DENİZLİ - Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin kültürel zenginliklerinden 9 merkezin yer aldığı "Unesco Dünya Mirası Listesi"nde yer alan kültürel varlıkların sayısı artıyor.
Esas listeye alınacak varlıkların bildirildiği "Geçici Liste"de, 2009 yılında Türkiye'den 23 kültürel varlık yer alırken, bu rakam 2011 yılında 27'ye ulaştı. Bakanlık listede yer alan kültürel mirasların sayısını artırmak üzere 4 doğal ve kültürel varlığı daha "Dünya Miras Merkezi"ne iletti. Yeni adaylık dosyaları ile İzmir-Bergama, Hatay-St. Pierre, Konya-Beyşehir-Eşrefoğlu Cami ve Şanlıurfa-Göbeklitepe Arkeolojik alanı da "Dünya Mirası Merkezi"ne iletildi. Unesco'ya bağlı "Dünya Mirasları Komitesi" tarafından belirlenen ve dünya için önemli değerler taşıdığı kabul edilerek, bulundukları ülkenin devleti tarafından korunması garanti edilen doğal ve kültürel varlıkların yer aldığı "Dünya Mirası Listesi"nde, Türkiye'ye ait 9 kültürel çekim noktası yer alıyor. 2008 yılı sonu itibariyle, dünya genelinde toplam 878 kültürel ya da doğal varlığın kayıtlı olduğu listede 679 kültürel/arkeolojik sit, 174 doğal sit ve 25 de karma sit alanı bulunuyor.
Açıklamaya göre, Afrodisyas Arkeolojik Ören Yeri, Likya Uygarlığı Antik Kentleri, Sagalassos Arkeolojik Ören Yeri, Çatalhöyük Neolotik Ören Yeri ile Perge Arkeolojik Ören Yeri, "Dünya Mirası Listesi"ne girmesi için Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da özel önem verdiği çekim merkezleri arasında yer alıyor. 2009 yılında aday listeye alınan bu 5 merkezin haricinde Anadolu coğrafyasında yer alan, Efes, Karain Mağarası, Sümela Meryem Ana Manastırı, Alahan Manastırı, Aya Nikola Kilisesi, Harran ve Şanlıurfa, Ahlat Mezar Taşları ile Van Urartu ve Osmanlı Kaleleri, Diyarbakır Kalesi ve Surları, Denizli'den Doğubeyazıt'a Selçuklu Kervansarayları, Konya-Selçuklu Uygarlığı Başkenti, Alanya Kalesi ve Tersanesi, Mardin Kültürel Peyzaj, Bursa ve Cumalıkızık ile Erken Osmanlı Kentsel ve Kırsal Yerleşim Yerleri, Edirne Selimiye Camisi, Aziz Pavlos (St. Paul) Kilisesi ile Kuyusu ve Çevrelerindeki Tarihi Mahalleler, İshak Paşa Sarayı, Kekova-Kaş, Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı ise listedeki adaylığını koruyor. Türkiye'nin bildirdiği son 4 merkezle birlikte "Geçici Liste"de sayısı 27'ye ulaşan kültürel varlıkların "Dünya Mirası Listesi"ne alınması durumu, Komitenin 19-29 Haziran 2011 tarihleri arasında yapacağı "Dünya Mirası Komitesi 35. Toplantısı" ile belirlenecek.
AKHAN KERVANSARAYI’NIN TARİHİ
Denizli - Afyon karayolu üzerinde görülebilecek olan yapı günümüzde şehir içinde kalmıştır ve Akkale'nin hemen girişinde yer alır. Anadolu Selçuklularının batıdaki son kervansaraylarından biri olan ve iki kitabesi bulunan Akhan sultan hanları şemasına uyan bir handır. Han'ın iki kitabesi bulunmaktadır. Kapalı olan kısmı 1253 (H.651) yılında, avlu 1254 (H.652) de tamamlanmıştır. Yaptıran Vali Seyfettin Karasungur Bin Abdullah'tır. Kitabede II. İzzettin Keykavus'un adı geçmektedir. Simetrik bir plan göstermeyen kervansaray açık ve kapalı bölümlerden oluşmaktadır. Toplam 1.100 m²'lik bir alan üzerine oturmakta olup, kare bir avlu ve derinlemesine dikdörtgen bir holden oluşmaktadır. Kapalı mekan derinlemesine iki sıra paye ile üç sahına ayrılmıştır. Ortada bulunan sahın yan sahınlardan daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Üst kısım tonoz ile örtülmüştür. Sivri kemerli niş biçiminde portali, basık kemerli giriş kapısı ile yarım metre dışa taşmıştır. Üzerinde bulunan kitabesi ile oldukça sade bir görünüşe sahiptir. Kapalı mekanın simetrik düzenlemesine karşın avluda asimetrik bir plan karşımıza çıkmaktadır. Avlu girişinin sağ tarafındaki bölümde, iki katlı mekanlar, bir eyvan ve iki kapalı birim yer almasına rağmen, diğer tarafta revaklar ve kapalı mekana bitişik tonozlu iki mekan yer almaktadır. Han'ın avlu portali geometrik ve plastik süslemeleri ile oldukça görkemlidir. Portalde görülen en önemli özellik ise, Konya-Karatay Han ile rekabet edecek derecede figürlü süslemelere sahip olmasıdır. Büyük ölçekli güvercin ve küçük ölçekli geyik, sfenks, kartal, aslan, ejder vb. hayvan figürleri, gamalı hac motiflerinin aralarına yerleştirilmiş, oldukça grift bir süsleme oluşturulmuştur. Mimari bakımdan önemli bir şaheser olan Ak Han'ın bazı bölümlerinde ince işçilik istemeyen kesme taş kullanılırken, avlunun güney ve batı cephesi orijinal düzgün mermer kaplamadır. Yapının içinde ve dışta devşirme taş malzeme yoğun olarak göze çarpmaktadır.