Aynı suça bir mahkemeden beraat, diğerinden 10 yıl hapis

İZMİR - Manisa'nın Soma ilçesinde kamyonculuk yapan 29 yaşındaki Sinan Okkalı 2 Eylül 2006 tarihinde 15 yaşından küçük olan Ö.I.'yı, İzmir'e kaçırdı. Kızın ailesi Soma Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Kısa süre sonra Soma'ya dönen Ö.I., Sinan Okkalı ile isteyerek kaçtığını söyledi. Ö.I., İzmir'de iki gece parkta bankta yattıklarını, daha sonra da Sinan Okkalı'nın arkadaşının evinde kalıp ilişki yaşadıklarını anlattı. Bunun üzerine Soma Cumhuriyet Savcısı, kamyonculuk yapan Sinan Okkalı hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve cinsel istismar suçlarından 2006 yılında tutuklama kararı çıkarttı.

 

Kaçırmanın ve birlikteliğin İzmir'de yaşanması nedeniyle Soma Cumhuriyet Savcılığı, görevsizlik kararı vererek şikayet dilekçelerini İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Hakkında, 2007 yılında 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davadan dolayı tutuklama kararı verilen Sinan Okkalı aranırken Ö.I. ile imam nikahıyla evlendi bir de çocukları oldu. Hakkında yakalama emri çıkarılan Sinan Okkalı 18 Nisan 2008 tarihinde kimlik sorgulama sırasında Soma'da yakalandı.

 

Soma Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarılan Sinan Okkalı evrakla birlikte İzmir'e gönderildi. 1.5 yıl kaçtıktan sonra yakalanan Sinan Okkalı, eşiyle kendi rızasıyla kaçtıklarını söylemesine rağmen tutuklandı. 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava 26 Haziran 2008 tarihinde sonuçlandı, Sinan Okkalı 'Küçük yaşta kız kaçırmak' suçundan 10 yıl hapse mahkum oldu. Sinan Okkalı'nın avukatı, karara bir üst mahkeme olan 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz etti. Üst mahkeme de 2009 yılında istemi reddeti. Avukat, verilen ceza kararına bu kez Yargıtay'da itiraz ederken mahkemenin kararı onaylanıp kesinleşti.

 

Sinan Okkalı cezasını tamamlamak için Muğla Cezaevi'nde günleri sayarken 11'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nden gelen beraat kararını görünce şaşkına döndü. Sinan Okkalı hakkında dosya karışıklığı nedeniyle 11'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde de aynı suçtan 2 Eylül 2006 yılında da dava açıldığı 21 Aralık 2009 tarihinde delil yetersizliğinden beraat kararı verildiği, tebligatın da 2010 Nisan ayında yapıldığı ortaya çıktı.

 

Sanığın avukatı İsmet Erkul, ilk davanın açıldığı İzmir 11'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği beraat kararının geçerli olması gerektiğini, İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararın geçersiz sayılmasını isteyerek 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Ancak itiraz reddedildi.

 

Avukat İsmet Erkul, "Müvekkilime 10 yıl hapis cezası veren İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne iki kez itirazda bulunduk. Dilekçemizde bir kişi hakkında aynı suçtan bir kez dava açılabileceğini belirttik. Burada sistemden kaynaklanan bir hatadan dolayı müvekkilim hakkında bir dava açıldığı gözden kaçmış. Dolayısıyla aynı suçtan bir kez daha başka bir mahkemede dava açılmış. Davanın ilk açıldığı yer olan, İzmir 11'nci Ağır Ceza Mahkemesi müvekkilim hakkında beraat kararı vermiştir. Gözden kaçarak aynı suçtan dava açılan İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, müvekkilimi suçlu bularak 10 yıl hapse mahkum etmiştir. Verilen kararlar arasında büyük fark vardır. Geçersiz sayılması gereken İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı nedeniyle müvekkilim halen cezaevinde tutukludur" dedi.

Avukatı aracılığıyla mesaj veren Sinan Okkalı, cezaevinde olmasının hem eşini, hem çocuğunu, hem de kendisini mağdur ettiğini belirtirken 'Ben uzun süredir cezaevindeyim. Yaşlı annem evlere temizlik yapmaya gidiyor ve kazandığı para ile eşime ve çocuğuma bakıyor. İki mahkemeden iki farklı karara Adalet Bakanlığı'na itiraz etmemiz gerekiyor, ama bunun için de yaklaşık 10 bin Lira para gerekiyor. Parayı vermem imkansız. Şimdi verilen 10 yıl hapis cezasını yatmak zorundayım. Haksız ve boş yere yattığımı düşünüyorum' diye mesaj gönderdi.  (DHA - Bahri Karataş)