İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle; 'İsveç'te İYİ Parti gönüllülerimizle harekete geçtik. Cumartesi günü suç duyurusunda bulunacağız.

İSVEÇ'E SERT TEPKİ
Bu nefret suçuna yol verdiği için İsveç hükümetini yargıya şikayet edeceğiz. Bu haklı hukuk mücadelemizin nereye varacağını önümüzdeki süreçte göreceğiz. Tüm iç hukuk yolları tüketildikten sonra AİHM'e gideceğiz. İşte örnek yol budur.

30 Aralık cuma günü başkent Ankara'nın göbeğinde Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş'e aşağılık bir suikast gerçekleşti. Bu elim olaya Ateş ailesinin de isteğiyle siyaseti karıştırmak istemedim. Devletin devletliğini yargının da sorumluluğunu yapmasını bekledim.

'GERÇEKLER ORTAYA ÇIKANA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'

Ancak 26 günün ardından görüyorum ki bu olay artık aileyi aşmış. Devlet nezdinde ciddiyetin kaybolduğunu bir kez daha gördük. Adım atan tek bir makam bile yok. Yazıklar olsun. Başkent'in göbeğinde aşağılık bir suikastla bir vatan evladına kıydılar.

Hani Dicle'nin kenarında, kurdun kaptığı koyun bile senin mesuliyetin altındaydı. Madem öyle mesuliyet senin Sayın Erdoğan. Dicle'nin kenarında değil, başkentin göbeğinde aşağılık bir suikastla, bir vatan evladına kıydılar. Üstelik bunu, herkesin gözü önünde yaptılar.

Ve şimdi de örtbas edilmeye çalışılıyor. Her zaman olduğu gibi bir katil dışarı da geziyor. Sinan Ateş'in dayısı diyor ki yıllardır Cumhur İttifakı'nı destekleriz. Yeğenimin katilini bulun diyor Sayın Erdoğan. Katili bulmak devlet başkanı olarak görevin sayın Erdoğan görevin.

Bizim bu rezalete susacağımızı çevrilmek istenen dümenleri görmeyeceğimizi düşünüyorsan çok yanılıyorsun. Bekledik ama şu andan itibaren susmayacağız unutturmayacağız. Gerçekler ortaya çıkana kadar bu olayın takipçisi olacağız.

EKONOMİ ELEŞTİRİSİA
rtık yolun sonu geldi. Sandık artık ufukta göründü. Şimdiden valizinizi toplamaya başlarsanız iyi edersiniz.

Nebati Bakan, çıkıp 'Kasım'da enflasyonun, boynunu kırdık. Aralık'ta, belini kırdık. Şimdi devamı gelecek. Bundan sonra, enflasyonla mücadelede, en rahat alandayız' diyor. Palavranın bini bir para. Hem, enflasyonla mücadeleden söz ediyor hem de 'Türk Lirası'nı, değerli hale getirirseniz sanayi yavaşlar, işsizlik olur. Türk Lirası'nı değersiz hale getirirseniz ise, bunun tam tersi olur' diyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi?

Muhteremler hem enflasyonla mücadeleyi hem de, Türk Lirası'nı, değersiz hale getirmeyi aynı anda hedefleyemezsiniz. Birinden birini, öncelemeniz gerekir. Eğer ki, Türk Lirası'nın, değersiz olmasını savunuyorsanız 'Yaşasın enflasyon' demeniz gerekir. Ki zaten siz, düpedüz bunu savunuyorsunuz.' (Habertürk)