HABERLER>POLİTİKA
25 Temmuz 2011 Pazartesi - 11:48

BDP'li Yıldız: Vergi vermeyiz

BDP Milletvekili Bengi Yıldız özerk yönetimlerin devlete vergi vermeyeceğini ancak devletin geri kalmış özerk bölgelere yardım etmesi gerektiği söyledi.

BDP li Yıldız: Vergi vermeyiz

İSTANBUL - Demokratik Toplum Kongresi’nde BDP’yi temsil eden beş milletvekilinden biri olan Bengi Yıldız, Taraf Gazetesi'nden Neşe Düzel'e 'demokratik özerklik'le ilgili isteklerini anlattı.
 
DTK, demokratik özerkliği nerelerde ilan etti?
Tabii ki, Kürtlerin yaşadığı bölgede... Yani Barış ve Demokrasi Partisi’nin, Demokratik Toplum Kongresi’nin gücünün olduğu yerlerde... Biz, “Bu model Türkiye gerçekliğine uyuyor” diyoruz ama netice itibarıyla bunu Türkiye’ye dayatamayız tabii. “Türkler, Karadeniz’de demokratik özerkliğinizi ilan edin. İstanbul, demokratik özerkliğini ilan et” diyemeyiz.
 
Demokratik özerkliği ilan ettiniz yer hangi bölge peki?
Bu açıdan Kürdistan’dır bu... Biz bunu Demokratik Özerk Kürdistan olarak formüle ettik ve bunu üç, dört yıldır söylüyoruz.
 
Kürdistan denen bölge hangi illeri kapsıyor?
Tarihsel ve coğrafi olarak nereyi kapsıyorsa orayı kapsıyor. Bu, Sivas Koçgiri’ye kadar olan sınırdır aslında. Maraş’ın bir kısmı, Erzincan, Malatya... Elazığ... Tarihsel olarak Erzurum, Van, Ağrı... Batman, Diyarbakır... Aslında Doğu ve Güneydoğu’nun tamamıdır bu. Coğrafi olarak baktığınızda, Osmanlı zamanında da Kürdistan’ın sınırlarıdır bu.
 
Antep, Adıyaman, Siirt gibi iller de var mı bu demokratik özerklik ilan edilen bölgenin içinde?
Şimdi şüphesiz hedeflenen öyledir.
 
BDP’ye oy vermemiş Kürt kentlerinde de özerklik ilan edecek misiniz peki?
Oralarda bir talep var mı, demokratik özerklik nasıl hayata geçecek meselesini kendi aramızda konuşuyoruz, tartışıyoruz ve tartışacağız. Diğer kesimleri ve azınlıkları da içine katmak için bir çaba içinde DTK. Bu ay sonunda bir genel kurul yapacak ve yapısını yenileyecek. Size şöyle anlatayım. Biz bu süreci, hem ilan, hem inşa süreci olarak görüyoruz. Mustafa Kemal, “İsmet, yarın cumhuriyeti ilan edelim” dediğinde, cumhuriyet bütün kurum ve kuruluşlarıyla inşa edilmiş halde miydi?
 
Adıyaman AKP’ye oy verdi mesela. Orada özerklik nasıl olacak? Orada ne inşa edeceksiniz? BDP’ye oy bile vermemiş bir kent, DTK’nın özerkliğini niye desteklesin?
“Ben bir milletim. Ben bir halkım. Benim dilim, kültürüm, tarihim var. Anadilimde eğitim görmek istiyorum. Kendi kendimi yönetmek istiyorum” demek için BDP’ye oy vermek mi gerekir? AKP’ye oy veren insanlar da bunu pekâlâ talep edebilirler.
 
KCK, demokratik özerkliğin içini doldurdu. İsteklerini, iki dilli yaşamın yanı sıra, “Demokratik özerklik ilan edilen yerlerde polis görev yapmasın, gençler askere gitmesin, öz savunma gücü oluşturulsun, devlete vergi verilmesin” diye sıraladı. Bunlara katılıyor musunuz?
BDP adına konuşamam. Bengi Yıldız olarak konuşabilirim. Askere gitmeme meselesini ben üç-beş yıldır söylüyorum. Kürtler kendi kendini idare etmelidir. Kendi polisini kurmalıdır. Vergiye gelince, vergiyi o yerelin kendisi toplar. Yerel özerklik kuracaksan, kendi vergilerinin önemli bir kısmını kendin harcarsın. Ama şu var. KCK’nin açıklamalarına katılıyor musunuz katılmıyor musunuz şeklinde meseleyi formüle etmek çok doğru bir yaklaşım değil. “Demokratik özerklikten BDP olarak siz ne anlıyorsunuz? Siz ne istiyorsanız?” derseniz...
 
Cevabınız nedir?
Dünyayı yeniden keşfetmiyoruz. Dünyada özerklik neyse, İspanya’da demokratik özerklik nasıl inşa edilmiş ve yürütülmüşse, biz de öyle yapıyoruz. Özerk parlamentoları var onların. Bu yüzden AKP ile BDP’yi birbirinden ayrıştırırsanız doğru bir yaklaşım olmaz. “Kürtler, kendi kendini yönetmek istiyor” diyorum ben. AKP’ye oy vermiş olanı da, CHP’ye oy vereni de bunu istiyor.
 
Demokratik özerkliğin olduğu iller devletten yardım alacak mı yoksa tamamıyla kendi yağıyla mı kavrulacak?
Biz demokratik özerkliği konuştuk ve inşa ediyoruz. Formülasyonu şu... Kendi yerelinde topladığı vergiler, şüphesiz oranın kalkınmasında ve Türkiye’nin diğer bölgeleriyle arasındaki makasın kapanmasında yeterli olmaz. Merkezin, pozitif ayırımcılık uygulayarak orayı desteklemesi gerekir. Yani Ankara’ya vergi vermemesi ama devletten yardım alması lazım. Geri kalmış yörelerin hepsi için bu böyle olmalıdır. Çünkü bu bölgeler yıllardır ihmal edildi. Devlet Ege’ye, Marmara’ya yatırım yaptı.
 
Demokratik özerklik ilan eden her yer, merkezden para alacak ama merkeze para vermeyecek. Türkiye’nin diğer vatandaşlarını, vergilerinin bölgede kullanılmasına, bölgenin ise hiç vergi vermemesine nasıl ikna edeceksiniz?
Bu devlet, bu bölgeyi yıllarca ihmal etti diyeceğiz. Demokratik özerkliği ilan ettik ve her şey güllük gülistanlık değil. Bu ülkenin demokratikleşmesi, bu bürokratik cumhuriyetin demokratik cumhuriyete evrilmesi lazım.
 
Merkezden hiç para gelmemesi, hayat standardını biraz etkiler mi yoksa hiç etkilemez mi?
Tabii ki olumsuz etkiler. Biz, bu sürecin içini dolduracağız, dediğimizde, sadece biz dolduracağız, demiyoruz. Biz diyoruz ki, parlamentoda bunun yasal ve anayasal dayanaklarının oluşturulması lazım... Bağımsızlık ilan etmişiz gibi yaklaşmamak lazım bu olaya.
 
Diyelim ki, DTK’nın demokratik özerklik ilan ettiği illerde, devlet “olmaz öyle şey” dedi. O zaman ne olacak? Topyekûn bir halk ayaklanması mı düşünülüyor?
Türkiye Cumhuriyeti, kendisini evrensel ölçülere uydurmak zorunda... İlan ettiğimiz şeyi ya kabul edecek ya kabul edecek... Başka bir şeyi var mı yani? Kabul etmezse gelsin hepimizi öldürsün, biz bunun mücadelesini vereceğiz. O zaman Kürtler olarak biz de biraraya gelip toplanacağız, değerlendirmeler yapacağız. “Senin taleplerini hiçbir şekilde kabul etmiyorum” demek bağları koparmaktır. Biz bağları koparmaktan yana değiliz. Taleplerin kabul edilmemesi bu hareketi radikalleştirir ve bağları koparmaya doğru götürür.
 
BDP’nin resmî politikası ne özerklik konusunda? Siz DTK’nın ilan ettiği özerkliği destekliyor musunuz?
Evet destekliyoruz. DTK’nın bir bileşeni olarak bunu destekliyoruz. Bizim parti programımızda var bu. Parlamentoya gidersek, demokratik özerkliğin anayasal ve yasal altyapısını oluşturmak için mücadele edeceğiz.
 
Peki, bu özerklik işi yürümezse ne olacak?
Şu âna kadar ne oluyordu... Otuz yıldır ne oluyorsa, o olacak. Bakınız... Ölme, öldürme işini biz seçmedik. Bunu, devletin kendisi seçti. Devlet ölme ve öldürme işinden vazgeçmeli. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Dünya sorunlarını nasıl çözmüşse, “ey halkım, ey Kürtler gelin biz de böyle çözelim” demeli devlet. Bu ülke bir imparatorluğun bakiyesidir. Burası çok dilli, çok dinli bir topluluktur. Ama Cumhuriyet bunu inkâr etti! Türkiye, yerel yönetimler, medeni ve siyasi haklar ve anadil konularında altına imza attığı uluslararası sözleşmelerdeki çekincelerini kaldırsa...
 
Sonuç ne olur?
Demokratik özerkliğin içini büyük ölçüde doldurur. Bunlar çağdaş ve evrensel sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerin kabulü, önemli bir başlangıç olur. Bu kabul, Türkiye’yi de rahatlatır, bizi de. Demokratik özerklik ilanı Türkiye’nin üniter devlet yapısı içinde bir barış formülasyondur. Bunun görülmesi lazım...

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Ceyda 26 Temmuz 2011 Salı 09:12

Yıldız "n'olur verin, n'ooooolur" denmesini mi bekliyor acep. Vergi vermemek için bahane üretmedeki başarılarınız dillere destan zaten, kime bu sözler, hangi kulaklara bu ağız?!

Yorumu oyla      13      6  
Atilla Kaan 26 Temmuz 2011 Salı 07:13

zaten ne vergi veriyorsunuz nede kullandiginiz elektrik ve suyun parasini veriyorsunuz. her türlü yasa disi islerin icindesiniz. yemin ettiniz türk milletinin basina bela olmayi. dünyaya dar etmeyi.

Yorumu oyla      13      6  
DEMOKRAT 25 Temmuz 2011 Pazartesi 14:27

Şöyle semtinize,mahallenize bir bakın.Eğer Apartmanınızda ve yahut mahallenizde biryere kapağı attılarmı yandınız.Bize Bunların MOZAİK olduğunu iddia edenler gelsinlerde bunlarla 1 hafta yaşasınlar,aynı apartmanda.Tabi bizlere şekil çizenlerin böyle bir problemi yok.Onlar özel sitelerde,korumaları ile birlikte sözüm ona güven içinde yaşadıklarını sanıyorlar.Er geç onlarında bunlardan ağzı yanacak.Kullanmış olduğunuz Asansörün içinde hertürlü eşyayı taşımak bunlarda,çevrenizdeki zeytin ağacı olsun,bağ olsun,adamın tapulu arazisine girip her türlü talanı yapmak bunlarda.Meyve ağacını kesip odun olarak kullanmak bunlarda,birde bunları asansörde taşımaktalar.Temizlik Hijyen ise hiç aramayın.Peki bizlerin de Temiz ve Kültürlü insanlarla birlikte yaşamaya hakkımız yokmu,bizim haklarımızı kim savunacak.En ufak bir tartışmada dahi hoşgörüden yoksunlar,eniyi bildikleri asmak,kesmek,kırmak.Daha geçen hafta Asansörün içine Büyük Abdest bile yaptılar,ben ne diyeyim artık.Olayları artık bu seviyeye kadar düşürdük.

Yorumu oyla      20      7  
vatandaş 25 Temmuz 2011 Pazartesi 14:10

bunlara söyleyecek o kadar söz var ki, doğuda yıllarca hizmet etmiş birisi olarak şunu söylemek istiyorum.Zaten herkesin bildiği gibi fatura ödeme gibi bir durumları yok. Dağa çıkar terörist aşağı iner naif vatandaş olurlar. Hepsinin maddi durumları yerinde olmasına rağmen devletin bütün yardımlarından faydalanırlar. Yeşilkart okula giden öğrencileri icin paralar sosyal yardımlar ve insanın aklına gelen her şeyi rahatlıkla alırlar. Doğuda kanun yok, gerçekten yok. Uygulayacak bir mülki amir yada idareci de yok. En son da istekleri şuymuş, üniversite okuyan çocuklarına da parasız eğitim istiyorlar. Herşeyi devlet karşılasın. Biz verelim onlar sefasını sürsün

Yorumu oyla      21      7  
DEMOKRAT 25 Temmuz 2011 Pazartesi 13:25

Zaten Vergi vermiyorsunuz.Büyük Şehirlerde Elektrik Bedava,Su Bedava,Belediyelerin önünde Yardım Kuyrukları sizlerden oluşmakta.Her türlü Pis işin içinden sizler çıkarsınız.Hangi Bilgi Birikimin ile Türkiye ye Şekil veriyorsun.Şu iddia ettiğiniz diliniz bile çakma.İnternet ortamında bunun aksini bile iddia edemiyorsunuz.Bundan 50 yıl öncesi yazılmış herhangi bir belge veya kitapta şu övünerek kullandığınız Q,W,X gibi harflerden birisini dahi gösteremezsiniz.En az 10 çocuktan aşağı yapmazsınız,sordularmı saf ayaklarına yatıp,allah devletimize zeval vermesin ayaklarınıdı iyi bilirsiniz.Bu hızla giderseniz sanırım 10 yıla kalmaz bizleri nüfus yoğunluğu olarak geçeceksiniz.Her şeyi sinsice çok iyi yapıyorsunuz.Ezilmiş ve İhmal edilmişlik Masalını hala gündemde tutuyorsunuz.Evet bu ülkede Kürt sorunu vardır,sorun sizlersiniz.Hayatı bizlere her alanda zindan ediyorsunuz.Ne yazıkki Tehlikenin hala farkında olmayan bir nesil yetiştirdikki,çoğu vurpatlasın çal oynasınla gününü gün etmekte.İçinizden kaçtane kürt kökenli işadamınız oralara yatırım yapmış hiç merak ettinizmi.Yapmazlar,neden yapmıyorlar diye sormazsınız bile.

Yorumu oyla      21      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kılıçdaroğlu: Her türlü katkıyı vermeye hazırız
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mardin ve Hakkari’de 4 askerin şehit ...
Kılıçdaroğlu: 90’lı yıllara dönmek yanlış
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin temel sorunlarından biri olan ...
Yeniden aynı görevde
İzmirlilerin yakından tanıdığı Sıdık Topaloğlu yeniden müsteşar yardımcısı oldu.
 
Tekin var, siyaset yok!
Çeşme’de tatil yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, ailesi ...
Lenin’den alıntı yaptı
'Terörle mücadele' eleştirisi yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında ...
'Cilo dağlarında ne yapacaklar?'
Devlet Bahçeli, “Geleceği ne olacağı belli olmayan, birikimi tecrübesi ...
 
Lozan Antlaşması 88 yaşında
Lozan Barış Antlaşması'nın 88. yıl dönümü dolayısıyla CHP Konak İlçe teşkilatı ...
Erdoğan: Mızrak çuvala sığmıyor
Filistin Büyükelçiler konferansında konuşan Başbakan Erdoğan, İsrail’in ...
Eski vekiller ne yapıyor?
Kimi yıllardır kimi sadece bir dönem oturduğu milletvekilliği koltuğunu ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva