Cezası ağır oldu!

İZMİR - Eşiyle aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu iddia eden, iki çocuk, 3 torun sahibi S.K, eşi K.R'nin de kabul etmesi üzerine, ikinci celsede boşandı. Daha sonra S.K, sağlığında işçi emeklisi olan babasından kalma maaşın, çalışmadığı ve evli olmadığı için kendisine bağlanmasını isteyerek Sosyal Sigortalar Kurumu'na başvurdu. SSK, yasa gereği yeterli şartları taşıyan S.K'ye, babasının emekli maaşından yetim aylığı bağladı.

2000 yılında sonra SSK'dan yetim maaşı alan S.K'nin durumu geçtiğimiz yıl İzmir SSK İl Müdürlüğü'nün, anne ya da babasından kalan maaşı almak için boşandıkları tespit edilen ve bu boşanmaların gerçek olup olmadığını tespiti için kurulan 'Özel Tim'e takıldı. SSK İl Müdürlüğü'nün kurduğu 40 kişilik özel tim, S.K'yi aylarca takip etti ve ayrıldığı eşi K.R ile aynı evde yaşadığını tespit etti.

 

İzmir SSK İl Müdürlüğü, S.K'nin boşanmasının sadece babasından kalan maaşı almak için danışıklı olduğunu iddia ederek İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, şikayetle ilgili takipsizlik kararı vermesi üzerine Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı'na takipsizliğe itiraz edildi. Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı değerlendirip, olayda kuvvetli şüphe olduğunu belirleyerek, dava açılması gerektiğini belirtip, itirazı kabul etti.

 

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, takipsizlik kararının kaldırılması üzerine S.K hakkında, 'nitelikli dolandırcılık' suçundan iddianame düzenleyerek İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet savcısı, S.K'nin, eşinden boşanarak babasından kalma yetim maaşını aldığı yönünde kuvvetli şüphe bulunması nedeniyle, devlet kurumunu nitelikle dolandırmak suçundan 7 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.

 

SGK İzmir İl Müdürü Mustafa Keskin, "Bu konuda vatandaşlara en büyük uyarıyı geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi verdi. Yasalarda bir kurumu dolandırmak bilerek, zarara uğratmak ceza hukukunda karşılığı olan yaptırımlar var. Bu durumda vatandaşlarımızın, suç olan bir şeye girişip, böyle şeylerle kendilerine karşı karşıya bırakmamaları gerekir" dedi.

 

SGK İzmir İl Müdürlüğü, anlaşmalı boşanmalarla kurumdan maaş alan kişilerin kurumu ve devleti zarara uğrattıkları için onları özel bir takip timi kuruldu. Bu tim, mahkemelerdeki bazı boşanma davalarının dosyalarını inceleyerek, boşanmanın temelinde maaş alma olgu olup, olmadığını araştırmaya başladılar. İlk araştırmada, İzmir'de 208 kadının bu şekilde anlaşmalı boşanıp, babasından ya da annesinden kalan maaşı kendilerine bağlattıklarını tespit etti.

 

5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu'nun 56. maddesi, 1 Ekim 2008'de yapılan değişiklikle, 'Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen dul eş ve yetim kız çocuklarının bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir' olarak düzenlendi. Maaşları kesildiği için dava açılmaya başlandı. Bu tür davaya bakan Diyarbakır, Zonguldak ve Malatya İş Mahkemeleri, maaşların kesilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia edip, Anayasa Mahkemesi'ne gittiler. Anayasa Mahkemesi,yerel mahkemelerin iddialarını oy çokluğuyla reddedip, oy çokluğuyla kesintiyi düzenleyen yasanın Anayasa'ya aykırı olmadığını karar verdi.

 

Türk Ceza Kanunu 158 maddesi: Dolandırıcılık suçunun, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak. İşlenmesi halinde, iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.

 

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), vefat eden babasının emekli maaşını alabilmek için eşinden anlaşmalı boşandığı belirtilen kişilerin peşine düşmüştü. Ege Bölgesi'nde çalışmalarını yoğunlaştıran SGK, dedektif görev yapan özel ekipler kurarak, kağıt üzerinde boşanmış görünmesine rağmen bir arada yaşayan çiftleri tespit ediyor. 2011 rakamlarına göre bu yöntemle İzmir'de 483, Denizli'de 90, Manisa'da 141, Aydın'da 60, Muğla'da 98, Uşak'ta 141 ve Balıkesir'de 178 kişi tespit edilerek toplam bin 191 kişinin maaşı kesilmişti. Bugüne kadar ödenen maaşlar da, bu kişilerden yasal faiziyle birlikte geri tahsil edilmişti. (Yeni Asır)