İZMİR - Aliağa Şakran Çocuk Cezaevi’nde çocuklara yönelik işkence ve hak mağduriyetleriyle ilgili iddiaların yer aldığı Çağdaş Hukukçular Derneği raporu ve Adalet Bakanlığı’nın 24 saat içinde verdiği yanıt, tartışma yarattı. İHD İzmir Şubesi düzenlediği basın toplantısıyla Adalet Bakanlığı’nın açıklamalarına tepki gösterdi. İHD İzmir Şube Başkanı Adnan Kaya, "Bakanlık, olayı ve rapordaki iddiaları sıcağı sıcağına araştırma ve gerekli duyarlılığı gösterme yerine, inkar yolunu tercih etmiştir. Bizler artık Pozantı Cezaevi’nde yaşanan kötü senaryonun tekrar edilmesini istemiyoruz. Cezaevi personellerinin, idarecilerinin 'Nasılsa kimse duymaz' diyerek reva gördükleri işkencelerin hesabının sorulmasını, sorumluların yargılanmasını istiyoruz. Pozantı’da olduğu gibi işkenceye uğrayan, tecavüz edilen, kötü muamele gören mahkumların sadece cezaevlerinin değiştirilmesi yaşadıklarının izlerini ortadan kaldırmaya yetmiyor" dedi. Kaya, yeni bir iddiayı daha dile getirdi. İzmir 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde M.T.’nin annesi A.D.’nin İHD’ye başvurduğunu ve oğlunun işkence gördüğünü iddia ettiğini belirten Kaya, bu iddialarla ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu da belirtti.
ÇOCUKLAR FOTOĞRAFTAN TEŞHİS EDEBİLİR
İHD Genel Merkez Cezaevleri Komisyonu üyesi Necla Şengül de Adalet Bakanlığı’nın iddialarla ilgili yaptığı açıklamalara yanıt verdi. Şengül, Bakanlığın cezaevlerinin sivil toplum örgütleri denetimine açık olduğunu açıklamasına karşın, İHD’nin 2013 yılında 15 cezaevini gezmek için yaptığı başvuruların hiçbirine yanıt alamadıklarını söyledi. Bakanlığın Çağdaş Hukukçular Derneği raporunda hortumla çocukları dövdüğü iddiası yeralan '2. Müdür Ercan' adında biri olmadığını açıkladığını dile getiren Şengül, "Herkes bilir ki cezaevlerinde başmüdür hariç gardiyan ve müdürlerin isimleri bilinmez. Sözkonusu müdürün kim olduğu çocuklara sorularak, fotoğrafların gösterilmesiyle teşhis edilebilir. Çocuklar hortumcu müdürü gösterir. Bu araştırılabilirdi. Kimseyi kandırmaya kalkmasınlar" dedi.
'SUÇLARINI NİYE AÇIKLADI'
Şengül, Adalet Bakanlığı’nın çocukların ad ve soyadlarının baş harfleri verilerek yağma suçundan cezaevine girdikleri açıklaması yapmasının büyük bir yanlış olduğunu ileri sürdü. Hiçbir şekilde çocukların cezaevine giriş nedenlerinin açıklanmaması gerektiğini belirten Şengül, bu durumun Bakanlığın çocuklara bakışını yansıttığını söyledi. Şakran Cezaevi açıldığından bugüne kadar 100 kişinin, kelepçesiz tedavi görmek için başvuru yaptığını belirten Şengül, bu durumun, Bakanlığın tedaviye erişim hakkının kısıtlanmadığı açıklamasıyla çelişkili olduğunu söyledi.
Detarjan içerek intihara kalkışan çocuğun uğradığı işkenceler nedeniyle değil, psikolojik rahatsızlık ve can sıkıntısı nedeniyle bu yola kalkıştığı açıklamasının inandırıcı olmadığını dile getiren Şengül, Muğla Cezaevi’nde detarjan içen 7 hükümlünün de mi psikolojik sorunları olduğunu sordu. Şengül, daha önce Şakran Cezaevi’nde Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın ziyaretinde pasta kesilerek cezaevi aklama partisi verildiğini iddia etti. Bu ziyaretten bir gün önce, dövülen 12 tutkuklu ve hükümlünün Kırıklar Cezaevi’ne nakledildiğini öne sürdü. (DHA)