ANKARA - Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, hükümetin Van depreminden sonra hız verdiği tarihi kentsel dönüşüm hamlesinde İzmir'in liste başında olduğunu açıkladı. Yeniasır’dan Zafer Şahin’in haberine göreUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın "İzmir'de en az 150 bin konut yenilenmeli" açıklamasından sonra İzmir'de yapılacak kentsel dönüşüm çalışmalarını Yeni Asır'a anlatan Bayraktar, "İzmir'de modern şehircilik anlamında yapılması gereken çok acil işler var. Kentteki binaların büyük bölümü kaçak ve depreme dayanıksız. O nedenle bakanlık olarak İzmir'i öncelikli iller arasına aldık. Hatta listenin en başına yazdık" dedi.
Kentsel dönüşüm çalışmalarında hiçbir vatandaşın hak kaybına uğramayacağını ancak kimsenin de gözünün yaşına bakılmayacağını vurgulayan Bayraktar, belediyelerle işbirliğine giderek İzmir'i modern, depreme dayanıklı ve güvenli şehircilik anlayışıyla marka kent haline getirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Bakan Bayraktar, İzmir'in merakla beklediği kentsel dönüşümle ilgili yol haritasını şöyle anlattı:
BİRLİKTE YAPACAĞIZ
Van depremi bize nasıl bir tehlike ile beraber yaşadığımızı bir kez daha hatırlattı. Artık, insanlarımızın ölmemesi, şehirlerimizin böyle büyük felaketler yaşamaması için depreme dayanıksız salaş yapıları ve kaçak binaları rehabilite etmekten başka şansımız kalmadı. İzmir bugüne kadar şehircilik anlamında hiç ilerleme sağlayamamış. Kentsel dönüşümlerle İzmir'i hak ettiği modern şehir statüsüne taşıyacağız. Bu işi de yasalara ve bilimselliğe dayalı olarak belediyelerle birlikte yürüteceğiz. Yani belediyelerimizin yaptığı işleri yine onlara bırakacağız. Kendilerine sonuna kadar yardımcı olacağız. Hiç kimsenin yetkisi azalmayacak, hiç kimsenin de yetkisini almayacağız. Valilik, belediye kentsel dönüşümde öncelikli görev alacak. Bunu yapamazlarsa biz bakanlık olarak devreye girmek durumundayız. Böyle bir takım düzenlemeler gelecek. Henüz bunlar üzerinde çalışıyoruz.
KAZAN' METODU
Bu işin bir diğer ayağı da vatandaş. Amacımız 'kazan kazan' metoduyla onları memnun etmek. Bu çalışmaları yaparken vatandaşımızı kesinlikle incitmeyeceğiz. Ancak kimsenin de gözünün yaşına bakamayız. Vatandaşımıza 'Bak senin evinin yerine yeni bir ev yapacağız. Oradan sana şu anda oturduğun evin değeri kadar hisse vereceğiz. Eğer buradaki hakkın 1 evse 1 ev, 2 evse 2 ev alacaksın. Gel seninle anlaşalım' diyeceğiz. Devlet şefkati içerisinde onlarla anlaşma yoluna gideceğiz.
Peki bu işi nasıl yapacağız? Kendi dairesi kat mülkiyeti iskanlı ve irtifaklı tapuysa onun bedelini düşeceğiz. Veya kaçak, salaş yapı, gecekonduysa yine onun şartlarına göre bedeli neyse onu düşeceğiz. Bu arada yeni evi yapılana kadar kendisine kira yardımı yapacağız. Eğer kendi yerinden ona ev veremiyorsak başka yerden konut önereceğiz. Onu da beğenmezse ve anlaşma yoluna gitmezse kamulaştırma yoluna gideceğiz. Bu şekilde zaten kat mülkiyeti, kat irtifası da bina yıkıldığı için bozulmuş olacak. Hisseli mülkiyete dönüşecek. Orada hem İmar Kanunu hem de Borçlar ve Medeni Kanun hükümleri uygulanacak.
BAŞKA YOLU YOK
Bütün bu işleri yaparken ana eksenimiz vatandaşlarımızla anlaşmak olacak. Zaten bundan vatandaşımız çok karlı çıkacak. Yani Allah göstermesin bir deprem durumunda yıkılma riski olan binadan kurtulacak. Daha sakin, daha modern, daha çağdaş bir ortamda yaşama imkanı olacak. Devlet de bu işten karlı çıkacak. Olası bir depremde çok büyük can, mal kayıpları yaşanmayacak. Bütçeye ekstra bir yük gelmeyecek. Önceden tedbir alarak gelişmiş bir devlete yakışan bir pozisyon ortaya koyacak.
İŞSİZLİK AZALACAK
Kentsel dönüşümün bunlara artı olarak bir de istihdam boyutu var. Ciddi bir istihdam artışı yaşanacak. Türkiye'de mühendis müşavir sistemi gelişecek. Müteahhitlik sistemi gelişecek. Ara teknik elmanlar yetişecek. İnşaat malzemesi üretiminde kalite artacak. Vatandaşın aidiyet duygusu daha da pekişecek.
Tabi ki vatandaş için mahkeme yolu hep açık olacak. Fakat, şu anda zaten imar kanununda olan mahalli indam kararı diye bir uygulama var. Sadece İstanbul da bugün itibariyle yıkılması gereken, oturulamayacak durumda 14 bin bina var. Bunların zaten mevcut yasalara göre de yıkılması gerekiyor. Onun dışında zabıt tutularak kaçak olduğu tespit edilmiş binalar var. Bu tip binalarda oturan vatandaşı incitmeyeceğiz. Çünkü bunları vatandaş yaparken haksız bir iş yapmıştır ama devlet de bunların yapılmasına mani olmamıştır. Yani bu dengeyi gözeterek, devletin şefkatli olma mecburiyeti doğrultusunda hareket edeceğiz.
DESTEK OLSUNLAR
Sivil toplum kuruluşları, tüm siyasi partiler, meslek odalarına varıncaya kadar herkesin desteğine ihtiyacımız var. Kentsel dönüşüm dünyanın en zor işidir. Almanya başardı bu işi. Ancak çok ciddi paralar harcadı ve zorlandı. Brezilya kentsel dönüşüme 400 milyar dolar para ayırdı. Bunları iyi incelememiz ve bilmemiz lazım. Biz bu işi devlet terbiyesi içerisinde vatan, millet ve üretim eksenli, ibadet anlayışıyla yapmak istiyoruz. Onun için herkesten yardım istiyoruz.
Gecekondulardan başlanacak
- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kentte gerçekleştirilecek çalışmalarda en az 150 bin bina depreme karşı güçlendirilecek.
- Bu binaların en az yarısı yıkılarak yerlerine yenileri yapılacak
- Kentsel dönüşüm öncelikli olarak İzmir'in gecekondu bölgelerinde başlatılacak.
- Gecekondu ve salaş yapıların yerine altyapı sorunu olmayan, ticaret, sağlık, eğlence ve benzeri sosyal alanları içinde barındıran modern konutlar inşa edilecek.
- Gecekondusu ve eski binaları yıkılan vatandaşlar, yeni konutları yapılana kadar kira yardımı alacak.
- Dar gelirli vatandaşla düşük taksitli ve uzun vadeli konut edinme imkanı sağlanacak.
- Şehir yenileme çalışmaları ile İzmir'e yeni parklar, yeşil alanlar, sağlık tesisleri, spor sahaları ve sosyal alanlar kazandırılacak.
- İzmir'in çehresini değiştirecek şehircilik hamlesi, 10 yıl içinde tamamlanacak. (Zafer Şahin/Yeniasır)