İZMİR - Olay, 2009 yılının ağustos ayında Çambidi 5302 Sokak'ta meydana geldi. Ev hanımı Nilgün Vatan, eşi Hüseyin Vatan'dan ayrılmak için olay tarihinden 6 ay önce boşanma davası açtı. 10 yıllık eşinden ayrılmak istemeyen Hüseyin Vatan, iki çocuk annesi eşi ile kayınvalidesi Keziban Atılgan'ı, bir yakınlarının sünnet düğününe giderken saklandığı sokak köşesinde av tüfeğiyle bacaklarından yaraladı. Ardından kayınpederinin oturduğu evin zilini çalan Hüseyin Vatan, "Gidin leşlerinizi toplayın" diye bağırdıktan kaçtı. Polis tarafından aranan ve hakkında dava açılan Hüseyin Vatan, ilk duruşmanın yapılacağı gün polise teslim olunca, mahkeme tarafından tutuklandı.
SERVETİME KONMAK İSTİYORLAR
İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'Kasten yakın akrabalarını vurarak yaralamak' suçundan yargılanan Hüseyin Vatan, dün son kez hakim karşısına çıktı. Ağır Ceza'da yargılanırken eşi Nilgün Vatan'ın tarafından açılan davayla ondan boşanan Hüseyin Vatan, kendisine komplo kurulduğunu öne sürdü. Eski eşi ve kayınvalidesini kendisinin vurmadığını ileri süren Hüseyin Vatan, olayda kullandığı iddia edilen silahın evinin balkonunda arama izni alınmadan yeri biliniyormuş gibi bulunduğunu, 2.5 milyonluk servetine konulmak için bu iftiranın atıldığını iddia etti.
Annesi Keziban Atılgan ile duruşmaya gelen Nilgün Atılgan, olayın meydana geldiği tarihte evli olduğunu ama şu anda boşandığı eski eşinin cezalandırılmasını istedi.
HAPİS CEZASI ALDI
Mahkeme heyeti, duruşma sonunda Hüseyin Vatan'ı eski kayınvalidesini yaralamak suçundan 4 yıl 6 ay, eski eşini vurmak suçundan ise 10 yıl 1 ay olmak üzere toplam 14 yıl 7 ay hapis cezasına çaptırdı. Ceza kararından sonra, rahat bir nefes aldıklarını söyleyen Nilgün Atılgan, "İki yıldır duruşmalara korku içinde geliyordum. İki yıldır evimde rahat uyuyamıyordum. Bir de dışarı çıkarsa, diye korkuyordum. Şimdi bütün korkularım bitti. Adalet yerini buldu. Kadına şiddet uygulayan erkeklerin bu davranışlardan uzak durmaları için böyle ağır cezaların olması gerekiyor" dedi.
ÖRNEK BİR KARAR
Nilgün Atılgan'ın avukatı Aykut Dikencik, müvekkilinin şahsında verilen cezanın yerinde olduğunu ama asıl bu davadan çıkan sonucun boşanmış, boşanmak üzere olan veya boşanmadan kocalarından şiddet gören kadınlar açısından büyük önem taşıdığını belirterek, "Mahkemenin verdiği ceza kanunda istenilen kadar olmasa da, erkek tarafından kadına uygulanan ve toplumsal rahatsızlığım haline gelen şiddetin durdurulması anlamında yerinde bir karar olmuştur" dedi.(DHA)