İZMİR - Çalışanın her yıl 5 gününün sigorta kapsamı dışında kalmasının özellikle ölüm, maluliyet ve yaşlılık sigortası açısından önemli sorun teşkil ettiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Öztürk, "Örneğin çalışırken vefat eden işçinin eş ve çocuklarına maaş bağlanabilmesi için en az 5 yıllık sigortalılık süresi ve adına 900 gün prim ödenmiş olması gerekiyor. Toplamda 874 günle- 899 gün arasında prim ödeme gün sayısına sahip olan bir sigortalının eşinin ve çocuklarının ölüm aylığı başvurusu kurum tarafından reddedilmektedir. Oysa aynı sigortalının her yıl kayıt dışı kalan 5 günlük çalışması kurum tarafından dikkate alınmış olsa 900 gün şartı sağlamış olacağından geride kalanlara ölüm aylığı bağlanabilir" dedi.
Ay içinde değişmeksizin 30 gün üzerinden prim alınmasının işverenler ve Kurum açısından işlemlerde kolaylık sağladığını, ancak bu durumun sigortalılar açısından hak kayıplarına neden olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Öztürk, "Söz konusu düzenleme aynı zamanda Anayasanın 60'ıncı maddesinde yer alan herkesin, sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu ve Devletin, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı hükmüne de aykırıdır" açıklamasında bulundu.
150 GÜN ERKEN EMEKLİLİK HAKKI ENGELLENİYOR
Aynı durumun maluliyet ve yaşlılık sigortası açısından da söz konusu olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Malul sayılabilmek için en az 10 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün adına primi ödenmiş olması gerekli olduğundan, örneğin 1751-1799 arası prim ödeme gün sayısına sahip olan kişiler malul sayılmamaktadır. Ancak prim ödeme gün sayısı yılda 365 gün olsaydı aynı kişiler malul sayılabilecekti. Prim ödeme gün sayısı yılda 365 gün olduğunda kişiler yaşlılık aylığı için gerekli prim ödeme gün sayısına da yaklaşık olarak 100-150 gün erken ulaşabilecek, bu da erken emekliliğe yol açacaktır."
DAVA AÇILABİLİR
Prim ödeme gün sayısı sınırda kaldığı için özellikle ölüm ve malullük aylığı alamayan çok sayıda hak sahibi dosyasıyla karşılaşıldığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Öztürk, "Prim ödeme gün sayısının yıl içinde 365 gün üzerinden, ay içinde sigortalılığın geçtiği ayın uzunluğuna göre Kuruma bildirilmesi için yasal düzenlemenin yapılması bu kişilerin mağduriyetini ortadan kaldıracaktır" dedi. Yrd. Doç. Dr. Öztürk ayrıca, tahsis talepleri yeterli prim gün sayısına sahip olmadığı için reddedilenlerin de dava açarak söz konusu düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu iddiasında bulunmak suretiyle prim gün sayılarını artırabileceklerini sözlerine ekledi.(dha)