Asgari ücret zammında kritik gün: Rakamlar konuşulacak! Asgari ücret zammında kritik gün: Rakamlar konuşulacak!

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Ulusal Süt Konseyi, bu haftaki toplantıda, 1 Ocak 2025’ten geçerli olmak üzere çiğ sütün litre fiyatını, yüzde 17’lik zamla 15,64 liradan 17,15 liraya yükseltti. Süt üreticileri, bir kez daha hayal kırıklığına uğrarken, sütün litresinin en az 20 lira olması gerektiğini ifade ettiler. Kooperatif başkanları, 17,15 liranın bir litre sütün maliyetini bile karşılamadığını öne sürerken, “En az 20 lira olmasını beklerdik. Bizden süt alan firmalar, 14,65 liradan sütümüzü almadığı bir dönemde 17,15 lirayı asla vermez” diyerek yeni bir krizin kapıda olduğunu dile getirdiler.

ÇETİN: FİYAT ARTARSA, FİRMA ALDIĞI SÜTÜN MİKTARINI DÜŞÜRÜYOR
Ödemiş Ovakent Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hasan Çetin, 50 kuruş olan destek priminin ne kadar artacağını bilmediklerini ancak 2,5 liralık zammın bir anlam ifade etmediğini söyledi. Çevre köylerden günde ortalama 110 ton süt topladıklarını ve bunu tek firmaya verdiklerini belirten Başkan Çetin, “Kooperatif olarak bizim elimizde süt kalmıyor ama çevredeki arkadaşların bu konuda ciddi sıkıntılar çektiklerini biliyorum” dedi ve şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu fiyat, bizim maliyetlerimizi bile karşılamaya yetmez. 50 kiloluk bir çuval yemin en ucuzu olmuş 650 lira… USK böyle bir fiyat yaptı ama büyük firmaların, bu fiyatı uygulayacaklarını sanmıyorum. Çünkü bugün 14,65 liradan sütü almıyorlar, 17,15’den mi alacaklar? Firmalar, paketleyip rafa koydukları sütü vatandaşa satamadığı için bizden aldığı süt miktarını da azalttı. Mesela bir firma geliyor, artık 30 ton eksik süt alacağım, diyor. Pek biz üreticiler o elimizde kalan sütü ne yapacağız? Sütün litre fiyatı 20 lira olsa, hiç olmazsa maliyeti karşılar, küçük bir harçlık koyardık cebimize. 20 değil, daha yüksek bir fiyat olmalı ki, para kazanabilelim. Sonuçta yine hayal kırıklığına uğradık. Firma günde 500 ton süt işliyor diyelim, 17,15 liradan süt almaya başlarsa, alacağı sütü 350 tona düşürür. Çünkü o da  sütünü tüketiciye satamıyor. Olayın tüketici tarafına da bakmak gerekiyor. Firmalar, işlemedikleri sütü depolamaya başladılar. Bu da karlı bir şey değil. Çünkü adam 10 milyon liralık sütü depolayacağına, o parayı repoya yatırır, hiç başı ağrımadan parasını kazanır. değil, daha fazlası. Fakat süt satılmadıktan sonra bu rakamların da bir anlamı yok. Süt üreticisinin ayakta kalması için 20 lira şyu an için kurtarabilir ama 17,15 kuruşun, 3,15’lik artışa rağmen bir anlamı yok.”

SÜLEYMAN TOP: SÜT FİYATI, BİR YIL GERİDEN GELİYOR
Kiraz İğdeli ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Süleyman Top ise eskiden 1 litre sütün fiyatının, asgari ücrete göre belirlendiğini hatırlattı. Başkan Top, “1 ton sütün parası, asgari ücretle eşitlendirilirdi. 2024 yılının başında asgari ücret 17 bin lira oldu ama sütün litre fiyatı, dolayısıyla tonu bir yıl sonra 2024’ün asgari ücretine eşitlendi. Peki 2025’te asgari ücret kaç lira olacak? 22 bin, 23 bin, 24 bin? Hangisi olursa olsun, biz yine bir yıl geriden gelmeye devam edeceğiz” dedi.  İğdeli Kooperatifi Başkanı Süleyman Top, şu açıklamalarda bulundu:

“Ulusal Süt Konseyi, 17.15 liralık fiyatı, yılbaşından itibaren geçerli olacak şekilde açıkladı ama bizim süt verdiğimiz firmalarla bir görüşmemiz olmadı. Bu rakama ne kadarı uyarlar, bilemiyorum. Sütün maliyeti çok yüksek, 2,5 liralık artış, maliyeti kurtarmıyor. Maliyetin altında bir fiyat olduğu bir gerçek. Süt fiyatı, eskiden asgari ücretle paralel giderdi. Şöyle ki 1 ton süt fiyatı, bir asgari ücrete eşit olurdu. 17,15 liralık fiyat, geçen yıl Ocak ayında verilen asgari ücrete denk getirilmiş olacak. Yani süt fiyatları, bir yıl geriden geliyor. 2024 yılını bitiriyoruz, 2025’teasgari ücretin ne olacağını bilmiyoruz ama 22 bin lira olacağını varsayalım, sütün litre fiyatı da 22 lira olmalıydı. Süt fazlalığı var; bu nedenle firmalar önlerini göremedikleri için süt bırakıyorlar. Elinde süt kalan üretici çaresizlik içinde kıvranıyor. Madem süt fiyatı artırılamıyor, o zaman destek primi 50 kuruş değil, 2 lira yapılarak telafi edilmeli. 3 ayda bir fiyat değerlendirmesi yapılacağı ifade ediliyor. Üç ay sonra, yani Nisan başında sütün en bol olacağı dönemi yaşayacağız. Piyasa, o kadar bol sütü çekemiyorsa, yeniden yapılacak değerlendirmede fiyatın yükselmesini beklemek hayalperestlik olur. Üretici, üretim yaparken çok zorlanıyor. Hayvan bakmak, hayvan yetiştirmek, aşırı yorucu ve aşırı maliyetli bir şey… Hal böyle olunca, süt de para etmeyince üretici hayvanlarını satmaya ya da kesime göndermeye başlayacak. Bu tehlikenin önüne geçmek için süt fiyatı, hak edilen rakama getirilmeli.”