EGEDESONSÖZ – CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, parti içerisinde 'normalleşme' sürecini ve kayyumlara karşı mitinglere olan sürece dair eleştirilerde bulundu. Salıcı, 'Cumhuriyet Halk Partisi'nin her genel başkanı son derece saygındır. Öte yandan Partimizin Genel Sekreterlerinden değerli hemşerim Kamil Kırıkoğlu'nun dediği gibi, 'padişah da değildir' ifadelerini kullandı.

Salıcı'nın ifadelerinin ardından parti içerisinde eleştiri okları kendisine yöneldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel Salıcı'ya 'kibir' eleştirisinde bulundu. CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ise Yücel'i ateş yağmuruna tuttu. Kılıç, Yücel'e 'vefa' çağrısında bulundu.

CHP'Lİ YÜCEL'DEN 'KİBİR' ELEŞTİRİSİ
Yücel, yaptığı açıklamada, Salıcı'ya 'kibir' eleştirisinde bulunarak şunları söyledi:

Geçmişte partimizde önemli görevlerde bulunmuş bir milletvekilinin Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı ve partimizin siyasi stratejisi hakkında çıktığı bir TV yayınında haksız eleştiri ve ithamlarda bulunması, parti üyeliği ve sorumluluğuyla bağdaşmadığı gibi, bu durum basın tarafından sorulduğunda CHP Genel Başkanının buna cevap vermemesini beklemek ne akılla ne mantıkla izah edilebilir Sn. Oğuz Kaan Salıcı. Bu durum olsa olsa katıksız bir kibirin, gözü dönmüş bir ihtirasın eseri olabilir.

Daha bir kaç ay önce gerçekleştirilen tüzük kurultayında gerek genel başkan ve parti yönetimi, gerekse partinin stratejisi konusunda özgürce kürsü kullanıldığı, kurultaya sunulan tüzüğümüzün, 81 il başkanımızın tamamının, 1325 kurultay delegemizin tamamına yakınının desteğiyle, tam bir mutabakatla kabul edildiğini hep birlikte yaşadık.

CHP'li Kılıç'tan komisyon çıkışı: Muhalefet olmadan çözülmez! CHP'li Kılıç'tan komisyon çıkışı: Muhalefet olmadan çözülmez!

Daha geçtiğimiz hafta sonu hafta gerçekleştirilen 2 günlük milletvekili kapalı grup toplantısında 60'a yakın milletvekilinin söz aldığı, her konunun konuşulduğu ve tartışıldığı bilinen bir gerçektir. Burada sizinle birlikte 18 arkadaşımız sert eleştirilerde bulunmuş ama sizin dışınızdaki 17 arkadaşımız konuşması içerisinde mutlaka 'birlik ve beraberliğin önemine' vurgu yapmış ve bu durum grubumuzun tüm üyelerini memnun etmiştir.

Esenyurt Belediye Başkanımızın siyasi bir operasyonla tutuklandığı, belediyemize kayyum atandığı bir dönemde o gece televizyona çıkıp kurultay tartışmak, Genel Başkanı ve parti yönetimini tartışmaya açmak bir gaflet halinin değilse, neyin göstergesidir?

Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri, delegeleri ve yöneticileri, neyin ne zaman tartışılcağını, ne zaman birlik olunacağını çok iyi bilirler.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı partinin kurumsal kimliğini temsil eder. Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanını korumak, partiyi korumaktır. Böyle bir siyasi ortamda bu tutumun aksine bir tavır geliştirmek asla kabul edilemez, tarih önünde mahcup, parti vicdanında ise mahkum olursunuz.

Partimiz son seçimlerde büyük bir başarı kazanmış, ilk genel seçimde de iktidar olarak Türkiye'ye demokrasiyi, adaleti, ekonomik refahı, toplumsal huzuru ve barışı getirme iddiasında olan, son yerel seçimde 47 yıl sonra Türkiye'nin 1. partisi olmuş bir partidir.

Kişisel hırs ve ikbal peşinde koşarken, partinin kurumsal kimliğine zarar verecek eylem ve söylem içerisinde olan her kim olursa olsun, partimizin buna kayıtsız kalmayacağını herkesin, özellikle de geçmişte önemli görevlerde bulunan birinin bilmesi gerekir.

Genel Başkanımız Sn. Özgür Özel'in sizin bu saldırgan tutumunuza, fütursuz açıklamalarınıza karşı gösterdiği hoş görü ve nezaket dili ortada iken, başlatmaya çalıştığınız bu çirkin ve zamansız gündemin içine partimizi daha çok çekmeyiniz. Bizim tüm grubumuz, yöneticilerimiz ve üyelerimizle birlik ve beraberlik içerisinde durmaya, dayanışmaya ve 1. parti konumundaki partimizi daha da güçlendirmeye ve iktidara getirmeye ihtiyacımız var. Sizi akla, vicdana ve partili olma sorumluluğuna davet ediyorum.

KILIÇ: PARTİ SÖZCÜMÜZÜ VEFA'YA DAVET EDİYORUM
Kılıç ise şu ifadeleri kullandı:

Daha önce partimizde üst düzey görevlerde bulunmuş, birçok kişinin (!) makam-mevki için kapısını aşındırdığı milletvekili arkadaşımız Oğuz Kaan Salıcı'nın zorunlu olarak yaptığı açıklamalar üzerine, Parti Sözcümüz Deniz Yücel'in kullandığı ifadeler dikkat çekici:

Bir yanda; 'Katıksız kibir', 'Gözü dönmüş ihtiras', 'Gaflet hali', 'Kişisel hırs', 'İkbal peşinde koşmak' 'Fütursuz tutum' Diğer yanda; 'Birlik beraberlik çağrısı', 'Akıl ve vicdan' vurgusu', 'Partili olma sorumluluğu', 'Nezaket ve hoşgörü' dili

Bu tezat, sözlerin inandırıcılığını gölgelemektedir. Önce hedef gösterip sonra birlik çağrısı yapmak, siyasi tutarlılıkla bağdaşmaz. Ya eleştiri dilini ya da birlik çağrısını yeniden düşünmek gerekir.

Biz Cumhuriyet Halk Partililer hangi görevde olursak olalım, hangi görevlerden ayrılmış olursak olalım Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurucu değerlerine ve tarihi misyonuna sahip çıkma uğruna söylememiz gerekeni söyler, yapmamız gerekeni yaparız.

Parti sözcümüzün dediği gibi; kurultay tartışması açmak, genel başkanı, parti yönetimini ve parti politikalarını tartışmak gaflet hali ise Cumhuriyet Halk Partisi tarihi boyunca yapılan kurultay çağrıları ve politik eleştirileri ne olarak değerlendirmek gerekir?

Bu vesileyle ben de parti sözcümüzü vefa'ya davet ediyorum.