EGEDESONSÖZ – CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, mecliste gerçekleştirilen görüşmelerde kürsüye çıktı.
2023 yılında son kez kürsüye çıkan Kılıç, ilk olarak torba yasa kanun tekliflerine dair eleştirilerde bulunarak, “Yıllardır bu kürsüden torba yasanın Anayasa’ya aykırılığını bütüncül olmayan yasa yapma tekniğinin sorunlara yol açtığını diğer komisyonları yok sayarak sadece plan bütçe komisyonu üzerinden yapmayı olağanlaştıran bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesini anlattık durduk. Bunu sadece biz görmüyoruz, üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşların da gündeminde yer aldı. Avrupa Konseyi’nde bulunan yolsuzluğa karşı devletler grubu iki hafta önce bir rapor yayımladı. Bu raporda Türkiye’ye torba yasa uygulamasından vazgeçilmesini dair tavsiyede bulunduklarını ancak bir türlü bu tavsiyenin gerçekleşmediği eleştiri olarak yer aldı. Türkiye’ye bu konuda Haziran 2024’e kadar süre verdiler. Bir söz var ya, azıksız yola çıkanın iki gözü torbada olur diye. Sizin de bu plansız, programsız yönetememezliğiniz yüzünden bu meclis yüzünü, başını torbadan alamadı” dedi.
‘SİZİ UNUTMAYA ÖMRÜMÜZ YETER Mİ?’
2023 yılında yaşananlara dair kısa bir özet çıkaran Kılıç, bu senenin zorlu geçtiğini belirterek iktidara bu yıl yapmadıklarına dair eleştirilerde bulunarak, “Hepinizin zorlukla yüzleştiği bir yılı geride bırakıyoruz. Doğal afetler, Anayasa ihlalleri, iş cinayetleri, intiharlar, emek hırsızlığı derken açlık sefalet dolu bir yılı geride bıraktık. 2023 bir yıl gibi değil 10 yıl gibi geçti hepimize. Yaşadıklarımızı geride bıraktık ama bunları unutmuyoruz. Mesela depremin acılarını ve hala sarılamayan yaraları unutmak mümkün mü? İşçiye, emekliye, memura, çiftçiye yapılan sefaleti unutmak mümkün mü? Hemen hemen her gün bir kadın katledildi bunu unutmak mümkün mü? Toprağa verdiğimiz kınalı kuzularımızı unutmak mümkün mü? Bu kürsüde gerçekleri haykırırken kaybettiğimiz milletvekili arkadaşımız Hasan Bitmez’i unutmak mümkün mü? Yargıtay eliyle Meclis’e ayar vermesini çalışmayı unutmak mümkün mü? İhtiyaca rağmen atanmayan öğretmenleri, kadro bekleyen mühendisleri, işsizlikten intihar eden gençlerimizi unutmak mümkün mü? Kara para aklayan fenomenlerinden futboldaki saadet zincirine kadar bu ülkedeki her kokuşmuşluğun altında bir AKP’linin çıkmasını unutmak mümkün mü? İktidarın vaatleri vardı bunları da unutmuyoruz. Mesela mülakat kaldırılacaktı. Staj mağdurları hakkını alacaktı. Esnaf 7 bin 200 prim günüyle emekli olacaktı. Memura 3600 ek gösterge uygulanacaktı. Taşeron işçiler kadro alacaktı. Bu seçim vaatlerinizi unutmak mümkün mü? Hani bir şarkıda diyor ya, sizi unutmaya ömrümüz yeter mi, yetmez bizim ömrümüz” dedi.
KILIÇ’TAN NİHAT BEHRAM ALINTISI
Son olarak Nihat Behram’ın ‘Haykır Acını Hey Halk’ şiirini meclis kürsüsünden okuyan Kılıç, şunları söyledi:
2024 yılına girerken benim bu yılki meclisteki son konuşmam. Bu ülkedeki eşitlik, demokrasi, mutluluk ve huzur için Saray için değil, halk için daha fazla umut daha fazla direniş daha fazla dayanışmayla emekçinin, ezilenin, üzülenin, dara düşenin, gün yüzü görmeyenin; hırsızlara, arsızlara, utanmazlara karşı yani kötülere karşı iyilerin galip geleceği bir yıl diliyorum hepinize.
Sözlerime son verirken bir şiirle bitirmek istiyorum.
Haykır acını ey halk, baş eğme haykır
Bir yol kavşağındasın ve ancak
Yaraların, haykırışlarla onarılır
Bir yol kavşağındasın ve senin
Değişmek için çırpınıyor kaderin
Kuşan alnında biriken o kara teri
Sırtında şakırdayan kırbacı kopar
Soluk al, ışıldat o mazlum yüreğini
Bak; korlaştı acıların, kozalandı
Ey halk, parçala şu nankör suskunluğunu
Baş kaldır artık
Sevginin ve öfkenin uğultusunu
Bağrına vura vura taşırken sana
Karşılık gözetmiyor o gencecik insanlar
Ne barbarın tehdidi, ne dişleri kıran elektrik
Dalga dalga yayılan o rüzgarı durdurabilir
Bu direniş senin için ey halk
Bu çığlık senin kollarınla
Yıkılsın şu köhne dünya
Ve coşkuyla yeniden kurulsun diye çınlatıyor hayatı
Bir yol kavşağındasın fakat
Mutlaka değişecek kaderin
Bunu bekliyor şu ıslak çukurlarda yürüyen şu yoksul çocuk
Bunu bekliyor gözevleri kurutulmuş analar
Bunu bekliyor zincirin oyduğu bilek
Bunu bekliyor açlık, kuraklık, ılık ılık akan kan
Bunun için en gençlerimizi ölümle tanıştırdık
Kuşan kendini artık,
Biraz da gövdeni yüreğinle kırbaçla
Ey halk, haykır acını; bu karadumanı dağıt