'O kişi benim' dedi: Çeşme tartışmasını anlattı!

EGEDESONSÖZ- Çeşme Belediyesi ilçenin meydanını içine alan geniş bir alanda yeni bir projenin çalışmalarına başlarken bazı kesimler projedeki büfe ve satış alanlarına tepki gösterdi. Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın “Bittiğinde herkes memnun kalacak, rant varsa Çeşme’nin olacak” sözleriyle anlattığı çalışmalara itiraz edenlerin başında Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde uzun yıllar Dr. Öğretim Görevlisi olarak çalışan Engin Önen de yer aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZFAŞ Şirketi’nin şu anda yönetim kurulu üyeliği görevini de sürdüren Önen, birçok platformdan açıklama yaparak projeyle ilgili itirazlarını gündeme getirdi.

Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran katıldığı SONSÖZ TV’deki programda isim vermeden Önen’i hedef aldı. Oran, "İller Bankası'ndan biz Çeşme olarak çok komik bir rakam alıyoruz. Çeşme Belediyesi iller bankasından gelen para ile yürümüyor... Biz emlak vergilerimiz ile kiralarımız ile yürüyoruz. Çeşme Belediyesi'nin gayrimenkulleri var. Biz gayrimenkullerimizin geldiğimiz günden itibaren kira bedellerini güncelledik. Bedavaya yakın fiyatlara oturanlar vardı. Biz onları da mağdur etmeyerek ancak peşkeş gibi gözükmeyecek şekilde hukuka uygun güncelledik. Kimsenin rayiç bedellerin altında oturmaması lazım. Bu belediye başkan aday adayı olsa bile bunu yapmamalıdır. Hele ki bir belediye adaya adayı olarak bir villa da su parasından düşük bir bedelle oturmaya kimsenin hakkı yok. 1 milyon 250 bin TL bedel ile oturan bir dükkân bu sene yaptığımız güncellemeyle 4 milyon 850 bin TL oldu. Para kazanıyorsa ödeyecek” ifadelerini kullandı.

PARTİ ÜYESİ DEĞİLİM!
Başkan Oran’ın isim vermeden konuştuğu kişiyle ilgili “o isim kim” soruları yöneltilirken Önen, söz konusu kişinin kendisi oluğunu açıkladı. Dr. Önen, “Çeşme Belediye başkanı birkaç gündür gündemle hiç ilgili olmadığı halde isim vermeden hakkımda kamuoyuna yalan bilgiler vermektedir. Aslında bunun açıklamasını sosyal medyada yaptım. Tekrar edince burada da kısa bir bilgilendirme ihtiyacı duydum. Ben kesinlikle siyasi bir kariyer peşinde değilim. Daha önce denemelerim oldu.  Aday adayı olmak ayıp değil. Utanılacak bir şey de değildir. İsteyen 10 defa da olabilir. Ancak ben uzun zamandır parti siyasetinden uzak durmakta ve profesyonel siyaseti eleştirmekteyim. Arkadaş çevreme de bu kararımı açıklayıp, parti üyeliğinden de, sessizce ayrıldım. Adaylık düşünüp de bunu yapmak nasıl bağdaşır o da düşünülmelidir” dedi.

İTİBAR CELLATLIĞI YAPIYOR
Dr. Önen, “Mesleki kariyerim boyunca siyaset sosyolojisi, yerel yönetimler ve Araştırma teknikleri dersleri verdim. İzmir in 30 ilçesinde araştırmalar yönettim. Çevre ve ekolojik hareketler içinde sürdürdüğüm mücadele yirmi yılı aştı. Bunların hiçbiri siyasi kariyere yaratacak işler değildi. Hiçbir parti çevreci veya ekolojist bir kişiyi aday yapmaz, örneği de yoktur. Bunları bilecek formasyon ve tecrübeye sahibim. Başkanın ısrarla tekrar edip, itibar cellatlığı yapmaya çalıştığı konu, benim köy muhtarlığı ve sonra da belediye mülkü olan yazlık konutta 2500 TL yıllık kira bedeli ile oturduğum iddiası. Bu tamamen yalan. Germiyan Narlıca bölgesinde muhtarlık tarafından kiraya verilip yıkılmayan kurtarılan bu konutlarda kiracı oldum. 14 konutluk bu sitede hiçbir kiracıdan düşük kira ödemedim. Muhtar ve daha sonra da belediye kiraları belirledi. Ve ne dediyse onu ödedim. Bir yıl önce ayrıldığımda ödediğim kira bedeli 14 bin TL idi. Şu an muhtar olan Işık Kaya ile hep aynı miktarda kira ödedim. Hatta biz sanırım orada komşularımızdan daha yüksek bir bedel ödüyorduk. Komşularımızın yarısı belediyeyi, sözleşmeye aykırı kira artışı bedeniyle mahkemeye verdi. Ben vermedim. Bütün mülkleri belediyeden Alataş şirketine devredildi ve bu şirketin belirlediği bedeli ödedim.  Köy malları, Muhtarlık tan belediyeye geçerken bir boşluk dönemi oldu. O dönemde ben bütün komşularıma, bize tazı gelmediği halde sözleşmeye uygun olarak, kira karınızı artırıp belediye hesabına yatırmalarını tavsiye ettim. Buna uyan da oldu uymayan da” ifadelerini kullandı.

Önen açıklamasında şunları söyledi:

“Gördüğünüz gibi bu konular ve yalanlarla uğraşmak yerine bizim memleketin sorunları ile ilgilenmemizde yarar bulunmaktadır.  Tekrar söylüyorum yurtseverlik mücadelem siyasi kariyere yönelik değildir. Bu işe yaramaz. Benim hiçbir kimse ile kişisel sorunum ve hesabım yok. Memleketi savunurum çeşitli şekillerde ve elimden geldiğince.  Bundan sonraki yaşantımda, farkındalık yaratmak ve kayda geçsin diye bölgenin doğal ve tarihsel değerlerine yönelik gezilerde rehberlik yapacağım ve yine bölge sosyal tarihi ile ilgili kitaplar yazmaya gayret edeceğim. Memleketime vefa borcumu böyle ödeme niyetindeyim sağlığım elverdiği sürece. Taraftar fanatizmi ile olup bitenleri izleyenlerin gerçeğe ihtiyacı yoktur. Onlar için kanaat ve yalan yeterlidir. Ama halen vicdanını kiraya vermemiş ve utanma duygusunu kaybetmemiş dostlar hitaben bu açıklamayı yapıyorum”