İZMİR - Duruşmada, antik kentin baraj suları altında kalmasına izin veren Koruma Kurulu kararından 4 ay önce yapılan toplantının imzasız tutanağı ortaya çıktı. İmzasız tutanağa göre, kurul kararından 4 ay önce Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Nermin Besbaş başkanlığında yapılan toplantıda kurul üyelerine barajın bu yıl Nisan ayında su tutmasına olanak sağlayacak şekilde karar almaları konusunda baskı yapıldı.
İzmir 4. İdare Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, dava dosyasına nasıl girdiği belli olmayan imzasız bir toplantı tutanağı damgasını vurdu. Tutanağı mahkeme heyetine veren davacı avukatlardan Arif Ali Cangı, dosyaya kim tarafından konulduğu, kim tarafından yazıldığı belli olmayan imzasız bir tutanağın, antik kentin kaderini belirleyecek koruma kurulu kararından dört ay önce 26 Ocak 2010 tarihinde verildiğini ortaya koyduğunu söyledi.
Avukat Arif Ali Cangı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Nermin Besbaş başkanlığında yapılan toplantıya bakanlık Kazı Dairesi Başkanı Melik Ayaz, İzmir 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Buğra Gökçe ve kurul üyeleri Refika Erkızan, Turan Takaoğlu, Harun Ürer, Bergama Müze Müdürü Adnan Saruoğlu, hukukçu üye Berrin Tezgen, bakanlık basın danışmanı Handan Demiralp'in katıldığını dile getirdi. Cangı, şunları söyledi:
"Dava ile ilgili hazırlık yaparken dosyada daha önce dikkatimi çekmeyen ancak nereden geldiğini de bilmediğim imzasız bir tutanak buldum. Bu tutanak Allianoi'nin suya gömülmesi için DSİ ile Kültür Bakanlığı'nın ortak bir karar verdiğini ve suya gömmenin önündeki engellerin kaldırılmasına çalışıldığını ortaya koyuyor. Tutanak okunduğunda Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Nermin Besbaş'ın toplantıya katılan kurul üyeler üzerinde 'Her iki bakanlık bu konuyu hassasiyetle izliyor. DSİ Genel Müdürü Ankara'da ifade etti Nisan 2010'da bu işler bitmeli. Eski köye yeni adet getirmeyelim, sonuca geldik bizi başa döndürüyorsunuz' diyerek baskı kurmaya çalıştığı görülüyor. Mahkemeniz araştırırsa eminim kurul üyelerinin imzalamadığı tutanağın resmi olanına da ulaşacaktır."
Cangı, toplantıya katılan kurul üyelerinin bazılarının çekincelerini ortaya koymalarına rağmen Besbaş'ın kurul üyelerini dinlemediğini de sözlerine ekledi.
GÖMEREK KORUDUK
Duruşmada dinlenen Bergama Müze Müdürü Adnan Saruoğlu ise Allianoi'nin gömülerek korunduğunu, barajın ömrünü tamamlamasının ardından gelecek nesiller tarafından yeniden kazılarak gün yüzüne çıkartılabileceğini ifade etti. Paşa Ilıcası olarak bilinen yerin 1905 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü'nün araştırmaları sonucunda ortaya çıkartıldığını, bölgedeki Roma kaplıca kalıntılarının dere yatağından gelen alüvyonlar yüzünden kapandığını, daha sonra Kaymakamlık tarafından yeniden işler hale getirilerek yakın zamana kadar kullanıldığını ifade eden Saruoğlu, "Anadolu'nun pek çok yerinde buna benzer kalıntılar bulunuyor. Bu kalıntıların çoğunu bilmediğimiz için bir envanter bile çıkartamıyoruz. Bir arkeolog olarak kalıntıların toprak altına gömülerek korunacağına inanıyorum" diye konuştu.
İzmir 4. İdare Mahkemesi heyeti, tarafları dinledikten sonra esas hakkındaki kararını vermek üzere duruşmayı sonlandırdı.
SUYU BOŞALTIN DAVASI AÇILABİLİR
Duruşmanın ardından basın açıklaması yapan çevreci avukatlar baraj yerinin değiştirilmesine yönelik açtıkları davanın Danıştay'da olduğunu ve lehlerine sonuçlanması durumunda yeni bir hukuki sürecin başlayacağını söylediler. Avukat Arif Ali Cangı, "Baraj yerinin yanlış olduğuna karar verilirse şimdiye kadar yapılan herşey hukuksuz olacak. Zaten bu yapılanların hepsi bir hukuksuzluğun üstünü örtme çabalarından başka bir şey değil. Eğer Danıştay lehimize karar verirse barajda toplanan suyun boşaltılmasına yönelik dava açabiliriz" dedi.(DHA)