HABERLER>ULUSAL MEDYA
8 Şubat 2011 Salı - 00:00

Can Dündar’’dan Erdoğan’’a: Bu mu işkence?

Gazeteci Can Dündar, 'Ben de işkence gördüm' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı yalan söylemekle itham etti.’

Can Dündar’’dan Erdoğan’’a: Bu mu işkence?

ANKARA - 1979 yılında Metris Cezaevi'nde işkence gördüğünü söyleyen Başbakan Erdoğan yalan mı söylüyor? Geçtiğimiz Cumartesi günü on yılardır kayıp çocuklarını arayan Cumartesi annelerini kabul eden Erdoğan'ın dizlerine kadar buzlu su dolu bir kovada saatlerce tutulduğunu anlatmıştı.
İşte bu ifadelere Milliyet yazarı Can Dündar, bugünkü köşesinde "Düşüncelerinden dolayı hapse girdiğini hatırlatsa yeterdi" diyerek itiraz etti. Erdoğan'ın neden böyle söyleme ihtiyacı hissettiğini de Dündar, "Yine de askerle enseye tokat görünmemek, ’“Biz de işkence tezgahlarından geçtik’” diyebilmek gerekiyordu" sözleriyle savundu
Dündar o yılları anlatan bir kitapta Erdoğan'ın kendi ağzından anlattığı cezaevi anısında işkence görmediğini yazdı.

İşkenceye dair bir işaret bulunmadığını gösteren başka kitaplara da köşesinde yer veren Dündar'ın yazısı’…
1979 mu, 1980 mi?
Metris mi, Davutpaşa mı?
Sanırım doğru tarih, 1979 değil 1980 olacak.
Nisan ayı...
İstanbul’’da Sıkıyönetim dönemi...
Erdoğan, Erbakan’’ın MSP’’sinin Gençlik Kolları Başkanı...
O günlerde solun kalesi olarak bilinen Kağıthane’’de Akıncılardan Necip Kural öldürülmüş. Gençlik Kollarına mensup gençler, Kanarya’’daki cenazeden dönüyorlar. Aksaray’’a varınca slogan atarak yürümeye başlıyorlar. Polis ve jandarma bu korsan gösteriye müdahale ediyor. Fatih’’e geldiklerinde etrafları çevriliyor. O sırada akşam ezanı okunuyor. Gençler ceketlerini yola serip namaz kılmaya başlıyor. Namaz bitince hepsi askerler tarafından cemselere bindiriliyor ve Davutpaşa Kışlası’’na götürülüyorlar.
Su dolu koridorda ayakta
Öykünün devamını Erdoğan, ’”Bir Liderin Doğuşu’” kitabında (Hüseyin Belsi, Ömer Özbay, Meydan, 2010) şöyle anlatıyor:
’“Metris’’teki ilk gecemizin büyük bir kısmını koridorda ve ayakta dikilerek geçirdik. Zaten istesek de oturamazdık, çünkü yerler su içindeydi. Vakit gece yarısına yaklaştığı halde hiçbir şey yememiştik. El ayak çekilip ortalık sakinleştiğinde bir onbaşı geldi yanımıza... Asker tayınından arta kalan bayat ekmekleri toplamış, bir kazan da çorba kaynatmış, bizi yemeğe çağırıyordu. Nasıl makbule geçti anlatamam. Bir süre sonra yatacak yer gösterdiler. Herkes bir köşeye kıvrılıp yattı.’”
Erdoğan, daha sonra Selimiye’’ye sevk edildiklerini, birkaç gün sonra savcıya çıkarıldıklarını, suçsuz oldukları anlaşılınca da serbest bırakıldıklarını söylüyor.
Daha 3 ay önce yayınlanan bu biyografide ’“işkence’”den hiç söz edilmiyor.
 
’“Kötü muamele yapılmadı’”
Olayın bir tanığı daha var. Son dönem TV tartışmalarında sıkça rastladığımız bir isim:
Mehmet Metiner...
O ise anılarında (’“Yemyeşil Şeriat, Bembeyaz Demokrasi’”, Karakutu, 2008) şöyle anlatıyor olayı:
’“Toplu namazdan sonra askerler tarafından derdest edilip Davutpaşa Kışlası’’na götürüldük. Hiçbirimize kötü muamele yapılmadı. İfadelerimiz alındı. Ertesi gün hepimiz salıverildik. Bırakılmadan önce açık havada komutanın da bulunduğu bir esnada toplu bir görüşme yapıldı. Bu görüşmede Erdoğan muhatap kişi olarak ön plandaydı.’”
 
Erdoğan-Komutan şakalaşması
2008’’de yazdığı anılarında ’“Davutpaşa’’ya götürüldük’” diyen Metiner 2010’’da Star’’da, (11.11.2010) götürüldükleri yeri Metris diye yazdı. (Odatv de hatırlattı: Metris, 12 Eylül’’den sonra açılmamış mıydı?)
Metiner, o yazıda Komutanla Erdoğan’’ın ayrılış sahnesine ilişkin yeni ayrıntılar da verdi:
’“Komutanın yanında Erdoğan gayet neşeli görünüyordu. Yanlış hatırlamıyorsam, ufak tefek şakalaşmalar da yapılıyordu. Meydanda da bazı gençlerimiz güreşe tutuşturulmuşlardı.’”
 
Eeee? Hani işkence?
1980 döneminde ’“anarşist’” olarak içeri düşüp de komutanla şakalaşarak, arkadaşlarla güreşerek salıverilmek kime nasip olmuş?
İşin aslı şu:
Solcular işkencede öldürülürken İslamcı hareketin sırtının sıvazlanacağı, önünün açılacağı, iktidara taşınacağı bir dönem başlıyordu.
Yine de askerle enseye tokat görünmemek, ’“Biz de işkence tezgahlarından geçtik’” diyebilmek gerekiyordu.
Bu efsane de o zamandan başladı.
Dün kütüphaneye girip Ruşen Çakır’’la, Fehmi Çalmuk’’un kitabında (’“Bir Dönüşüm Öyküsü’”, Metis, 2001) atıf yapılan habere baktık:
21 Nisan 1980 tarihli Sebil Gazetesi, olayları ele aldığı yazısına Erdoğan’’ın fotoğrafını basmış ve şu notu düşmüş:
’“Şehitlerin defin merasiminde zorla ihdas edilen hadiseler sebebiyle gözaltına alınıp sonra Örfi İdare Mahkemesi’’nce serbest bırakılan MSP Gençlik Kolları Başkanı ve İslamcı gençliğin gerçek liderlerinden Tayyip Erdoğan...’”
Ah Mehmet Metiner; hiç yazmayacaktın şu şakalaşma işini...

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
’‘Her köşede’’ o yazı: Uluç'a 'su testisi' tepkisi!
Halk Tv neden kapandı?
CHP'nin kanalı olarak bilinen Halk TV sessiz sedasız kapandı. ...
Defne’’nin ardından ne yazdılar?
Türkiye'nin ölüm haberi ile sarsıldığı ünlü sunucunun ardından köşe ...
 
Fox TV muhabiri Kahire’’de kaçırıldı!
Mısır'ın başkenti Kahire'de görevli Türkiye Fox TV muhabiri Erol ...
37 barodan karşı bildiri
Dün 24 barodan yapılan ortak açıklamada, ''HSYK'nın yeniden ...
Gezeteci Candaş Tolga Işık kovuldu mu?
 
Soros darbelerini halk devrimi sanmak!
Özgür Mumcu babasını yazdı’…
24 Ocak 1993’’te otomobiline konulan bombanın patlaması sonucu hayatını ...
Balbay ve Özkan'dan Mumcu'ya mektup
2 yılı aşkın süredir Silivri cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci-yazar ...
 
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva