Tıp Bayramının 14 Mart günü kutlandığını bilirsiniz’…
Ne yazık ki, doktorlarda ne bayram coşkusu kaldı ve ne de gelecek için bir umut’…
Çünkü, Sağlıkta Değişim Programı adıyla uygulanan bir ’‘ucube’’, önce doktorları vurdu’…
Hele de, ’‘ne kadar çok hasta bakarsan, o kadar çok para kazanırsın’’ diyen uygulama yok mu, alt üst etti doktorluk mesleğini.
Doktor, doktora düşman oldu’…
Doktor, mesleğine ters düşen işlere zorlandı’…
Hipokrat yemini ayaklar altına alındı’…
Üniversitelerde ve eğitim hastanelerinde asistan ve öğrenci eğitiminden eser kalmadı’…
****
Buraya kadar ’‘bize ne, doktor dediğin hastasını iyileştirsin yeter’’ diyerek Sağlık Bakanı’’na hak verebilirsiniz’…
Ancak sağlıktaki bu yozlaşmanın en çok sizleri vuracağını bilmeniz gerekiyor’…
Doktorlara, hastane koridorlarında ’‘hasta kapmaca’’ oyunu oynatanlar bu ülkenin yurttaşlarına da zarar vermektedirler’…
En büyük zararı da kimler göreceklerdir, biliyor musunuz?
Birincisi ağır hastalar’… İkincisi ise hastalığı araştırmayı gerektirenler’…
Çünkü kendileri ile ilgilenen deneyimli doktor bulamayacaklardır’…
’“Üniversiteler ile eğitim hastaneleri ne güne duruyor?’” diye sorarsanız hemen yanıt vereyim.
Bu kuruluşlardaki deneyimli doktorlar çoktan başka kuruluşlara geçmiş olacaklar, kalanlar ise sorumluluk almaktan kaçınacaklardır’…
Hiç kimse kendisine sorun yaratacak ve ’‘üstüne kalacak’’ bir hastayla ilgilenmek istemeyecektir’…
Çok sayıda hastalığı ciddi olmayan hasta bakarak büyük ’‘performans’’ göstermek varken, doktor ’‘başına iş açabilecek’’ üstelik düşük performans getirecek ağır hastalardan kaçınacaktır’…

****
Bunun uygulamada ne anlama geldiğini size şöyle anlatayım’…
Diyelim ağır ameliyatı gereken bir hasta bir eğitim hastanesine başvurdu’…
Yatırılacak. Birkaç gün tetkikler yapılacak. Sonra ’–hem yer boşaltmak ve hem de sorumluluğu almamak için- bir üniversite hastanesine sevkedilecek’…
Üniversite de zorunlu olarak yatıracak. Orada da tetkikler’… Uzak tarihlere verilen görüntüleme randevuları’…Ulaşılamayan hocalar’…Ulaşıldığında, hastanın neden üniversiteye gönderildiğinin sorgulanması’…
Sonuç olarak hastanın yollarda veya kliniklerde sürünmesi’…
Ve ardından ’‘takdiri ilahi!’’.
Yerleştirilmeye çalışılan bu ’‘performans’’ sisteminin gittiği yol özetle bu’…
****
Ne hekimlerde meslek onuru bıraktılar’…
Ne de hastalarda sağlık güvencesi’…
****
Herkesin gözü açılmalı. Bir polikliniğe giderek kolay muayene olmak elbette önemlidir.
Ama bunun daha ötesi sorgulanmak zorundadır’…
Bir uygulama eğer;
Hekimle hastayı karşı karşıya getiriyorsa’…
Hekimleri karpuz gibi ortadan bölüyor ve birbiri ile kavgalı hale getiriyorsa’…
Doktor kalitesini düşürmeyi amaçlıyorsa’…
Basit hasta başvurularını karşılayıp, ağır hastaları perişan ediyorsa’…
Bu uygulama halka da, tıp mesleğine de zarar veriyor demektir’…
(Aslında bu yazıya, Sağlık Bakanlığının doktorları ikiye böldüğünü anlatmak için başlamıştım. Çünkü 14 Mart kutlamaları artık ayrı yapılıyor. Bu yıl da iki ayrı yerde yapıldı. Sağlık Bakanlığı’’nın organizasyonu Hilton’’da, Tabip Odası ve Üniversitelerin ortaklaşa yaptığı toplantı da 9 Eylül Üniversitesinde)