HABERLER>POLİTİKA
27 Ağustos 2011 Cumartesi - 15:26

'Başbakan'a selam verene...'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir basın açıklaması yaparak, Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner'in ses kaydının internete düşmesiyle ilgili hükümete zehir zemberek eleştirilerde bulundu.

 Başbakan a selam verene...

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dün Türkiye'de yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, iktidar eliyle katledilmiştir, adalet katledilmiştir” dedi.

Kılıçdaroğlu, Genel Merkez'de düzenlediği basın toplantısında, yüksek yardımseverlik duygusunun Türk milletinin en önemli vasıflarından birisi olduğunu söyledi.

“Bizi zor zamanlarda ayakta tutan temel dinamik bu duygudur. Buraya hile karıştırılmaz. Buraya hile karıştırmak vatana ihanetle eşdeğer bir cürümdür” diyen Kılıçdaroğlu, “Bu milli duyguyu eyleme dönüştüren insani yardım teşkilatlarının, en ufak bir hileye, en ufak bir şaibeye adının karışmaması gerekir. İşin doğası bunu gerektirir. Milli hayatımızın devamlılığı da bunu gerektirir. Bir halka yapılacak en büyük hakaret ve kötülük; onun zekat adı altında, fitre, sadaka adı altında yaptığı bağışları amacı dışında kullanmaktır” ifadelerini kullandı.

Hiçbir devletin böyle bir olguya seyirci kalamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Biliyorsunuz, Deniz Feneri Derneği hakkında bir dava açıldı. Konuyu şahsen incelediğim, araştırdığım için biliyorum çok ciddi delillere dayanıyor. Kaldı ki ayrıca ortada mahkeme huzurunda yapılmış itiraflar da var. Gelin görün ki daha dava açılmadan Hükümeti bir sancı tuttu. Ne kadar eğdiler büktülerse de dava açılmasına mani olamadılar. En sonunda dün, mahkemeye bakan savcıların görevine son verdiler. Dünyanın hiçbir hukuk devletinde böyle bir şey olamaz. Yürümekte olan bir davaya iktidarlar bu şekilde müdahale edemezler. Ederlerse kamu vicdanı ayağa kalkar. Şimdi sormak gerekir, Hani Türkiye bir hukuk devletiydi? Hani yargı bağımsızdı? Şayet bu ülkede Başbakan'ın ahbaplarına dokunulamıyorsa ne hukuk vardır ne de yargı bağımsızlığı...Ben iddia ediyorum, bundan böyle hiçbir savcı Başbakan'a selam vermiş birine dava açamaz, hiçbir hakim ceza veremez.”

Olup bitelere münferit bir olay gözüyle bakılmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bu olay, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığına dayalı vatandaşlık garantilerimizi ortadan kaldıran bir olaydır. Bu olay, AB İlerleme Raporlarına kadar girmiş bir olaydır. Çünkü Avrupa'da bu olay 'yüzyılın yolsuzluğu' olarak adlandırılmaktadır” dedi.

“Bu olayın ortaya koyduğu bir diğer gerçek de sayın Başbakan'ın çağdaş uygarlığın adamı olmadığı gerçeğidir. Kendisini hukukun da yargının da üstünde gören bir Başbakan, 21. yüzyıl Türkiye'sinin başbakanı olamaz” iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Sayın Başbakan ve Sayın Adalet Bakanı bu işe neden burunlarını soktuklarını kamuoyuna açıklamalıdır. Ben şimdi bize gelen duyumları sayın Başbakan'a soruyorum: Vaktiyle Deniz Feneri Derneği üzerinden oluşturulan fonlarla bir ilişkiniz var mıydı, yok muydu? Bir bilginiz var mıydı, yok muydu? Savcıların görevden alınmasının, davanın sanıklarından birisinin bir şeyler yapılmazsa konuşacağı tehdidiyle bir ilgisi var mı, yok mu? Kanal 7'de arama yapılacağını Kanal 7'ye bildiren köstebek kim? Bu, size çok yakın çalışan bir çalışma arkadaşınız mı? Savcıların görevden alınmasının arkasında bu gerçeklerin ortaya çıkmasından duyduğunuz telaş mı var? Bu yüz kızartıcı suçu işlediği ileri sürülenlerle ne tür bir kader ortaklığınız oldu ki davayı açıkça ört bas etmeye çalışıyorsunuz? Neden korkuyorsunuz Sayın Başbakan, neyin açığa çıkmasından korkuyorsunuz? Deniz Feneri Derneğiyle ilgili bir şaibe henüz açıklığa kavuşmamışken, bir şaibe de hükümet eliyle yaratılmıştır. Hükümetin bu paniği bu telaşı hayra alamet değildir. Turpun büyüğü heybede duruyor. Tedarikçi firmaları kimdir? Bu firmalardan hangi fiyatlarla mal alınmıştır? Bu firmalarla dernek yöneticileri arasında nasıl bir ilişki var? İşin arkasında daha başka kimler var? Millet adına hepsinin aydınlatılmasını istemek demokrasinin, uygar olmanın, ahlakın temel kuralı değil midir?
Sayın Erdoğan'ın bu tür olaylarda kullandığı bir cümle var, 'İşin ucu kime çıkarsa çıksın, nereye dokunursa dokunsun üzerine gideceğiz.' Ama Deniz Feneri olunca hayır. Peki, Sayın Erdoğan bu olayda işin ucu acaba size mi dokunuyor? Dün Türkiye'de yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, iktidar eliyle katledilmiştir, adalet katledilmiştir.”

“BİZ DÜNKÜ DEVLET DEĞİLİZ. AŞİRET DEVLETİ DEĞİLİZ”
Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olayla, “kanunsuz dinlemelerin, Genelkurmay Başkanı'na ve onun çalışma ofisine kadar uzandığını gördüklerini” söyledi.

“Meğer en mahrem kurumlarımızın çalışma ofisleri yol geçen hanına dönmüş. Meğer devletin en mahrem toplantılarına sokulan bir 'uzun kulak', oradan Allah bilir nerelere yayın yapıyormuş da bizim haberimiz yokmuş” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Herkes konuşmanın içeriğine takıldı kaldı. Yaşadığımız ayıplar nedeniyle çok bilinmeyenli bir denklemle karşı karşıyayız. Bu dinlemeyi yapan kim, bilmiyoruz. Daha böyle kaç toplantı dinlendi, bilmiyoruz. O toplantıların konusu neydi, bilmiyoruz. Buradan alınan bilgiler içerde dışarıda kimlere servis edildi, bilmiyoruz. Bırakın bu cevapları bilmeyi, bu soruları sormayı akıl eden bir Allah'ın kulu çıktı mı? Hayır çıkmadı. Biz dünkü devlet değiliz. Aşiret devleti değiliz, muz cumhuriyeti değiliz. Bu dinlenen toplantılarda üst düzey güvenlik sorunlarının tartışıldığını düşünün, terörle mücadelenin kritik evlerinin tartışıldığını düşünün. Sonra da bu bilgilerin terör örgütlerine, ya da yabancı devletlere servis edildiğini düşünün...”

Günlerdir Başbakan'dan “Yüreğimize su serpsin” diye bir açıklama beklediğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Umurunda değil” ifadesini kullandı.

Bir Hükümet yetkilisinin, “Bu konuşmalar bizim yaptığımız atamaların ne kadar isabetli olduğunu ortaya koymuştur” dediğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Ne anlama geliyor bu? Demek ki o atamaları yaparken bu konuşmalara vakıftınız. Bu kasetler elinizdeydi. Sayın Başbakan susuyor. Kendi yakınlarının kılına zarar geldiğinde aslan kesilen sayın Recep Tayyip Erdoğan, devletin gizli toplantıları, gizli konuşmaları işportaya düşerken susuyor. Zannediyor ki bu problem sadece TSK'yı ilgilendirir. Devlet hayatımızın ciddiyeti, ulusal güvenliğimiz, beka sorunumuz bu Başbakanı ilgilendirmiyor. Ama 'Deniz Feneri'ndeki 'akçalı dalavereler' bu Başbakanı ilgilendiriyor. Çıkmışlar pişkin pişkin, 'yabancı servisler dinlemiştir' diyorlar. Ben şimdi soruyorum, bu yabancı servisler herkesi dinliyor da siz neden nal topluyorsunuz? Bunları biliyorsunuz da neden önlem almıyorsunuz? Aslında ortaya çıkan bir tablo var. Yalan söylemeyi bırakın Sayın Başbakan, bütün bu kanunsuz dinlemelerin arkasında sizin sessiz desteğiniz var. Onun için bugüne kadar hep ipe un serdiniz. İnsanlar mağdur edilirken, kurumların saygınlığı ve güvenilirliği ayaklar altına alınırken, bugüne kadar kafanızı hep başka tarafa çevirdiniz.”
“Kurumları birbirine tuzak kuran bir devletin, devlet olamayacağını” ifade eden Kılıçdaroğlu, “Böyle devlet mi yönetilir? Bu olay dünyanın neresinde yaşansa yer yerinden oynardı. Bizde vakayı adiyeden sayılıyor. Çünkü kepazeliğin her türlüsünü kanıksadık. Bu böyle gitmez Sayın Başbakan. Ya korumanız gereken değerleri korursunuz ya da hukuki sorumluluğunuz doğar. Yanlış yoldasınız Sayın Başbakan. Bu ülkeyi tek parti gömleğine, tek parti perspektifine sığdıramazsınız; tek parti hegemonyasına itaat ettiremezsiniz. İstediğiniz kadar dinleyin, dinletin. İstediğiniz kadar ortalığa korku salın. demokrasinin, hukukun, insan haklarının, özgürlüğün tadını almış bir toplumu korkunun esiri yapamazsınız” ifadelerini kullandı. (AA)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Işık Dikicigil 27 Ağustos 2011 Cumartesi 16:40

SADECE KONUŞMAKLA MUHALEFET OLMUYOR, BENDE KONUŞUYORUM , KAHVEDEKİ MUHALİFTE KONUŞUYOR. SİZ NE YAPIYORSUNUZ ? ÖNCE YEMİN ETMEYECEĞİZ DİYORSUNUZ, SONRA TÜKÜRDÜĞÜ YALAYACAKLAR DEMELERİNE KARŞI GİDİP KUZU KUZU YEMİN EDİYORSUNUZ . BİR TEK İSA GÖK MÜ ? SÖZÜNDE DURAN HADİ SİNE-İ MİLLETE DÖNÜN HADİ , SİYASALLAŞMIŞ YARGIDAN BİTMİŞ HUKUKTAN,SONRA NE YAPIYORSUNUZ GİDİN, HASDAL DA SİLİVRİDE KALIN NEDEN MECLİSTESİNİZ. PARMAK KALDIR İNDİR SİZİN SÖZÜNÜZ LE BİR ŞEY DEĞİŞMİYOR Kİ..HUKUK BİTTİYSE SÖZ BİTMİŞTİR

Yorumu oyla      15      8  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Tanrıkulu'ndan öğrencileri sevindirecek kanun teklifi
MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, ilköğretim, lise ve üniversite ...
Gül: Siyaseti özledim
Çankaya Köşkü’nde geçen 4 yılını anlatan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, siyaseti ...
Kamer Genç'in tazminat isyanı
Başbakan ve hükümete bir haftada 13 bin lira tazminat ödeyen CHP Milletvekili ...
 
Vekiller anadiliyle Meclis'te
Meclis’in yeni yasama dönemi için hazırlanan albümde, milletvekillerinin ...
Çocuklara çifte bayram armağanı
Teşkilat çalışmalarının yanında sosyal yardımlaşma ve dayanışma adına ...
Nesrin Ulema'dan Suzan'a müjde
“Haydi Kızlar Okula” kampanyasıyla 2004 yılında öğrenim hayatına başlayan ...
 
EXPO 2020 için Balkan desteği
AK Parti İzmir Milletvekili, TBMM Dışişleri komisyon üyesi ve Balkan Stratejik ...
CHP İzmir ‘müfettiş baskısına’ karşı
CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, bayramı ikinci günü yapılacak bayramlaşma ...
Moroğlu sendikaları ziyaret etti
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, kentteki emek dünyası temsilcileriyle ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva