Büyükşehir'de gündem 'Örnekköy'... AK Parti ve CHP arasında 'provokatör' gerilimi

Oktay GÜÇTEKİN - Ahmet Can KARATAŞ / EGEDESONSÖZ -İzmir Büyükşehir Belediyesi Haziran ayı olağan meclis oturumu gerçekleştirildi. Kültürpark içerisinde yer alan meclis toplantı salonunda gerçekleştirilen oturuma İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlık yaptı.

Komisyondan gelen tüm maddelerin oy birliği ile kabul edildiği oturumda ‘Örnekköy’ tartışmaları yaşandı.

AYDIN: FİKİRLERİMİZİ DİLE GETİRECEĞİZ
Meclis açılışı öncesi söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, geride kalan seçim sürecini yorumlarken, “Mayıs ayında iki turlu bir seçim süreci yaşadık. İzmir’de seçim sürecinde yaşanan kimi olumsuzluklar olsa da genel olarak sürecin doğru bir şekilde yönetildiğini ve seçim sonucunda halkın iradesinin ortaya konması noktasında herkesin emek verdiğini biliyoruz. Bu seçim sonuçlarının da ülkenin daha güzel sonuçları elde etmesi için vesile olmasını diliyoruz. Elbette ki parlamentodaki dağılım önümüzdeki günlerde tartışmaların içinde olacak. Biz de burada zaman zaman bu yönetimlerin şehrimize yönelik yansımaları başta olmak üzere fikirlerimizi dile getireceğiz. Türkiye'nin bir eşiği daha aştığını ve bunun da demokrasi noktasında kazanım olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

HIZAL:  MİLLETİN TAKDİRİNE GEM VURMA ÇABASINDAN ÖTE BİR ŞEY DEĞİLDİR
Aydın'ın ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Tunç Soyer'i eleştirirken, "Mayıs ayında Türk demokrasi tarihindeki önemli sınavlardan birini geçtiğimizi düşünüyorum. Demokrasi tarihimizde ilk olan iki turlu seçimin sonuçlarını hep beraber görüyoruz. Seçimi kazanan genel başkanımız ve Cumhurbaşkanımız grubum adına tebrik ediyorum. 21 yıllık iktidarın sonunda girdiği seçimden de  zaferle çıkması tüm arkadaşlarımızı mutlu etmiştir. Tabii ki bir seçim. Demokrasinin bir gereği yapılmış bir seçim. Gönül isterdi ki bugün bu konuşmanın benzerlerini geçmiş dönemlerde de yapılsaydı. Baktığımızda dönem dönem burada, başka yerlerde yapılan bir takım konuşmalar oldu. Sayın Tunç Soyer'in ‘gidiyorsunuz’ ve ‘yargılanacaksınız’ gibi ifadeleri kullanması milletin takdirine gem vurma çabasından öte bir şey değildir. Bu seçim bize bir şey daha gösterdi ki seçim bir takım uluslararası dergi kapakları ile bir takım sosyal medyadaki manipülatif hareketlerle ya da bir takım anket sonuçları ile kazanılmıyor. Seçim millete kendini doğru ve net ifade eden tarafının, milletin takdiri ile kazanılıyor. Seçimi bitirdik kimsenin bi yere gittiği yok hepimiz buradayız ve ülkemizde yaşamaya devam edeceğiz. Önümüzde bir yerel seçim var. Bu seçimde yine demokratik bir yarış yapılacak, yine bizler siyasiler olarak vatandaşın karşısına çıkacağız. Kim kendini vatandaş nezdinde doğru ve net anlatabilir ise o seçimin sonucunda bir karar verilecek. Bu demokrasinin gereğidir. Bir İzmir meclis üyesi olarak önümüzdeki 8 ay boyunca İzmir ve kentilini sorunlarını konuşup bunları hep beraber ortadan kaldırmak için irade koymamız gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

MUTLU: DEMOKRASİ ŞÖLENİ HALİNDE GERÇEKLEŞTİ
Söz alan MHP Grup Başkanvekili Cüneyt Umutlu ise, "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarılı sonuç alan Cumhurbaşkanımızı tebrik ediyoruz. Demokrasi şöleni halinde seçim gerçekleşti. Ülkemizde 5 yıl boyunca yine Cumhurbaşkanımız tarafından yönetilecek" dedi.

SEVİNÇ: HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM
Seçim sonuçlarının Kemal Sevinç, "Bende yapılan milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

AYDIN: KENDİSİNE YAKIŞMIYOR
Hızal’a yanıt veren CHP’li Murat Aydın, “Sayın Hızal’ın söylem ve tarzına ne söylemem gerektiğini düşünüyorum. Bulamadım çünkü bulduğum sözler bu meclise, bana ve kendisine yakışmaz. Bir demokratik mücadele sonrası bu mecliste bulunan her siyasetçi gibi burada seçim sonuçlarını değerlendirmeye çalışıyoruz. Ancak burada doğru olmayan bir şey söylemek kendilerine yakışmaz. Sayın Soyer kimseye yargılanacaksınız demedi. Genel Başkanımızın sözlerini seçim konuşmasında değiştirerek söylemek hiç yakışmaz. İl Başkanımız üzerinden polemiğe girmek bu konuşmanın çerçevesine uymaz” ifadelerini kullandı.

HIZAL: NEZAKET DERSİ VERMESİ UYGUN DEĞİL
Yeniden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Bir siyasi eleştiri ortaya koydum. Seçim değerlendirmesinde de bu görüşlerini ortaya koyarız. Tunç Soyer'in benim de belediye başkanım olduğunu söyleyerek ve başka partilerde siyaset yapmaktan kaynaklı eleştirmem normaldir. Bugün Türkiye'de 28,5 milyon oy almış Cumhurbaşkanımıza benim cumhurbaşkanım değildir diyen birinin de nezaket dersi vermesi hiç uygun değildir” dedi.

ÖZUSLU:  ÖNEMLİ BİR SEÇİM GERÇEKLEŞTİRDİK
Konuyla ilgili son olarak söz alan Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “Önemli bir seçim geçirdi ülkemiz. Bu ülkemiz için önemli bir demokrasi eşiğiydi. Seçimin sonuçlarını herkes kendi kurullarında değerlendirecektir.  Meclisimizde de bu yapılabilir. Her seçimin sonuçları değerlendirmeye açıktır. Burada bu seçimi değerlendirme yetkinliğinde her partiden çok kıymetli arkadaşlarımız var” ifadelerini kullandı.

YIKILACAĞI AÇIKLANMIŞTI AMA…
İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen ve kentsel dönüşüm sürecini uygun maliyetlerle daha hızlı sürdürmeyi amaçlayan kentsel dönüşüm  projesinde Örnekköy'deki çalışmalarında bir binadan eksik demir ve hatalı beton kullanıldığı tespit edilmiş ve bina mühürlenmişti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de ‘yüklenicinin yaptığı hatayı tespit ettik ve o blokta inşaatı durdurduk. İlgili alan yıkılarak inşaat devam edecek’  ifadelerini kullandığı alan için yoğun tartışmalar yaşandı.

HIZAL: BU AYIP CHP GRUBUNA YETER
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, birilerinin kendi ikbali için kurumsal kimlikleri kullandığını belirtirken, "Biz burada 4 yılı aşkın süredir İzmir'in temel sorunları üzerinden tartışıyoruz. Bazen farklı düşünüp farklı yönde karar alınabiliyor. İzmir'in en temel sorunlarından biri deprem ve kentsel dönüşüm. Bir şehirde kentsel dönüşüm yapılmasının nedeni vardır. İzmir gibi bir şehirde bunu yapıyorsanız temel nedeni depremdir. Depreme dayanıksız olduğunu düşündüğünüz yapıyı depreme dayanıklı hale getirerek kentlileri daha sağlıklı konutlarda yaşamasını sağlamak amacıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi 10 yılı aşkın süredir kentsel dönüşüm çalışması içinde. İzmir'de çok büyük bir skandala imza atıldı. Bugüne kadar kürsülerde yaptığımız en hassas konuşmayı yapacağım. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi 150 yıllık tarihindeki en büyük skandala imza attı. İZBETON'a kentsel dönüşüm faaliyetlerini yapılması için bir oylama yapıldı. İlk öneri geldiğinde biz oy birliği veriyoruz dedik. Ancak bir takım soru işaretleri olduğunu söylemiştik. Bu şehrin belediye başkanı da İZBETON'a güvendiğini söylemişti. Sonrasındaki dönemlerde gördük ki iş çok sağlıklı yürütülmüyordu. İzmir Büyükşehir Belediye meclisinin bütün iradesini ortaya koyarak vermiş olduğu yetki o günlerde kötüye kullanılmaya başlandı. Biz yetkiyi verdikten hemen sonra bu işi yapmak ve yaptırmak adına birilerinin apar topar kooperatif kurarak o işleri nasıl aldığı muamma. O kooperatiflerin hangi firmalara işleri verdiği muamma. Biz bunu defalarca dile getirdik. İZBETON ile kooperatifler arasında imzalanmış sözleşmeleri bize verin dedik. Biz sözleşme istedik verilmedi. Biz de bir şeyler saklıyorsunuz dedik. Birileri güldü. Sonra ne oldu? İzmir Büyükşehir Belediyesi demir hırsızı, beton hırsızı damgası yedi. Kentsel dönüşüm faaliyeti yapacak, ancak demir eksikliğinde, beton eksikliğinde o inşaat mühürlenecek. Buna demir ve beton hırsızlığı derler.  Bu olay nasıl çıktı ortaya? Bir milletvekilimiz paylaşım yapınca çıktı. Cesaretle çıkıp burada bir açıklama yaptınız mı? Basına düştü, kamuoyunun bilgi sahibi olduğunu gördük. Sonuçta çok hazin tablolar ile karşılaştık. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kentsel dönüşüm çalışması başka bir belediyenin denetiminde mühürleniyor. Kamunun yaptırdığı bir inşaata, kamunun mühendisleri gidip kontrol edecek. Bu denetim gidiyor ve şunlar eksik bunlar giderilmeden beton dökülmesin denmiş. Bu tutulan bir rapor. Sonra denetimler devam ederken beton mikserleri geliyor ve dökülmeye başlıyor. Mühendis arkadaşlar da alandan ayrılıp tutanaklar tutuyor. Bu cüreti nereden buluyorlar? Bu gücü nereden buluyorlar? Bu kürsüden bir eleştiri ortaya koymuştum, Gaziemir'deki kentsel dönüşüm alanı ile ilgili. Demiştim ki genel başkanınıza temel attırdığınız bölgede inşaatta bir takım problemler var demiştim. Zemin ile ilgili problemler olduğunu söylemiştim. Peki ne oldu? İşi verdiğimiz şirketin yani İZBETON'un Genel Müdürü, şu an CHP İl Başkanı, Gaziemir'deki kooperatif başkanı bürokratlara baskı yaptı. Bu cüret oradan geldi. Birileri o kooperatifleri kurarken siyasileri arkalarına alınca bu cüreti gösteriyorlar. Eğer bu şehrin belediye başkanı Tunç Soyer, o gün eleştirilerimizi göz ardı etmeseydi, bugün bunlarla karşılaşılmayacaktı. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yetki verdik ancak o yetki kötü kullanılıyor. Bugün kendi siyasi ikballeri için İZBETON'u da İzmir Büyükşehir Belediyesi kurumsal yapısını da kullanılıyor. Bu ayıpta CHP grubuna yeter" dedi.

BOZTEPE: ÇOK CİDDİ BİR SOYGUN VAR
AK Parti’den söz alan Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe ise, “Kooperatiflerle ilgili grubumuzdan defalarca konuşma yaptık. Desteğimiz, eleştirilerimiz oldu. Biz şu kararı aldık; bu konunun evrakını da görelim, ne olur ne olmaz dedik. Bu konu yeni değil. Raporu okursam oradaki üye olan vatandaşlar çok tedirgin olur. Buraya bedel ödeyenler mezar değil, başlarına çökmeyecek huzurlu oturabilecekleri konutlar teslim almak istiyor. Çok büyük ve vahim bir hata. Gaziemir'deki kooperatifin yönetimine bakalım... Serdar Deniz, Birol Aslanoğlu, Anıl Demirci, Ayşe Cansu  Ayhan...  Bunların hangi milletvekiline yakın olduğunu herkes biliyor. Çiğil’de bir kooperatif başladı, ben bugün olay yerine gittim ne aşamada olduğuna bakmak istedim. Sadece harfiyatlar var. Kooperatifçiliği iyi bilen arkadaşınızım. Burada bayındırlık birim fiyatı +yüzde 10 ile yapılmakta. İğnesinden ipliğine kadar fiyat farkı verilmekte. 6 milyon kar olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu para İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne güvenen insanların cebinden çıkacak. Ben 5-10 kooperatif üyesi ile görüştüm ve huzursuzlar. Hala buraların 1 milyon 200'e biteceğini sanıyorlar. Burada denetim yapan arkadaşlar buranın 3 milyona mal olacağını belirtiyor. Bu üyeler bir gün gelecek ve meclis önünde protesto yapacaklar. Çünkü ciddi bir soygun var burada” ifadelerini kullandı.

Yaşanan süreçte AK Parti ve CHP’li isimler arasında arbede yaşandı.

ÖNAL: KENDİ GÖBEK BAĞIMIZI KESMEYE ÇALIŞIYORUZ
Arbede sonrası söz alan CHP’li İrfan Önal, “Dönüşüm ile ilgili başlayan tartışmaya neyin zaferini kazandın? 27 milyon oya karşılık 25 milyon oyun iradesi var. Bizler binlerce yıldır burada yaşıyoruz. Trolleri ile şov yapmak için bir gösteri yapılacaksa bu kürsüde, bizi burada tutmayın. Millet iradesi çokluğun aza teakkumü değil. Demokrasi en nihayetinde halkın oy verdiği yere saygı duyduğumuzu belirttik. Hele ki siyasilerin bir konu ile ilgili söz alıp onlarca başka konu ile bağdaştırmaya ve bunu görmeye de kimsenin faydası yok. Ben bu konuşmalar üzerine hangi konulardan bahsedeceğim. Şu anda İZBETON'u mu konuşacağız? İş bağlamından koparıldı. İZBETON bu kentsel dönüşüm projelerini almadan önce bu projeler, birçok kez başka firmaların alımı için ilana çıkarıldı. Ancak, talep gelmedi. İzmir'de kendi göbek bağımızı kesmeye çalışıyoruz. Devletin yapamadığı dönüşüme aktarmadığı noktada İZBETON bir model geliştirdi. Karşılıklı paylaşımla yapmak dayanışma ile yapmak insanları bir arada buluşturup proje geliştirmek. Eksik yanlış olabilir, daha iyi bir önermeniz varsa gelin beraber yapalım dedik. 540 hektarlık alanda bakanlık ne yaptı? Boş alanda 5 bina yaptınız onu da oradaki halk sahiplerine vermediniz. 10 yıldır sürmesinin sebebi de bu. Biz bu mal mülkleri alıp müteahhitlere peşkeş çekseydik hak sahiplerinin bir cam odaları olmayacaktı. Kazanan 3-5 müteahhit değil buradan o daireyi yapacak kişiler kazandı. Bunun sebebi biz değiliz. Biz geliştirdiğimiz de bu projeyi demir 3 liraydı, üstüne 4 kat betona zaman geldi. Bu giderler ile yükselmesinin sebebi değiliz biz... Bunların hiçbirisi yok İZBETON bir modelle bir çok yerde dönüşüme öncülük ediyor. Bunun olacağını bilen arkadaşlar şuan can hıraş uğraşıyorlar. İzahı olmayacak bir şekilde denetleme yapılıp tutanak tutuluyor ve bundan iftihar etmemiz lazım. Biz bir işte bir aksaklık varsa dahi bizim bununla iftihar etmemiz gerekiyor... İzmir betondan oradan çaldı değil. Bununla ilgili de belediye duruyorsa bunun alkışlanması gerekiyor. Bu noktada bu duyarlılığa sahip olan arkadaşlara teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

YILDIZ: AYNI KARŞILIĞI VERSEYDİNİZ...
Önal'ın ardından söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, yaşanan olaylara değinirken, "Biraz önce yaşadığımız gerginliğin ana sebebi ortaya koyduğunuz tavırdan kaynaklı. Bu mecliste Hüsnü bey şort, gözlük hediye ettiler biz güldük geçtik. Yusuf kardeşimiz Menemen’in simgesini çıkardı. Bize Abbas yolcu dendi bir şey demediniz. Bir hanımefendi meclis üyemize CHP sıralarından ağza alınmayacak ifadeler kullandı ona da tepki gösterilmedi. Yusuf Bey’in eleştirilerine hak vermeye bilirsiniz ancak sukunet ile giden meclis oturumuna aynı karşılığı verseydiniz böyle olmazdı" dedi.

Söze giren Başkan Vekili Özuslu, "Öyle bir tavrım yoktu. Niye yanlış şeyler söylüyorsunuz, kayıtları ortada" diye konuştu.

TEPKİNİZİ GÖZDEN GEÇİRMENİZİ TAVSİYE EDERİM
Sözlerine devam eden Yıldız, "Orada bavulu atınla başlayan söylem var. Hüsnü bey bavulu almaya gidiyor, 4 CHP’li üye üstüne yürüdü. Bizde ayırmak için giderken görüntülerde de gözüken olaylar var. Bu meclis içinde biz ne zaman meselelere eleştiriler yaklaşıp belgeler koysak sözümüzün kesildiği CHP grubu ile karşılaşıyoruz. Şort getiren meclis grubu, bugün valiz getiren genç arkadaşımıza tepki gösterildi. Burada en temel meseleyi ıskalıyoruz. Yusuf bey kendi tarzı ile eleştiriler getirdi. Biz şort verdiğinizde nasıl güldüysek siz de biraz daha bekleseydiniz.  Burada kamu zararı yok denilen, Örnekköy'de yaşanılan problem ile ilgili geliyor gelmekte olan kelimesi vücut bulmuş durumda. 1,5 yıl önce oy birliği ile 6306 sayılı yasanın doğruluğunu kabul eden grubumuza destek verdik. Tek amacımız dönüşümün önünü açmaktı. Ancak İZBETON ve yönetimi maalesef isimleri tartışmalı hale getirecek şekilde sektör bilgisi olmayan arkadaşlarla kurduğu kooperatiflerle İzmir kamuoyunu dönüşü olmayan çıkmaza soktular. Zarar nerde diyorsunuz. Beton döktünüz. Bu kaç paraydı? Bunu bedavaya mı kuracaksınız? Yeni beton dökeceksiniz... Bu anlayışta ücreti nereden alıyorsunuz sorusu kadar normal bir soru olamaz. Tunç Soyer ve ekibinin son seneye girerken maalesef  nasıl yönetiliyorsa, hangi danışmanlardan fikir alıyorsa, eksik gidilen yöntemlerle çıkması olmayan yollara girdiler. Buradaki kayıptan biz sorumluyuz. Vatandaşın yaşayabileceği her türlü sorundan yine yetki veren bizler sorumluyuz. Hüsnü Bey'in üzerine yürümeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Onu ayırmak bizim görevimizdir. Meclisi yöneten sizsiniz, ancak aşırı derece bulduğunuz eleştirilerde verdiğiniz tepkileri gözden geçirmenizi tavsiye ederiz" dedi.

AYDIN: PROVOKASYON İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Son olarak söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın yaşananlardan dolayı özür dilerken, "Kişi bazen bilinç altına ittiği davranışı ve sözü diline yansıtır. Buraya sahneye çıkarken çantamla geldim derse, tiyatro sahnesi sanırsa elbette söz değil şov yapar. Burası bir sahne değil İzmir halkının kürsüsüdür. Açık, önceden düşünülmüş, konuşulmuş provokasyon ile karşı karşıyayız. CHP grubu olarak boyutu ne olursa olsun tahammül gösteremediğimiz için özür dilerim İzmir halkından. İzmir halkı bu görüntü ve tarzı hak etmiyor. Bir sözü söyleminin bin tane yolu varken... Burada şort verilirken güldük, bunu verirken hangi üslup ile verdi, buraya gelen hangi üslupla geldi buradaki zeka seviyesi bunu anlamaya mukdedirdik. Buradaki tarzı ve üslubu bu seviyeye düşürmek takdirleridir. Hangi seviyeye düşürürlerse düşürsünler... Çünkü dertleri konuyu tartışmak değil. Skandal diye neyi konuşuyoruz? Sürekli kontrol edilmeli ve denetlenmeli dendi. Bu yüzden bu eksikliği o yüzden buluyoruz. Yüzen oradaki denetimine giden kamu görevlisi arkadaşlarımız inatla hatalı işlemi tespit ediyor. Bina sağlam olsa bile söylentiden dolayı insanlar panik olur dediniz. O zaman bunu yapmayın. İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyesi olarak oturduğunuz yerden provokasyonunu sürdürmek bir işe yaramaz. İzmirlilerin seçtiği ve muhalefet görevi verdiği partinin grup başkanvekili olarak bu tarzınız size yakışmaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi çaldı demek bizi değil sizi küçültür. Ancak siz küçülmeye razıysanız benim sözüm yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi  bu yaptığı tespiti o kadar ince ayrıntılı yapıyor ki bir kolondaki aykırılığı bir tespit edip başında duruyor. Provokasyon yaparak muhalefet yapmayı muhalefet yapmak olarak sayıyorsanız, demek ki kendinize yakışanı yapıyorsunuz. İzmir Büyükşehir Belediyesi  demir çalıyor lafını size iade ederim. Kimin hırsızlık yaptığını, kilimin yandaşları üzerinden iş yaptığını herkes bilir. Boztepe maliyet hesabı yapıyor. Ancak 500 binden başlıyor sonra yükseliyor, düşüyor... Bu ülkede 1-2s ene önce almayı düşündüğünüz şeyin fiyatı ne kadar? Ekonomi yönetiminin sorumluluğunda mı İZBETON'a ait? Demir fiyatlarının sorumluluğu da mı İZBETON'a ait?  İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketinin yaptığı  inşaatı Karşıyaka Belediyesi mühürlemiş dediler.Sonra gördüler ki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin talebi sonrası mühürlemiş. Sonra konuyu farklı yöne çektiler. (Özgür Hızal’a yönelik) Sabaha kadar bağırıp çağır! Bu meclisin iktidar grubu provokasyonuna müsaade vermeyecek! Sen sana yakışanı yapıyorsun. Yaptığını iftira ve hakareti size parça parça anlatınca… Yazık. AK Parti Grup Başkanvekilinin tarzı yazık. Bu kadar agresifliğin sebebi yapılanların yalan ve iftira olduğu yüzlerine vurulması. Milyon metrekarelik alanlarda yaptığınız haksızlığı tartıştığımızda, Ankara İzmir YHT sorduğumuzda hesap sormadığınızda bizim sorguladığımız durumu yine bize soruyorsunuz. Bir gerçeği eğip bükerek bir şeyi yalana boğarak anlatıp kargaşaya getirerek işin tartışılmayan dönüştürülmesini amaçlıyorlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin konuya gösterdiği hassasiyet hepinizin önünde. Tespiti yapan yine İzmir Büyükşehir Belediyesi. Mühürleme işlemini yapması için Karşıyaka Belediyesi’ne yazı yazıyor.  İzmir Büyükşehir Belediyesi  bu alanın yıkılmasını talep ediyor. İmalat hatasının zararını da imalatı yapan öder” ifadelerini kullandı