Son yıllarda özellikle Suriye'deki iç karışıklıklardan dolayı, çok sayıda kişi, ülkelerini terk edip Türkiye'ye geçti. Sığınmacıların en büyük istekleri, Avrupa ülkelerine geçip yeni bir yaşam kurmak oldu. Sığınmacılar Ege Denizi'ndeki yakın Yunan adalarına gidebilmek için kaçak geçişlere başladı. Çeşme Çiftlikköy bölgesi, Pırlanta Koyu, son zamanlarda en ilgi gören sahil durumuna geldi. Yunanistan'ın Sakız Adası'na çok yakın olan bu bölgeden yaz ayları boyunca sığınmacılar ve mülteciler kaçak geçiş yaptı.

ÖĞRENCİLER DUYARSIZ KALAMADI
Havanın soğumasıyla, sığınmacılar için zorlu bir dönem başladı. Pırlanta Koyu'nda, terk edilmiş tatil köyündeki artık harabe haline gelmiş evlere sığınan sığınmacılar, içeriye soğuk hava girmemesi için, açık olan pencere ve kapıları, naylon ya da bezlerle kapattı. Bu evlerde birkaç gün kalıp havanın güzel, rüzgarsız zamanı kollayıp Sakız Adası'na geçmeye çalışan sığınmacıları zor günlerinde üniversite öğrencileri yalnız bırakmadı. Büyük bölümü Çeşme'de üniversite eğitimi alan öğrenciler, yaklaşık 1 ay önce Çeşme İmece İnisiyatifi'ni kurdu. İlk başlarda kendi evlerinden ve çevrelerinden topladıkları yiyecekleri, giyim malzemelerini sığınmacılara ulaştıran öğrenciler, daha sonra sosyal medya üzerinden de yardım toplamaya başladı. Çeşme Kaymakamlığından gerekli izinleri alan, polis ve jandarma ile de işbirliği yapan öğrenciler, broşür bastırıp ilçe halkından da yardım istedi.

Öğrencilerin aralarında başladıkları inisiyatif, kısa sürede büyüdü. Her gün yüzlerce sığınmacıya yemek ve giyecek dağıtan bir harekete dönüştü. Toplanıp bir depoda tasnifi yapılan malzeme ve yiyecekler, günün belli saatinde kamyonetle Pırlanta Koyu'na götürülüp burada ihtiyacı olanlara dağıtılmaya başlandı. Yardımların dağıtımı sırasında sıraya girip ihtiyaçlarını alan sığınmacıların zaman zaman tartıştıkları gözlendi. İhtiyaç duydukları malzemeleri alanlar sevindi. En çok sevinci çocuklar yaşadı. Zor koşullarda yaşam mücadelesi veren mülteciler arasında, hamile kadınların da yer aldığı ortaya çıktı. Afganistanlı Zehra Rahime de, 5 aylık hamile olmasına rağmen Almanya'ya gitmek için, eşini İstanbul'da bırakıp, kızları 12 yaşındaki Nahdise Rahime ve 5 yaşındaki Nadiye Rahime'yle, yola çıktığını söyledi. 20 yaşındaki Muhammet Resuli de, İran üzerinden Türkiye'ye girdiğini, havanın üç gündür kendilerine izin vermediğini, uygun olan ilk zamanda Yunan adasına geçmeyi planladığını anlattı.

İMECE İNİSİYATİFİ ÇALIŞMALARINI ANLATTI
Çeşme'de turizm rehberliği eğitimi alan, inisiyatif üyelerinden Mecit Vergül, sığınmacı ve mültecilere her gün 400 sandviç, bebek maması, süt, bebek bezi, kadın pedi dağıttıklarını söyledi. Zaman zaman doktorların da kendilerine eşlik edip sağlık taraması yaptığını söyleyen Vergül, şöyle dedi: 'Biz bir öğrenci oluşumuyuz, İmece inisiyatifi Çeşme olarak yardımları kabul ediyoruz, depoda topluyor, tasnifini yapıyoruz. Bu bölge, mülteciler için bir durak durumunda, kamp değil. Yaşam yeri değil. Her gün geliyoruz. Hava güzel olduğu zaman bir gün önce gördüklerimizi bulamıyoruz. Anlıyoruz ki, karşıya geçmişler. Farklı insanlar görüyoruz. Eğer bekleyip karşıya geçerlerse sorun yok. Ama iki, üç gün kaldıkları zaman suya bile ihtiyaçları oluyor. Burada 35 kuruşluk gofret için, koca koca insanların çocukları ezdiğini gördük. Bunlar bizleri çok etkiliyor.'

İnisiyatif üyelerinden Şafak Altun da, 'Biz sadece gönüllülerden oluşan, içerisinde emekli öğretmenlein de olduğu ama büyük çoğunluğu üniversite öğrencisi olan bir grubuz. Bölgemize gelen mültecilere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kumanya getiriyoruz. Çiftlikköy, Sakız Adası'na yakın olduğu için istasyon olarak görülüyor. Bir ay önce çalışmalara başladık. O zamanlar herkes duymadığı için 3-4 günde bir geliyorduk. Duyarlı kişiler çoğaldığı için artık hemen her gün geliyoruz' diye konuştu. (dha)