İZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonun yankıları sürerken farklı gazetelerden İzmirli 8 köşe yazarı şok baskınları ve operasyonu bugünkü yazılarında değerlendirdi… Yazarların yorumları şöyle:
Milliyet Ege yazarı Hamdi Türkmen , ‘‘İkinci Gün’’ başlıklı yazısının bir bölümünde
‘‘Hâlâ gelişmeleri tarafsız olarak yorumlamakta zorlanıyorum.
Çünkü, Büyükşehir’e düzenlenen operasyon, siyasi platformda CHP’nin aleyhine işlemek yerine, gün geçtikçe lehine dönüşüyor.
Ak Parti İzmir milletvekili aday listelerinin açıklandığı günden itibaren, Başbakan’ın seçim bildirgesi, ardından Binali Yıldırım, Ertuğrul Günay’ın çıkışları, EXPO 2020 adaylığımızın kesinleşmesi, peşpeşe açıklanacak olan projeler, CHP’nin kalesi İzmir’de AK Parti’nin, tahmin edilemeyecek kadar elini güçlendiriyordu.
Güçlendirmişti...
CHP kanadı olabildiğince dağınıktı.
Çok kişi, “Ne olacak bu CHP’nin hali?” diyor, “Şok olacak bir olay yaşanmalı ki, bu parti kendine gelsin” diyecek kadar ileri gidenler vardı.
Belki de o “şok” Büyükşehir’deki bu operasyon oldu.
CHP’de saflar sıklaştı.
Küsler barıştı, örgütlerde ekip dayanışması yeniden yaşanmaya başladı.’’ Diyor ve devam ediyor:
Bu süreçten sonra İzmir’de siyasi gerilim de dozaj olarak artacaktır.
Keşke seçim süreci, AK Parti’nin projelere ve yatırımlara yönelik atağı ve onların yaratacağı tartışmalarla devam edebilseydi.
Ancak bir nokta da unutulmamalı:
Büyükşehir Belediyesi, yıllardan beri birinin gidip, diğerinin geldiği müfettişler tarafından sürekli denetlenen bir kurum. Pek çok iddia için İçişleri Bakanlığı soruşturma açılmasına bile gerek görmedi.
Bugün bir operasyon yapılıp da iddialar üzerine gözaltılar gerçekleştiyse, sonuçlarının da çok kısa sürede net biçimde açıklanması zorunludur.
Suç varsa, suçlu kimse açıklanmalı;
Yoksa, “Büyükşehir temiz çıktı” denilmelidir...
Yine Milliyet Ege yazarlarından Dilek Gappi de bugün‘‘İşimiz Operasyon Gücümüz Operasyon’’ başlıklı bir yazı kaleme aldı… Gappi de operasyon zamanlamasına yazısında şu cümlelerle değindi:
‘‘Siyasi bir ihtimal olmasa, bırakın Kayseri Belediyesi gibi gelişmelerin gözardı edilmesini, en azından bu operasyon seçim sonrasına da kalabilirdi.
Sayıştay müfettişleri, 2010 yılından beri incelemelerini sürdürüyorlar. Bu operasyon önce olabilir ya da gözaltına alınan isimlerin yurtdışına kaçma olasılığı olan isimler de olmadığına göre sonraya bırakılabilirdi. Haklarında bilirkişi raporlarına dayalı iddialar hazırlananlar ancak gözaltına alınabilirdi.’’
Bir diğer Milliyet Ege yazarı Erdal İzgi ise ‘‘Kilit açılmazsa’’ başlıklı yazısını
‘‘Şimdilik her yönüyle alaca karanlık.
Birileri “ Siyasi husumet”…
Bazıları “Baskı, korku yıldırma politikası”…
Kimileri de “ Belge, bilgi, ihbarlar var” diyecektir.
Yasal süre bitip, yargı ilk kararı verdiğinde…
Her şey gün ışığına çıkacaktır.’’ Cümleleriyle başlamış ve
‘‘Ve bu kilitlenme; Başkan’ın kaçan keyfidir.
Önündeki üç yılın çilesidir.
Yaşanan sarsıntı, bürokratı ürkütmüş, bürokrasiyi sindirmiştir.
Tedavisi güç, rehabilitesi uzundur.
* * *
Saraydaki kilitlenmeye farklı anahtar şarttır.
Paslanmadan açılmalıdır.
Aksi halde…
İzmirli mahkûm, Başkan gardiyandır’ cümleleriyle bitirmiş…
Operasyondan herkesin ne denli rahatsız olduğunu ise Hürriyet Ege yazarı Deniz Sipahi, ‘‘Partilerin tamamı bu gidişattan endişeli’’ başlıklı yazısında dile getirmiş…
AK Partililerle konuşuyorum, rahatsız...
CHP’liler isyanda...
MHP’liler aynı şekilde..
Sivil toplum örgütleri, dernekler, meslek odaları herkesin dikkati İzmir’de...
İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı operasyonun nerede duracağını, nasıl bir etki yapacağını ve sonuçlarının ne olacağını herkes merak ediyor.
AK Partililer; seçime sayılı günler kala böyle bir operasyonun olmasından dolayı rahatsız... Çünkü, her iki bölgeye birer bakanı getiren ve çok iddialı bir İzmir proje dizisi hazırlayan AK Parti, bu seçimde diğerlerine göre çok daha iyi bir sonuç alacağını tahmin ediyordu.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın “Zamanlamadan dolayı rahatsızım” sözünü altında bu gerçek yatıyor.
AK Partililer, bu operasyonun sandıkta tepki olarak yansımasından korkuyorlar.
Bir önceki genel ve yerel seçimlerde, bazı bakanların ve Başbakan’ın “İzmir’i istiyoruz...” sözleri ters tepmiş; özellikle belediye seçimlerinde Aziz Kocaoğlu rakibi Taha Aksoy’a büyük fark atmıştı.
AK Parti, yerel seçimlerde 30 belediye arasında sadece birini, Bayındır’ı alarak büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı.
Deniz Sipahi, yazısını da şu cümlelerle sonlandırmış bugün:
‘‘Sonunda elbette adalet yerini bulacaktır.
Ancak hatırlatmak isteriz ki...
Geç gelen adalet, adalet de değildir.’’
*******
İki Yeni Asır yazarı Ertan Sayın ve Selamettin Bayındır da, bugünkü köşelerini bu konuya ayırmışlar… Ertan Sayın yazısına ‘‘Operasyon üzerine bir demet manşet’’ başlığını atarken Selamettin Bayındır da ‘‘Herkez rahatsız’’ diyerek dile getirmiş duygularını… Bayındır yazısına:
‘‘Yüksek Seçim Kurulu'nun BDP'li bağımsızlarla ilgili kararı ülkeyi nasıl rahatsız ettiyse, belediye baskını da İzmir'de benzer bir gerilime yol açtı.
Rahatsız olanlar sadece CHP'liler değil, AK Partililer de aynı konumda. Tecrübeli siyasetçi, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın veciz söylemi her şeyi ifade etmeye yetiyor. Operasyonlar zamansız ve rahatsız edici…’’ cümleleriyle başlamış
‘‘Şimdilik dileğimiz; barışın, demokrasinin, özgürlüklerin beşiği İzmir'in kinden, nefretten, olaylardan uzak, kendisine yakışan sakin ve medeni bir seçim atmosferi geçirmesidir’" dileğiyle noktalamış.
*****
Haber Türk Egeli Yazarı Yılmaz Karakoyunlu ‘‘Son İzmir Vaveylası’’ başlıklı yazısında ‘‘İzmir Vaveylası, bütün kentin değil, bütün bölgenin değil, bütün ülkenin üzerinde Hayretli tartışmalar yaşadığı olay haline geldi’’ diyerek izlenimini dile getirmiş…
Yine bir diğer Haber Türk Egeli yazarı Durmuş Odabaşı da köşesine ‘‘Polis Baskını’nın ardından sızdırmalar devreye girecek’’ ana başlığını atarak operasyonu 3 ayrı başlıkta dile getirmiş…