Urla aday adayı Oğuz Çeşmealtı’nı dinledi: Doğru olan halk!

İZMİR - Hızla yaklaşan yerel seçimler öncesi plan ve projeleriyle halka seslenen aday adayları, vatandaşın 'nokta atış' sorularıyla terlerken; CHP Urla Belediye Başkan Aday Adayı Burak Oğuz, siyasi rekabet hakkındaki düşüncelerini paylaştı.

Urla Çeşmealtı'ndaki esnaf ve vatandaş ziyaretlerinde kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Oğuz, siyasete bakışını, rekabet ve doğrulukla ilgili düşüncelerini açıklayarak, “Medeni cesaret gösteren insanları yermek ya da kötülemek benim üslubuma yakışmaz. Benim esas meselem, hür iradeye giden seçim yolunda, doğrunun sadece bir kişide değil halkın kendisinde toplanmasıdır. Her aday, bu toplumun bir ferdidir ve onların fikirlerine saygı duyulması gerekir. Rekabette doğru olan bana göre budur” diye konuştu.

Her aday adayının kendi birikimi ve özelliği doğrultusunda çalışma yaptığını kaydeden Oğuz, “Bu noktada birçok proje ortaya koyulabilir. Bunlar, kimi zaman altyapısı olmayan ya da çoğunlukla hayal ürünü fikerlerden de oluşabilir. Bu durum, bana göre adayın kimliğiyle ilgili değil; sadece ürettiği projenin yetersizliğiyle ilişkilendirilebilir. Eğer bu farkı doğru yapamazsak, karar verme sürecinde netlikle hareket edemeyebiliriz. Dolayısıyla öncelikle bu ayrımın sağlıklı yapılması gerekir” dedi.

Aday adaylarıyla ilgili her türlü olumlu ya da olumsuz düşünceyi saygıyla karşıladığını belirten Oğuz, “Eğer ki bir aday adayı, benimle ya da bir başkasının kişiliğiyle ilgili bir şey söylüyorsa bunun iki nedeni vardır: ya elindeki mevcut plan ya da projeler yetersizdir veya kişisel hırs içinde siyaset yapmanın kendisine artı değer katacağına inanmaktadır. Halbuki, eleştiriyi üslübuna uygun yapmak, hakkaniyet içinde çalışmaları değerlendirmek doğaldır. Ancak işi birey düzeyine indirgemek, fikir önderleri olması gereken başkan adaylarına asla yakışmaz” ifadesinde bulundu.


 
İLGİNÇ DİYALOG
Seçim gezilerinde yaşadığı bir diyaloğu aktaran Oğuz, “Bir ziyaretimde vatandaşlarımızdan birisi, diğer parti aday adayının yaptığı hırslı konuşmalardan ve bireysel eleştirilerinden bahsetti. Aslında kendisinin odaklandığı nokta, eleştirilerin dedikodu boyutuydu. Haklıydı belki rahatsız olmuştu ancak benim buna vereceğim cevap aynı seviyede olmak zorundaydı. Fakat benim üslubum bu olmadığı için cevabım, 'Hırs ile mutluluk, birbirlerini hiçbir zaman göremezler' şeklinde oldu. Eğer ki, aday adaylığım sürecinde Urla'nın bir evladı olarak yola çıktıysam ve birlikte yaşadığım bu insanların mutluluğunu öncelikli hedefim olarak belirlediysem; karşı tarafın kişiliğiyle ilgili eleştiride bulunmam bana göre çok sığ bir yaklaşım olurdu. Ben bunu hiçbir zaman yapmadım” dedi.
 
BU ÜLKE HEPİMİZİN
Türkiye çapında coşkuyla kutlanan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda bu düşüncesenin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha anladığını açıklayan Oğuz, siyasetin toplum odaklı yapılması gerektiğinin altını çizdi. Oğuz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bayramda gördük ki, Cumhuriyetimize sahip çıkmak sadece belli kişi ve grupların tekilinde olan bir ayrıcalık değil. Eline bayrağı alan ve siyasi görüşü ne olursa olsun bir arada olmayı amaçlayan herkes, bu çoşkuyu yaşadı. Böyle bir ortamda, seçimlerde aday olup kazansanız dahi yine karşınızda bu insanları bulacaksınız. O zaman  vatandaşa seçim döneminde yaptıkları eleştiriye ya da oy verdikleri partiye bakarak mı hizmet götüreceksiniz? Tabi ki, hayır. Demek ki, siyasi etik ve üsluba dikkat etmek öncelikle insan olarak bizim görevimiz. Ben buna inanarak yola çıktım. Vatandaşımız haklı olarak soruyor, 'Farkın ne diye?' Benim farkım, projelerim kadar insana olan yaklaşımımda kendini gösteriyor ve gösterecek.”