Bakan Eker: GDO konusunda muhafazakarız

İZMİR - Tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren 6 bini aşkın üyeye ve bu alanda 14 farklı meslek komitesi bulunan İzmir Ticaret Odası'nın (İTO) Olağanüstü Meclis Toplantısı'na katılan Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, İzmir'deki sektör temsilcilerinin pamuk, incir, zeytin ve zeytinyağı, tütün, hayvancılık, kültür ve deniz balıkçılığı, süt ve süt ürünleri ve süs bitkileri konularındaki sorunlarını dinledi. Eker, Türkiye'nin jeostratejik olduğu kadar 'agrostratejik' öneme de sahip olduğunu, tarımsal üretim açısından bu coğrafyanın çok önemli olduğunu belirterek genetik zenginlik bakımından da zengin olan Türkiye'nin endemik bitki türlerinden istifade edeceğini kaydetti.

 

Türkiye'de GDO üretimi olmadığını da vurgulayan Bakan Eker, "Bizde yok. Türkiye'de ürettirmiyoruz. Yasak. Hiçbir şekilde. Ne pamuk ne başka bir ürün. Bizim kanunumuza göre yasak ve o kanunu da biz çıkardık. O konuda biz muhafazakarız. Liberal düşünmüyoruz. Çünkü Türkiye'nin ekolojisi, coğrafyası, agro stratejik değeri onu gerektiriyor. O soya mısırla ilgili nihai ürünlerin onunla müracaat ediyorlar. Biyo-güvenlik Kurulu karar veriyor özellikle yem hammadesiyle ilgili. Risksiz görüyorlarsa ithalatına izin veriyorlar. Ama ürün üretimi yasak" dedi.

 

Pamuk ve diğer yağlı tohumların Türkiye için çok önemli olduğunu, 2011 yılında 2.5 milyon ton kütlü pamuk üreten Türkiye'nin daha az alanda daha yüksek verimle üretim yaptığını iddia etti. Destek miktarının daha yüksek olması gerektiği konusundaki taleplere de değinen Eker, "Pamukta 2002 yılında 184 milyon lira prim desteği vermişti. 2010 yılında benim pamuk desteği olarak ödediğim para 792 milyon lira. 150 ürün üretiliyor. 6 milyon insan tarım yapıyor. Ben 7 milyar lira para veriyorum. Bunun 792 milyon lirasını pamuk desteği olarak ödüyorum. Maliyetin pamuk üretim maliyetinin yüzde 40 primi destek olarak ödüyorum. Keşke çok param olsa daha çok versem. Ben pamuğun katma değerinin ne kadar yüksek olduğunu biliyorum. Biz pamukta üretim azaldı diyoruz, ama rakamları mukayese ettiğimizde azalma yok" diye konuştu.

 

Zeytin ve zeytinyağı sektöründe ise zeytin ağacı varlığının 91 milyondan 161 milyona çıktığını, zeytin ve zeytinyağı üretiminde de artış kaydedildiğini söyleyen Bakan Eker, destek miktarının arttırılması taleplerine ise "Bu tabii kaynakla alakalı. Bir yandan üretim artıyor, ağaç destekleniyor, tesis destekleniyor" dedi. Eker, bu konuya da çok önem verdiklerini söyledi.

 

Kültür balıkçılığı konusunda ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kafeslerin karaya yakın gelmesiyle ilgili çalışma yaptığını aktaran Eker, Bakanlık olarak olumlu görüş verdiklerini ve desteklediklerini dile getirip, "Okyanuslara açılmamız lazım. Başka türlü balıkçılığı uzun vadede geliştiremeyiz" dedi. Bazı meclis üyelerinin ise "Barbaros Hayrettin gibi mi?" diyerek espri yaptığı görüldü.

DEMİRTAŞ: AGRO TEKNOPARK'A ORTAK OLUN
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise oda olarak tarım ve hayvancılık sektörüne büyük önem verdiklerini vurgulayarak İzmir'in yüzölçümünün yüzde 28'inin tarım alanlarından oluştuğunu hatırlattı. Kentte 750 bin kişinin tarımda istihdam edildiğini de aktaran Demirtaş, potansiyelin yeterince kullanılmadığını, bunun için 'agro teknopark' kurmak için çalışmalara başladıklarını ifade etti. Demirtaş, teknoparkı Menderes'te İTOB Organize Sanayi Bölgesi'nde İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) ile birlikte kuracaklarını anlatan Demirtaş, "İzmir Ticaret Borsası, İhracatçı Birlikleri ve sektör ile sektöre destek veren bankalar ortak olacak. Sizden de bu konuda destek bekliyoruz. Bakanlığımızın da teknoparkın ortağı olmasını diliyoruz" diye konuştu. Toplantı konuşmaların ardından Bakan Eker'e plaket sunumuyla sona erdi. (DHA)