Ferdi Filiz/İZMİR - Hayatından alkolü çıkardığını üstüne basa basa anlatan Menteş, “Bundan böyle oyunlarımda alkolün bana verdiği zararları anlatmaya kadar verdim. Alkol nedeniyle düştüğüm zor durumları anlatırken insanları güldürüyorum ancak aynı zamanda da düşündürüyorum. Hiçbir zaman alkol nedeniyle rezil olmadım, ya da küçük duruma düşüp kendimi kaybetmedim ancak sağlık açısından korkunç evreler atlattım” dedi.
Menteş, “Alkol vücuduma girdiğinden beri kimseye zararım dokunmadan içtim. Taâ ki; boğazımdan geçen bir damarın tıkandığını anlayana kadar. Daha sonrasında operasyon geçirdim ve daha yeni iyileşme dönemi başladı. Kendi oğluma dahi alkol kullanma demedim. Hatta “istersen karşımda iç, dışarılarda içip de kendini küçük duruma düşürüp, rezil olma” dedim. Hep kendimden örnekler vererek, uzağa bakmamasını öğütledim. Karşısındaki babasını görmesini söyledim. Nitekim oyunlarımda da kendimi örnek göstererek hayattan kesitlerle insanların düşüncelerine hitap etmeye çalışıyorum” diye konuştu.
“TİYATRONUN İLK 60 YILI ZORDUR”
Usta tiyatrocuların söylemlerini kendisine örnek aldığını belirterek, tiyatronun ilk 60 yılı zordur sonrası kolay” diyen Menteş, yeni yetişen oyuncuların da iyi işler yapacağına olan inancının tam olduğunu vurguladı. Menteş, “Tiyatroya olan ilgi artıyor. Ben halimden memnunum. İnsanlar geliyor, izliyor, keyif alıyor. Yeni yetişen nesil de iyi işler yapıyor ve daha da yapacaklar. Ancak teşvik ve destek gerekli. Büyük emeklerle hazırlanan gösteriler, şovlar, oyunlar, filmler karşılık bulamadığında sanata da ket vurulmuş oluyor. Oysa tiyatro birçok sanat dalını içinde barındırması özelliği ile çok farklı bir konumda. Tiyatrocu olduğum için mutluyum. Dünyaya tekrar gelsem, yine tiyatrocu olmak isterdim” dedi.
“İZMİR’DE YAŞAMAK İSTERİM”
34 yıldır tiyatro yaşamına İstanbul’da devam ettiğini ifade eden İzmirli sanatçı Yalçın Menteş, İzmir’de birlik, beraberlik ve sanata verilen önemin daha profesyonel ekiplerce desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, kentin sanatçılarına sahip çıkması gerektiğini söyledi. Gerek yerel yönetimlerin, gerekse merkezi hükümetin sanat ve sanatçıya daha fazla önem vermesi durumunda kentlilik bilincin artacağını ve kültürel gelişmişlik düzeyinin yükseleceğini de dile getiren Menteş, İzmirliyim ben. İzmir’i çok severim. Annem hala burada. İzmir’e gösteriye geldiğimde annemde kalırım. O nedenle ayağımın biri zaten burada. Burada kalmak, yaşamak sanat yapmak da isterim ancak artık bir takım çıkar ve kaygılarla yapılan işler bizlerin de farklı çevrelere kaymasını sağlıyor. Yani örneğin para kazanmak, mesleğimi yapmak için hayat beni İstanbul’a sürüklüyor” diye kaydetti.