Başsavcılık: MİT’çiler görevlerinin dışına çıktı

İSTANBUL - Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde gazetecilere yazılı bir açıklama yaptı.

 

Fikret Seçen, başsavcılıkla, yürütülen bir soruşturma sırasında bazı kamu görevlilerinin ifadeye çağrılmaları sonrasında, bir kısım yazılı ve görsel basında gerçek dışı haber ve yorumlara yer verilmesi nedeniyle kamuoyunu doğru bilgilendirmek için açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

 

Seçen'in açıklamasında, şu bilgilere yer verildi:

''Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 250. maddesi uyarınca, terör suçlarını da soruşturmakla görevlendirilen Cumhuriyet Başsavcıvekilliğimiz, uzun yıllardan beri sürmekte olan terörün, devletimize ve milletimize vermekte olduğu zararları çok yakından bilmekte ve izlemektedir. Bu nedenle terörle mücadelenin hukuksal boyutunu diğer kurumlarla birlikte Cumhuriyet Başsavcılığıvekilliğimiz de aktif bir biçimde yürütmektedir.

 

Bu çerçevede, Cumhuriyet Başsavcıvekilliğimiz, yasal zeminle ve yasaların verdiği yetki çerçevesinde adli görevini yürütürken, elinde dosya ve soruşturmadan elde edilen delillerle bağlı olup, yapılan her işleme karşı yasal yollara başvurulabileceğini ve ayrıca bunların yasalar çerçevesinde denetime tabi olduğunun bilincinde olarak görev yapmaktadır.''

 

Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince yürütülen soruşturmaya son günlerde yanlış anlamlar yükletilmeye çalışıldığının görüldüğünü ve bu tutumun üzüntü ile karşılandığını aktaran Seçen, şu ifadeleri kullandı:

 

''Sözü edilen soruşturma kapsamında, yasama ve yargı ile birlikte devletin temel 3 erkinden biri olan yürütme organı tarafından terörün önlenmesi, bitirilmesi, ülkemizin her yerinde huzur ve güvenin temin edilmesi amacıyla yürütülen iyi niyetli girişimlerin, Cumhuriyet Başsavcıvekilliğimizce soruşturma konusu yapıldığı iddiası, gerçeği yansıtmamaktadır. Yürütme organı tarafından terörün sona erdirilmesi amacıyla belirlenen ve icra edilen tercih ve politikaların soruşturma konusu yapılması hiçbir şekilde söz konusu değildir.

 

Bu soruşturma, Cumhuriyet Başsavcıvekilliğimizce KCK terör örgütüne yönelik olarak yapılan bu soruşturma sırasında, bazı devlet görevlilerinin kendilerine yürütme organı tarafından verilen görevinin dışına çıkarak hareket ettikleri, bu suretle örgütün eylemlerini gerçekleştirilmesine yardım ettikleri şüphesini doğuracak deliller elde edilmesi nedeniyle başlatılmış olup, sadece bu görevlilerin eylemlerine yöneliktir.''

 

KCK soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcı Sadrettin Sarıkaya, geçtiğimiz hafta MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner, yardımcısı Afet Güneş ve iki MİT görevlisini “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağırdı.

 

MİT, Savcı Sarıkaya’nın ifade davetine görevsizlik ve yetkisizlik gerekçesiyle itiraz etti. MİT Müsteşaşarı’nın ifade vermesinin Başbakan’ın iznine bağlı olduğu vurgulandı.

 

Ancak bu talebi dikkate almayan Savcılık, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazısı gönderdi. Diğer 4 MİT mensubu için de yakalama kararı çıkardı.

 

Bu gelişme üzerine 5 MİT mensubunu ifadeye çağıran Savcı Sadrettin Sarıkaya, KCK soruşturmasından alındı.

 

Soruşturmayı Özel Yetkili Savcılar Bilal Bayraktar, İsmail Işık ve Adem Özcan’ın yürütmesine karar verildi.

 

Hükümet, tüm bu gelişmeler yaşanırken tartışmaları sona erdirmeyi amaçlayan bir yasa teklifi hazırladı.

 

Hazırlanan teklifle MİT Kanunu ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu arasındaki çelişkinin giderilmesi hedefleniyor.

 

Teklif, MİT mensuplarının ya da Başbakan'ın özel olarak görevlendirdiği kişilerin soruşturulmalarını tamamen Başbakan'ın iznine bağlıyor.