Batı Trakya Türk toplumunun efsanevi liderlerinden biri olan 1947 doğumlu Sadık Ahmet, Türkiye'de tıp eğitimi gördü. Cerrah olan ve Gümülcine'de muayenehanesi bulunan Sadık Ahmet, 1985 yılında Batı Trakya çapında bir imza kampanyası başlattı. Amacı Batı Trakya Türkleri'nin sorunlarını dünya kamuoyuna duyurmaktı. Yaklaşık 150 bin imza topladığı bir sırada (8 Ağustos 1986) tarihinde tutuklandı. 1988 yılında kampanyasından ötürü 30 ay hapis cezasına çarptırıldı. 18 Haziran 1989 seçimleri öncesinde milletvekilliği adaylığı iptal edildi. 26 Ocak 1990 tarihinde Batı Trakya Türkleri'ne "Türk" diye hitap ettiği için hapis cezasına çarptırıldı ve Selanik Dudullu hapishanesine gönderildi. İki ay hapis yattıktan sonra, hapis cezası paraya çevrildi ve serbest bırakıldı. 8 Nisan 1990 milletvekili seçimlerinde aday oldu ve ikinci kez bağımsız milletvekili seçildi.
1991 yılında Batı Trakya Türkleri'nin ilk siyasal partisi olan Dostluk, Eşitlik ve Barış (DEB) partisini kurdu. Sadık Ahmet; 24 Temmuz 1995 günü şüpheli bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
Uluslararası Balkan Federasyonu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Batı Trakya Türk Azınlığı’nın siyasi hayatında önemli bir yeri olan, Dostluk-Eşitlik-Barış Partisi’nin merkez binasına düzenlenen saldırıyı,Saldırı sırasında,Sadık Ahmedin Manevi değeri Bulunan Aracının Çalındığını,üzüntüyle öğrenmiş Bulunmaktayız.
Siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmazıdır. Herkes ve her kesim siyasi partilerin düşüncelerine saygı duymalıdır. Siyasi partinin düşüncesi, fikri ne olursa olsun kendini demokratik sistem içerisinde görebilmesi ve ifade edebilmesi demokrasinin ilerlemesi anlamında çok önemlidir. Siyasi partilere yönelik yapılan saldırılarıları kabul etmek mümkün değildir. Biz bu ülkede ve bölgede herhangi bir gerginlik ve şiddetin yaşanmasını istemiyoruz. Bir daha bu tür hadiselerin yaşanmaması en büyük temennimizdir.
Sayın Başbakan Aleksis Çipras’a buradan seslenmek istiyoruz. Sayın başbakan; bu tür olayların Batı Trakya’da bir daha gerçekleşmemesini istiyoruz. İçişleri Bakanlığı’dan bu olayın sorumlularının bulunmasını, Yunan adaletine teslim edilmesini ve cezalandırılmalarını istiyoruz. Sayın başbakanın bu konudaki hassasiyetine inanıyoruz, Aleksis Çipras’ın bütün konuşmalarında böyle faşist olayları kınadığını biliyoruz, bu konuda da kendine yakışanı Yapacağına inanıyoruz...