 Şubat 2006’da Trabzon’da Katolik Klisesi Rahibi Andra Santoro’nun katil zanlısı O.A, Mardin Bilge Köyü katliamı sanıklarından Şıh Mehmet lakaplı Mehmet Çelebi başta olmak üzere 6 bine yakın mahkum katillere görüşen Solak, 2010 yılında 750 bin fail ya da mağdurun devletin kayıtlarında yer aldığını, bu rakamın iki sene sonra ise yılda 1 milyonu geçeceğine dikkat çekti. 

Davranışın en radikal halinin birisini öldürmek olduğu için özellikle katillerle konuşmayı tercih ettiğini belirten Solak, cezaevlerindeki görüşmeler sonucunda ise “Hiç kimsenin şiddetinin birbirinin aynısı değil, hiç kimsenin nedeni aynı değil” diye konuştu. Annesini öldüren Başak Aydıntuğ’un “Ben cezaevinde kendimi özgür hissettim. Rahatladığım, zincirlerimden kurtulduğum duygusunu yaşadım” şeklinde konuşmasını Solak, aile ve özellikle anne baskısının Aydıntuğ’a ağır gelmesinden kaynaklandığını ifade etti. 

Şiddetin bütün çeşitleri göz önüne alındığında ‘Anne şiddeti’nin en ağırı olduğunu vurgulayan Solak, “Sözel şiddeti anneler daha çok uyguluyor. Kötü sözün tahribatı ise yıllara yayılıyor” derken Başak’ın “annem bana ‘sürtük’!!!! dedi. Ben dayak yemedim ama yesem daha iyiydi” sözlerinin, tokat atıldığında o an bir acı olduğunu, etkisinin kısa sürdüğünü, sözün ise bizi eyleme götürme oranının daha fazla olduğunun göstergesi olduğunu ifade etti.

12 yılda, 145 bin şiddet içeren kelime

Kişiliğin 12 yaşında tam şekillendiğini aktaran Adem Solak, “Yapılan çalışmalar, 12 yaşına gelinceye kadar özellikle anneler çoğunlukta olmak üzere ailenin çocuğuna yaklaşık 145 bin kere şiddet içeren cümle kurduğunu gösteriyor. Yapma, etme, bakma, gitme, ağlama, döverim, vururum, gibi... Bu, çocuğun içine 145 bin damla katran doldurmaktır” şeklinde konuştu. Solak, “Meslek hayatımda sınıflara anne, babası öğretmen olan çocuklar dikkatimi çeker. Onların daha yumuşak, daha sakin davranışları var. Her şey ailede başlıyor. Okul ne yapacak, polis ne yapacak? Siz bir canavar yetiştirmişseniz kimse bir şey yapamaz!” dedi.

Beton binalar da çocuk için tehlike

Şiddet duygusu birkiminin şehirde daha fazla olduğunu belirten Solak, “Anaokulu döneminde çocukları ruhsal yönden en fazla rahatlatan şeyler kum, çamur, su oyunlarıdır. Şehirde çocuğun bunları oynama ihtimali yok. Aileler şehirde de yaşasa, çocukların doğa ile baş başa olacakları geziler yapılmalıdır. Çocukların toprakla, ağaçlarla, hayvanlarla, su ile teması sağlanmalıdır. Çocuklar böylelikle deşarj oluyor. Beton binaların içinde hapsedilmek çocuk için adı konmamış şiddettir” diye konuştu

Sosyolojik durum ‘Suç’ta etken

Suçlu atalarla suçlu çocuklar arasında bir bağ olduğunu ancak sosyolojik ortamın daha etkili olduğunu söyledi. Yaptığı görüşmelerde “Ailede suç işleyen var mı?” sorusuna yüksek oranda “Evet” cevabını aldığının altını çizen Adem Solak, “Kalıtımdan ziyade, suç işlenen ailenin ‘Suç’ düşüncesini kolaylaştırma etkisi var. Çünkü, çocuğun yanında bu konunun sürekli konuşulması fark etmeden çocuğu suça hazırlıyor. Kavga, dövüş, öldürme ve suç çocuk için normalleşiyor. Buna bir de televizyon, internet oyunları eklendi mi çocuğun kişilik gelişimi tehlikeli bir hal alıyor” şeklinde konuştu.

Suç eğitimle doğrudan alakalı

Suça bulaşma riskinin eğitimle doğrudan alakalı olduğuna da vurgu yapan HEGEM Başkanı Adem Solak, okulla ilişkisi kesilen 400 bini aşan öğrencinin yarıya yakınının suça bulaştığını belirtti. Suça karışan çocukların yarısının jiletle kendini kestiğini, yüzde 30’unun ise uyuşturucu kullandığını aktardı. Okullardaki rehber öğretmen eksikliğine dikkat çeken Solak, çocuk ve aileyle ilgili uzmanların bakanlık tarafından arttırılması gerektiğini ifade etti. Ülkemizdeki sosyolog sıkıntısına da değinen Solak, diyanet işlerinin her ilde sosyoloğun olması lazım. Ancak, sadece Ankara’da mevcut. Ülkemizde sosyolog ve felsefecilerimizin sayısı arttırılmalı. Aile-okul yakınlığı sağlanmalı, koruyucu ve önleyici eğitim alınmalı.

Seyyar suç işleyen çocuklar var

Hayat Boyu Eğitim ve Gelişim Derneği Adem Solak, suç oranı yüksek illerden, suç oranı düşük olan illere çocuk ihracatı yapıldığını iddia etti, “Şehirlerimizde çocuk suç makineleri oluşmaya başladı. Çocuk suçlarında ilk sırada yer alan illerdeki suç çeteleri, suçu az olan illere suçlu çocuklar ihraç etmekte. Bu enteresan bir gelişmedir. Yani seyyar suç işleyen çocuklarımız var” dedi.

RAKAMLAR FARKLI

İzmir, birinci değil, beşinci sırada

TÜİK İzmir Bölge Müdürü Rıdvan Yaka, bu iddianın bilimsel verilere dayanmadığını söyleyerek İzmir’in suça isnat edilen (suça itilen) çocuk sayısında 2010 yılında 5’inci sırada yer aldığını aktardı. Yaka, çalışmanın 12-17 yaş arasındaki çocukları kapsadığı için sonuçların farklı olduğunu ifade ederken, “Çocuk tanımı 0-17 yaş arasıdır. Buna göre 2010 yılında 952 bin 558 çocuk nüfuslu İzmir’de 7 bin 282 suça isnat edilen çocuk bulunuyor. İzmir 5’inci sırada yer alıyor. 12-17 yaş arasındaki çocukları kapsayan bu araştırma sağlıklı ve bilimsel bir sonuç vermez” dedi. 

Yine TUİK verilerine göre ise 12-17 yaş arası çocuk sayısı İzmir’de 341 bin 057, suça bulaşan çocuk sayısı ise 6 bin 933. Buna göre İzmir yüzde 2’lik çocuk suç oranıyla 5’inci sırada bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu 2010 yılı verilerine göre, 9 ili bulunan Ege Bölgesi diğer bölgeleri geride bıraktı. 12-17 yaş arası çocuk suç oranında İzmir’den sonra 6’ncı sırada Denizli yer alırken, Balıkesir 11’inci Uşak 16’ncı sırada, Manisa 17’nci, Aydın 18’inci, Çanakkale 34’üncü, Afyon 47’nci, Muğla 60’ıncı sırada bulunuyor. 12-17 yaş arası 1 milyon 265 bin 983 çocuk bulunan İstanbul ise 54’üncü sırada yer alıyor. Ankara ise 78’inci sırada.

TUİK verileri önemli

İzmir’deki çocuk suçlarını önlemek için mücadele veren, çocukları sokaktan uzaklaştırmak adına birçok başarılı projeye imza atan İzmir Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Özgür Duman da, TÜİK verilerini dikkate aldıklarının altını çizdi. İzmir’de suça itilen çocuk sayısında düşme olduğunu vurguladı. TUİK verilerine göre salt sıralama(olay sıralaması) çocuk nüfusa oranlandığında güvenlik birimine getirilen çocuk sıralamasında (fail ve mağdur) İzmir’in 15. sırada, suç isnat edilen çocuklarda (suça itilen) ise 5’inci sırada yer aldığını ifade etti.

Duman, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne göre ise İzmir’in en iyi 10 il arasında bulunduğunu belirtti. İzmir’de suça bulaşan çocuk sayısını azaltmak için ‘Güvenli Okul Projesi’ adında bir proje uyguladıklarını kaydeden Duman, “531 okulda 48 okul irtibat görevlisi mevcut. Bu personelimize çocuk suçları, çocukla iletişim, çatışma yönetimi gibi özel eğitimler verildi. Diğer taraftan da okullarımızın giriş-çıkışlarında görevlendirilmek üzere yeterince ekibimiz bulunuyor” diye konuştu. TÜİK verilerine göre de Solak ve 10 bilim adamının gerçekleştirdiği çalışmanın doğru olmadığını iddia eden Duman, 2010’da çocukları sokaktan koruma, sokaktan uzaklaştırma adına 616 çocuğun ailesine işlem yapıldığını, bu çalışmanın çocuğun suça bulaşmasını ve suça alışmasını önlemek amacıyla yapıldığının altını çizdi.

Şube Müdürü Duman, “İzmir Çocuk Şube olarak 2010-2011 eğitim-öğretim yılında da ‘Polis Amca Gökkuşağı’ projesiyle İzmir’deki 9 okuldaki 8 bin 700 çocuk hedeflenmiş, bin çocuğa İzmir Emniyet Müdürlüğü’nce temin edilen bağlama ve gitarlarla sanatsal etkinlik faaliyetleri verilmiştir. Yine bu 9 okuldaki öğrencilere kırtasiye yardımı, önlük, kaban ve ayakkabı yardımı, sınavlara hazırlık destek kitabı yardımı yapılmıştır” dedi.( Haber : Işıl KAYA- Fotoğraflar : Mehmet Emin AL/Egelife)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Duble yol çeltik sergisi oldu
Türkiye'nin çeltik üretiminin yarısına yakınını karşılayan Edirne'de çeltik ...
4 çocuklu kadına sokak ortasında infaz
Mersin'in Tarsus ilçesinde 4 çocuk annesi bir kadın, uğradığı silahlı ...
Ege Üniversitesi artık O'na emanet
Ege Üniversitesi Koruma Güvenlik Şube Müdürlüğü biriminin başına üniversitede ...
 
'PKK'yı bitirme şansı 1 Mart'ta kaybedildi'
Eski Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, 1 Mart 2003’teki tezkerenin reddedilmesiyle ...
Ege'de 3 gün 3 gece coşku
Ege Üniversitesi’nin 2011-2012 eğitim öğretim yılı açılış etkinlikleri ...
İZÜ öğrencilerin hayallerini gerçekleştiriyor
Ek kontenjan tercih döneminde ücretsiz rehberlik hizmeti verecek olan ...
 
Hainler Şırnak'ta pusu kurdu: 2 şehit!
Şırnak'ın Beytüşşebap İlçesi'nde güvenlik güçlerine pusu kuran PKK'lı ...
Tornavidacılardan biri İzmir'den çıktı!
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybetmesiyle ...
MİT'çi Akter cinayetinde tahliye
Emekli MİT mensubu Tahsin Haluk Akter'in (63) villasında başından üç kurşunla ...
 
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva