HABERLER>POLİTİKA
31 Ekim 2023 Salı - 15:10

Araştırmacı Yaldız’dan CHP’ye ‘öfkeli seçmen’ uyarısı: AK Parti’ye geçiş olabilir!

İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, “AK Parti karşıtlığı önceki seçimler dozunda değil. Buna katılmıyorum. CHP’li ve muhalif seçmenin, toplumsal muhalefetin şu an öfke ve kopuşlar yaşıyor. AK Parti karşıtlığı durumu bir parça törpüleniyor. Ben son dönemde hem kendi sohbetlerimde hem de gözlemimde muhalefete ders vermek için AK Parti’ye geçiş olabilir diyorum. Geçici olabilir. Senelerdir CHP’ye oy veriyoruz, değişmiyorlar, ders almıyorlar, hizmet konusunda aksaklıklar var, diyor vatandaş. Bunu ortadan kaldırmak için AKP’ye oy vermeye hazır durumdalar” dedi.

Araştırmacı Yaldız’dan CHP’ye ‘öfkeli seçmen’ uyarısı: AK Parti’ye geçiş olabilir!

EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, SONSÖZ TV’de Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı. Yapar ve Yaldız, CHP’deki kurultay süreci ile ülke ve dünya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

VATANDAŞ KENDİ KENDİNE İTTİFAK YAPABİLİR
CHP’nin oluştuğu ittifakın dağılması, diğer partilerin kendi aralarında ittifak oluşturmasıyla ilgili görüşlerini açıklayan Ümit Yaldız, “Vatandaş yerelde ittifak yapar” yaklaşımını da değerlendirdi:

“Araştırma verilerinden hareket ederek, kent siyasetinin biraz geçmişinden alarak bu meseleyi değerlendirmek istiyorum, ilk kez 2009 seçimlerinden karşı karıya geldik, 2007’den başlayarak büyüyen cumhuriyet kaygısıyla cumhuriyet tehlikede dendi. Abdullah Gül ile başlayan bir süreç oldu. Bugün CHP vekili olan Tuncay Özkan önderliğinde cumhuriyet mitingleri yapıldı. Bayrağını alan Gündoğdu meydanına akın etti. Sonrasında o durum, 2007’ye çok yansımadı ama sonrasındaki yerel seçimlere çok yansıdığını gördük. İzmir’de Aziz Kocaoğlu’nun yüzde 56’nın üzerinde oy alması, diğer adayının kazanacağı iddiasını gördük. MHP’nin adayı Dervişoğlu’ydu, HDP’nin ayrı adayı vardı o zaman. AKP’nin adayı da Taha Aksoy’du. Kocaoğlu rekor oy aldı. Bayındır dışında bir de Tire’yi elinden kaçırdı. 28 ilçede CHP kazandı. Aynı dönemde sandık ittifakı İzmir lehine sonuçlandı. O tarihte muhalif olan aynı durumun Manisa’ da MHP’yi gördük. Vatandaşın o dönemde ittifakını kendi kendine kurduklarını gördük. AK Parti’nin karşısında örgütlendi halk. AK Parti’nin karşısındaki adaya yüklendi seçmen, bazı yerlerde sonuç alındı, bazı yerlerde alınmadı. Aydın’da Özlem Çerçioğlu o dönemde çıktı. Vatandaş en iyi adaya mı gidiyor? Kesinlikle bir karşılık var. Kutuplaşma üzerinden toplanıyor vatandaşlar. Bir çekim üzerinde toplanıyor halk. Yıllarca İzmir, AK Parti ve Erdoğan üzerinde bir noktada birleşti. CHP’nin son genel seçimlerine bakın; 2007’de yüzde 35’dir, 2011 yüzde 40’larda 2015’te yüzde 45’e çıktı. Şu anda yüzde 40’lardadır. İçinde 5 parti varken yüzde 40… Genel seçimde yüzde 40, yerel seçimlerde yüzde 60’larda oluyor. CHP İzmir’de tam entegrasyon halinde değildir. Son seçiminde 2019 aday çıkmadığını biliyoruz. Kemal beye katıldığım nokta, evet güçlü aday üzerinde belli bir toplanma olacaktır.”

KILIÇDAROĞLU HEM ÖFKELİ SEÇMENİ İKNA ETMEK HEM DE YEREL SEÇİMDE ZAFER KAZANMAK ZORUNDA
İYİ Parti’nin genel olarak aday çıkaracağını düşünmediğinin altını çizen Ümit Yaldız, “Kazanacak bir forma evet diyecektir. Pazarlık halinde birkaç yerde aday göstermiştir. İzmir’i sen al, Manisa’yı ben alayım, Büyükşehir’e aday vermeyelim, ilçe de 5 ilçe alalım denilebilir. İzmir’de pazarlığı yüksekten açtı. CHP’nin önemli yerleri İzmir, Eskişehir, ikisi de CHP’nin yerel seçim kalesidir. Son 4-5 seçimde bu böyleydi” dedi. Seçmenin duygusal olarak karar vereceğine işaret eden Yaldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

“AK Parti karşıtlığı önceki seçimler dozunda değil. Buna katılmıyorum. CHP’li ve muhalif seçmenin, toplumsal muhalefetin şu an öfke ve kopuşlar yaşıyor. AK Parti karşıtlığı durumu bir parça törpüleniyor. Ben son dönemde hem kendi sohbetlerimde hem de gözlemimde muhalefete ders vermek için AK Parti’ye geçiş olabilir diyorum. Geçici olabilir. Senelerdir CHP’ye oy veriyoruz, değişmiyorlar, ders almıyorlar, hizmet konusunda aksaklıklar var, diyor vatandaş. Bunu ortadan kaldırmak için AKP’ye oy vermeye hazır durumdalar. Seçimlerde hesaplaşma olacaktır. Hizmet İzmir’de 2. Planda ve partiyle hesaplaşma durumu var. 5-6 Kasım kurultayı sonrasında seçmen üzerindeki duygusal sürecin yönetilmesi çok önemli… Bence Kemal Kılıçdaroğlu kalacak gibi duruyor ama sadece kendi delegeleriyle meşrutiyetinin kazanacağını düşünüyorsa yanılır. Çok sağlıklı bir değişim haritası ve takvimi çizilmeli. Geçtiğimiz senelerde oy kullanan ve mağlup olan, balkon konuşması dinlemek zorunda kalan öfkeli seçmeni bir şekilde bir kredi almalılardı. Onların neyi mutlu edeceğini CHP genel merkezi bulması gerekiyor. CHP’nin öfkeli seçmeni yeniden sandığa giderken motive etmesi lazım. Yani Kılıçdaroğlu hem öfkeli seçmeni ikna etmek hem de yerel seçimde zafer kazanmak zorunda… Aksi takdirde hüsran olur”

İZSİAD TOPLANTISI… KILIÇDAROĞLU KONUDAN OLDUKÇA RAHATSIZ
Gazeteci Fatih Yapar ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir iş dünyasından bazı isimlerle yaptığı toplantıda “adayımız Tunç Soyer’dir” dediği iddiaları ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmedeki izlenimini anlatan Yapar,   “Ankara’daki Genel Başkanın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı değerlendirmelerde Tunç Soyer’i açıklanıp açıklamama meselesi tartışmalara neden olmuştu. Tabi onunla ilgili ne gerek vardı. Ya da böyle bir şeye gerek var mıydı? İş dünyasından bir grubu genel başkana gönderip ismini söyletmek zorunluluğu ve daha sonra bunu el altından kamuoyuna bir takım aracılar vasıtasıyla paylaştırılması doğru mu? diye buraya gelen milletvekilleri de eleştirdiler. Böyle bir şeye gerek yok dediler. Cumhuriyet Halk Partisi meclis üyesi hem de milletvekili Fırat Nalbantoğlu’da burada da söyledi böyle bir şeye gerek yoktu, dedi. Tunç Soyer’in zaten buna ihtiyacı yok, dedi. Ben Ankara’da yaptığım ziyaretimde Sayın Kılıçdaroğlu’na bu durumu sordum. Sayın Kılıçdaroğlu bu konuyla ilgili konuşma yapmak istemediğini ifade etti. İZSİAD ve iş dünyası geldi ziyaret etti. Gelen insanlar daha sonra yalanladılar. Bununla ilgili konuyu tamamen tartışmaya kapatmak istediğini ve rahatsız olduğunu ifade etti. Tabi ben soruyu anlatarak sorduğum için, Genel Başkan bu tartışmadan ve bunun hem önden sızmasından hem de öyle dar alandaki bir toplantının dışarı anlatılmasından rahatsız oldu. Aslında genel başkanı konuşturmak için o ekibin oraya gönderilmesi  hem genel merkezin hem de genel başkanın rahatsız olduğu ile ilgili bir değerlendirme var” dedi.

NE OLDUĞU BELİRSİZ BİR ORGANİZASYONUN GİDİP ORADA GENEL BAŞKANA ZARF ATMASI…
Soyer’in kurultay sürecinde aldığı tavır sebebiyle genel başkan gözünde özel bir yerde durduğunu söyleyen Yapar, “Tunç Bey’in adaylığıyla ilgili mevzu şu; kurultay sürecinde doğrudan bu şekilde tavır alan, genel başkanın partinin başında kalmasıyla ilgili açıklama yapan bir insan olarak Tunç Soyer, genel merkezde en özel ve en güzel yerde duruyor. Genel merkez ‘bu süreçte bizi destekleyen, en kriz anımızda bizim yanımızda duranları koruyacağız, onlara biz göz bebeğimiz gibi bakacağız’ dedi. Birilerinin belki başkana yaranmak amacıyla siyasi bir etkisi olmayan, milletvekili olmayan, belediye başkanı olmayan, başkanla yakın diyaloğu olmayan başkan adına da konuşma hakkı olmayan iş dünyasından gelen ve ne olduğu belirsiz bir organizasyonun gidip orda genel başkana zarf atması, ağzından aldığı kelimeleri de ‘başkan adayını açıkladı’ gibi kamuoyuna açıklama yapması genel merkezde ciddi bir rahatsızlık yarattı. Genel başkan da bu durumdan rahatsız olduğunu ifade etti” şeklinde konuştu.

SOYER’İN MUTLAKA BU YAŞANANLARDA DA DERS ALMASI GEREKİYOR
Yapar şunları söyledi:

“İZSİAD meselesi var birde, İZSİAD bir iş dünyası yapılanması… İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde bazı ilişkileri var. ESİAD, EİEAD, BASİFED gibi… İzmir Ticaret Odası ve EBSO gibi kurumsal ve kamusal bir durumu yok. İZSİAD daha fazla siyasi ve politik müdahaleye açık, kafa-kol ilişkilerine yatkın adamlardan oluşan bir yapılanma… Şimdi bu yapıyı gönderiyorsunuz. Bu ekip orada operasyon yapıyor. Başkan adına konuşuyor. Bu da tartışılması gereken bir konu… İZSİAD Başkanı Hasan Küçükkurt’un genel başkana gittikten sonra, o diyalogları kamuoyuna yansıtması meselesinden ve onun ardından ‘böyle bir şey olmadı’ demesi de bir mevzu…  

Bir taraftan İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle iş yapacaksınız, Büyükşehir Belediyesi şirketlerine yemek, yiyecek her şey vereceksiniz. Daha sonra böyle bir operasyona bilerek gideceksiniz. Sonra onu yalanlayacaksınız. Yalanladığınız kişiler bunu yazacak, sonra onları arayacaksınız.  Haber yapan kişileri arayıp, haberleri sildireceksiniz. Tunç Soyer’in bugün İzmir’de adaylığının meselesinin tartışılmasının en önemli sebebi İZSİAD Başkanı Hasan Küçükkurt’un tamamen ortaya koyduğu karakteristik tavır ve inişli, çıkışlı durumudur.

Hem Büyükşehir Belediyesini yakın takip eden, hem de politikayı yakından takip eden biri olarak şunu söyleyebilirim. Siz önceki Belediye Başkanı olan Aziz Kocaoğlu’nun sürekli yanında olan birisi olacaksınız. Onun hamisi ve onunla beraber sürekli siyaset yapan, Alâeddin Yüksel ve önceki milletvekilleriyle sürekli iç içe olacaksınız. Sayın Aziz Kocaoğlu “aday olmayacağım” dedikten sonra, Kocaoğlu’na ‘aday ol, biz genel merkeze gidelim’ diyeceksiniz. Aziz Bey’i ikna etme aşamasında Ankara’ya gidip, geri dönme aşamasında da yanında yer alacaksınız. Tekrar Aziz Kocaoğlu’nun adaylığını açıklaması meselesinde o siyasi hatada da etkili olacaksınız. Sonra gelip o dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği görevinde bulunan ve bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Genel Sekreter yardımcısı Buğra Gökçe’nin adaylık sürecine katkı koymaya çalışacaksınız. Aziz Kocaoğlu’nun Buğra Gökçe lehine iknasında aktif rol alacaksınız. Buğra Gökçe’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için çalışacaksınız. Daha sonra o defter kapanacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanında yer alacaksınız. Soyer’in en yakınındaki isim olmaya çalışacaksınız. Aradan zaman geçtikten sonra böyle bir operasyon  yapacaksınız. Her anlamıyla sıkıntılı bir profil ve düzenden söz ediyoruz. Tunç Soyer’in mutlaka bu yaşananlarda da ders alması gerekiyor”

İBB BAŞKANI RİSKLİ BİR BÖLGEDEN DENİZE GİRERSE İZMİR PEŞİNDEN GELİR
İzmir’de kent gündemini meşgul eden körfez temizliğinde son olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in körfezde düzenlenen yüzme yarışmasına katılması ile ilgili olarak değerlendirme yapan Yaldız, “Ben başkan yüzdü falan denilince nasıl olur dedim. Önce şöyle düşündüm, Ekim’in sonunda Kasım’da denize girilir mi dedim. Yarışmalar falan yapılmış. Sonuçta körfezde yüzüldü. Orta dış körfeze oradan asla girilmemeli, giriş yasak olmalı zaten… Konak İskele’den Tunç Soyer girerse arkasında kimler girmez ki… Sağlık açısından göze almak mümkün, körfezde en az 20 sene körfeze girilmemeli… Her ne kadar temiz olduğunu söylense de balık tutuluyor denilse de 10 kilo, 20 kilo balık tutuluyor. Balıkları yiyorlar bu insanlar. Balıktan dolayı zehirlenmez insan ama yıllar sonra kanser olabilir. Sağlıklı bir süreç burada yok maalesef. Bu balıkların analiz edilmesi gerekiyor. Ortada bir soru var. Balık yeniyorsa herkes gidip tutsun bende gidip tutayım. İBB başkanı riskli bir bölgeden denize girerse İzmir peşinden gelir. Orada günü birlik sorunlar olur.  Bunu göze almamalı. Tüplü dalış yapılmış orda gelişen mercanlar var. Deniz canlıları var. Kestaneler var” açıklamasını yaptı.

BAŞARI GELİRSE PİRİŞTİNA GİBİ SOYER’İ DE EFSANEYE DÖNÜŞTÜRÜR
Körfez temizliğindeki başarının büyükşehir belediyesinin efsane başkanı Ahmet Piriştina’yı efsaneleştirdiğini belirten Yaldız, aynı şekilde yanacak bir başarını Tunç Soyer’i de efsaneleştirebileceğini kaydetti. Yaldız şunları söyledi:

“Körfez iyileşiyor. Geçen sene kokuyordu. Bu yıl kokmadı. Bunda başarısı olan herkesi kutlamak gerekiyor. Büyük bir mücadele örneği var. Ahmet Piriştin’a dönemimde yaşayanlar bilir. Körfezin iyileşmesi Piriştina’nın efsanesidir. Önceden burnumuzu tutarak geçerdik. O dayanılmaz kokuyu kanal yok etti. Ama şimdi yetmiyor. Atık tesisinde yapılan yeni fazlar, alt yapıda yoğun çalışmalar ve yağmur suyu sistemi çok hayati müdahalelerdi. Sonuçta ortada bir başarı var.  Ben geçtiğimiz yıl en az 3-4 kez koku yüzünden uyandığımı biliyorum. Hatay’da oturuyorum.  Gece yarısı 3 -4 gibi kokudan dolayı uyanırdım. Bu yıl onu yaşamadım. Bu yıl körfez çok kokmadı. Bazı yerlerde hala az da olsa koku var. Onlarda büyük ölçüde azaltılmış. Tüm bunlar araştırmaya da yansıyor. Koku oranı geçen yıl yüzde 8 iken bu yıl 1-2’lere düştü. Biz sürekli İzmir’de her zaman en önemli sorun nedir sorarız. Geçen yıl yine sorun bu yıl bu sorun büyük ölçüde düştü. Siyasiler algı çabasında… Akşener, İzmir kokuyor o yüzden Ümit’i aday gösterdim diyor. Algıyla mücadele etmek gerekir. İletişim alanında bir çalışma yapılmalıdır. Sadece denize girerek değil, her anlamada mücadele etmeli ve algıyı yıkmalı. Bu acaba geçici bir süreç mi, önümüzdeki yıl kokacak mı? İBB ne diyor? Buna iyi bakmak lazım. İZSU genel müdürlüğü daha görünüyor bir şekilde arıtma tesisindeki 4’ncü faz gibi teknik konuları vatandaşa aktarması gerekiyor. Çok fazla soru işareti var. İzmir varsa körfeziyle var, çözüm olmazsa deniz konusu siyasetin dilinde olması devam edecektir. Eğer başarı gelirse Piriştina gibi Soyer’i de efsaneye dönüştürür. Aksi takdirde olumsuz olarak kötü etkiler”

CUMHURİYET’İ GÖZBEBEĞİMİZ GİBİ KORUMALIYIZ
Cumhuriyet’in 100. Yılına şahitlik etmenin onur verici bir şey olduğuna vurgu yapan Yaldız, “Bu zaman şahitlik etmek çok güzel ve onur verici. Cumhuriyeti göz bebeğimiz gibi korumalıyız, yaşatmalıyız. Kazanımları bakımından daha ileriye götürmeliyiz. Demokrasiyle taçlandırmamız gerekir. Halkımızın ne denli sahip çıktığını gördük. Başta İzmir’de olmak üzere tüm şehirlerde büyük bir heyecanla kutlamalar yapıldı” dedi. Yaldız, kutlamaların beklentilerden uzak derece olmasını şu sözlerle değerlendirdi:

“Cumhuriyet akla gelmez bir devrim değil. 500 yıl tebaa olarak yaşamış bir toplumu eşitlemek, seçme seçilme hakkı, kıyafet devrimi, müthiş bir fazilet edilecek bir devrim. Aradan 100 yıl geçtikten sonra çok zirvede bir yerde başka temalarla 75’inci yılda olduğu gibi 50’nci yılda olduğu gibi daha güçlü bir şekilde dünyaya örnek olmalıyız.  Filistin’de yaşanan olayları nasıl yok ederiz, durdurabiliriz diye düşünmeliyiz.  Sanki cumhuriyet tehdit altındaymış gibi bir algı var bazı kesimlerce. Yıktırmayacağız edası var bazı kesimlerde, Mustafa Kemal’in askerleriyiz, koruyacağız, deniyor. Sanki 100. yılında düşmanları tarafından yıkılacak bir cumhuriyet algısı oldu. Belli bir kesim görmezden geliyormuş gibi kutlamak istemiyormuş gibi davranıyor. Cumhuriyet iradenin halka verilmesidir. Cumhuriyetin anlamı budur. Bu rejimden kim neden rahatsız olabilir ki.  AK Parti hükümeti bu anlamada suçlanıyor. Oysa bugün 20 yıldır başbakan ve cumhurbaşkanı olarak görev alan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet sayesinde görev alıyorlar. Meclis başkanı, bakan olmalarını cumhuriyete borçlular. Recep Tayyip Erdoğan, balıkçı Ahmet’in oğlu olarak yönetimin neresinde olacağını herkes biliyor. Sayın cumhurbaşkanı ve içişleri bakanı yayınladıkları mesajda Atatürk’ün ve cumhuriyetin altını çizseler de bu algıyı bir türlü bertaraf edemiyorlar. Dilerim çocuklarımız torunlarımız 200 ve 2000’inci yıllara tanıklık eder. Cumhuriyet bir milletin kendi kendini idare etmesidir. Bunu sürdürebilir kılmalıyız.”

GÖZÜ KAPALI YERLİKAYA’YI DİNLEYEN, ONU CHP’Lİ SANABİLİRDİ
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın göreve geldikten sonra suç örgütlerine baskınların artması ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Vatanını seven Ali Yerlikaya’ya sehip çıkmalı” sözleriyle ilgili Yaldız şunları söyledi:

“Eski İçişleri Başkanı Süleyman Soylu dönemi, çok başka bir kişilikti. Soylu karanlık kesimin karşından olması gerekirken çetelerle fotoğrafları çıktı. Kimilerinin yurt dışına çıkmaya çalıştıklarını gördük. Özellikle holding sahipleri vardı. Soylu ciddi manada yıpranmıştı. Yerlikaya ile devlet bağırsak enfeksiyonu temizliği yapıyor. Ciddi anlamda suçlularla ve çeteleler mücadele var. İzmir’de de keza öyle. Suç örgütlerine göz açtırmıyorlar. Bu anlamda İçişleri bakanlığının çok sağlıklı çalıştığına tanıklık ediyoruz. Yerlikaya’nın son mesajı çok güçlüydü. Gözünü kapatıp dinleyenler Yerlikaya’yı CHP’li sanabilirdi. CHP den bile böyle güçlü bir mesaj gelmedi. Güçlü Atatürk vurgusu yapıldı.”

DÜNYA SAVAŞI ÇIKAR MI? SANMIYORUM!
Ümit Yaldız, Filistin-İsrail savaşıyla ilgili olarak, net konuştu:

“Savaşa girme söz konusu mu? Vatandaşa soruyorlar, sen gider misin diyorlar? Evet, giderim diyorlar, otobüs hazır dediklerinde bir bahane buluyorlar, gidemem diye çark ediyorlar. Cumhuriyetin 100’üncü yıllarında temayı beğenmedim, hala din ve mezhep üzerinden ayrıştırmalar var. Bu durum çok üzücü. Birileri silah ticareti yapmak istiyorsa, enerji alanlarına çökmek isteyebilir, bin bir türlü bahane bulur. Bahane üretmek kolay. Hamas tünel üretti diyorlar böyle bir şey mümkün değil. O zaman MOSSAD’ı yok saymamız lazım. Dünyanın en güçlü istihbarat örgütü. O devasa MOSSAD kendi arka bahçesinden olan binlerce militanın saldırılarından haberi olmaması mümkün değil. İsrail operasyon yapmak için MOSSAD’ı kullandı bence. Aksinin olması mümkün değil. Batı ve ABD’nin gerçek yüzünü gördük. Müslüman kanı istediklerini görüyoruz.  Suriye, İran, Irak hatta zaman zaman Türkiye’nin içinde olduğu savaş senaryolarını görüyoruz. Rusya-Ukrayna savaşı birilerini kesmedi sanırım. Ortadoğu çakmak çaksan patlayacaktı. Onu da çaktılar. Savaş çıkar mı? Sanmıyorum çıkmaz.  Dünya savaşını hiçbir ekonomi kaldıramaz. Pandemide zaten gördük. Sadece bir senaryo bu, silah sektörünü canlı tutmak adına atılmış bir senaryo bu. ABD daha fazla hava sistemi silah uçak satabilmek için yapılmış bir senaryo bu.  Türkiye’de son dönemlerde savunma alanında yaptığı çalışmalar var. İHA ve SİHA yerli tank top uçak, bu yatırımların ne yazık ki hızlandırılması gerektiğini bir şekilde hepsini millileştirmeliyiz. Üretmesi anlamına geliyor. Türkiye’nin her tarafı yangın yeri, Kırım, Ukrayna, Rusya savaşı var. Bir tarafta Avrupa birliği var. Soğuk savaş hâkim. Ortadoğu zaten malum içimiz kan ağlıyor. Hastanelerin bombalanması, her geçen gün 10.000 kişiden fazla sivil insan öldü, Yahudi ve devlet şiddeti var. Almanya’nın Hitlerin yaptığı soykırımı aratmayacak olaylar var.  Aynısını şimdi kendileri yapıyorlar. Bu çağa ait Yahudiler buna isyan ediyorlardır.”

TÜRK VATANDAŞLARI FİLİSTİN HALKININ YANINDA
Yahudi toplumundan henüz bir açıklama gelmemesiyle ilgili olarak Yaldız, “Vatandaş, Filistin haklının yanında. Türk milleti adaleti sağlamakta kendilerine görev olarak görmüştür. Yüz yıllardan beri, Filistin’de de Türk siyasi hayatında son 40 yıldır işlenen bir konu, Filistin üzerinden siyasal İslam’ın yarattığı algılar sebebiyle hassasiyet bizde desteklendiğini düşünüyorum. Cumhuriyetin 2. Yüzyıla giriyoruz. Atatürk’ün “ yurtta sulh cihanda sulh” düsturu var. Türkiye olarak acil olarak bu savaşın sonlanması için elinden geleni yapıyor. Barışı sağlayacak şekilde barış gücü olarak görev yapmalı” dedi.

BİR GECE ANSIZIN GİTMEK, MÜMKÜN DEĞİL
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözünü değerlendiren Yaldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail olunca pek mümkün değil bu, ABD’nin bizim ülkemizde üsleri var. Bu sadece İsrail savaşı değil. ABD ve Avrupa’nın Ortadoğu’ya bıraktığı şımarık çocuklar İsrail. Böylesine bir şiddete rağmen ateşkes yok, kınama yok, savaş devam etsin, dozerler Gazze’nin üzerinden geçilip yok edilmesi isteniyor. Bunu vicdanımızın kabul etmesi mümkün değil, Suriye başka bir şey İsrail sınırlarına adım atacak güçte değiliz. Şimdi savaşa girersek bundan zararlı çıkarız. Bambaşka bir senaryo olur. Rusya safına geçmiş oluruz. 50 yıllık senaryo başka bir boyut almış olur. Savaşalım, düşüncesi İzmir’de çok yok, fakat diğer illerde bu durum farklı. İnsanlar İzmir’de genel olarak savaş dursun diyor. Şu an Filistin’de devlet terörü var. Din kökenli bir çatışma var. Müslümanlar ve Yahudiler savaşıyor. Bu orta çağ düşüncesi, böyle bir şey olmaz, kabul etmek mümkün değil. Orada budistler ve güneşe tapanlar da olsa Türkiye yine aynı tavrı koyardı. Türkiye her zaman mazlumun yanında oldu. Adaleti tahsis etme görevi var Türkiye’nin. Zamanında yaptık yine yaparız. ABD’nin F16’sıyla mı İsrail’le savaşacaksın? Bir de NATO ülkesisin, kurucu ABD ile savaş mümkün değil. Türkiye güçlü bir tavır koyarak İsrail’e geri adım attırabilir. Böyle bir delilik yaparak bu kırılgan zeminde böyle bir savaş sonucu ekonomik olarak ne duruma geleceğimiz belli, bildiğin batarız.”

 
'Bahisçi' müdüre inceleme!
 
Geri vitese takıp kaçmaya çalıştı... İzmir'de 'Maskeli Beşler' soygunu!
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Izmir Asıgı 18 Aralık 2023 Pazartesi 22:16

Izmirde Soyer, Aydında topuklu Efe, muglada Osman Gürün iste Chp zihniyeti bu. Artik bıktık usandık, parti batsa bitse de kendine ceki duzen verse.

Yorumu oyla      1      1  
İzmirli 31 Ekim 2023 Salı 18:54

CHP Tunç Soyer dışında bir aday gösterirse oyum kesin CHP'ye. Ama AKP Mahmut Özgener'i, CHP Tunç Soyer'i aday gösterirse; tartışmasız oyum Özgener'in olur.

Yorumu oyla      2      3  
izmirli 31 Ekim 2023 Salı 16:28

Ümidi bitti vatandaşın, chp den ve mevcut muhalefetten ümit kalmadı, yozlaşma her yerde görülüyor. Herkes koltuk, cep doldurma derdinde işimiz Allah a kaldı.

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan duyurdu: Hepatit A aşısı üretilecek!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha çok yurt dışından tedarik edilen Hepatit ...
Kılıçdaroğlu'ndan 'Can Atalay' tepkisi!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ...
CHP İzmir'de kurultay satrancı... Hangi isim/hangi hamleyi yapıyor?
Cumhuriyet Halk Partisi'nde hafta sonu gerçekleşecek genel başkanlık seçimi ...
 
Polat’tan telefon görüşmesi açıklaması: Özel ‘delegelere baskı yapmayın’ dedi!
CHP’de gerçekleştirilecek kurultay öncesinde parti kulislerine Genel Başkan ...
Bahçeli'den HEDEP'e: Onların akılarını alırım!
MHP Lideri Devlet Bahçeli HEDEP'li milletvekillerini kastederek: "Bize ...
AK Parti'den hastaneye saldıran İsrail'e tepki
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "İsrail’in Gazze’deki Türk-Filistin Dostluk ...
 
İYİ Partili Özlale’den flaş istifa!
İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için  İYİ Parti ...
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün toplanacak
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ...
MHP'li Yıldız'dan AYM Başkanı Arslan'a tepki!
AYM Başkanı Zühtü Arslan, mahkemenin verdiği bireysel başvuru kararlarının ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Horus'un Gözü
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Çiğli Güneş Ülkesi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Latife Hanım çam devirince!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (3): 'Dans eden ayılar' ve 'Sokak hayvanları'
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Eskidendi çok eskiden...'
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Metanoya!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva