Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ  - Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit-tağşiş yapılan ve sağlık açısından tehlike oluşturabilecek gıdalar listesini güncellemeye devam ediyor.

Bu kez 19 Kasım 2024 tarihli açıklanan listede İzmir’den bir bal markasında sahtecilik tespit edildi. Yayla Balpınarı Gıda Tarım Ambalaj Paz. San. Tic. Ltd. Şti. adlı firmanın Gürlevik Erzincan isimli markasının 370 gramlık süzme çiçek balında taklit ve tağşiş yapıldığı belirtildi.

İzmir İli Arı Yetiştiricileri Birliği İkinci Başkanı Ramazan Keklik, sahte bal ile ilgili Egedesonsöz’e açıklama yaptı.

“SAHTE BALIN ANLAŞILMASI İÇİN DAMAK TADI GELİŞMİŞ OLMALI”
Başkan Keklik açıklamasında şunları söyledi:

“Sahte balın anlaşılabilmesi için damak tadının çok gelişmiş olması lazım. Kolay anlaşılamaz ancak laboratuvar ortamında anlaşılabilir. Tat ve koku oranını ayarlayıp yapıyorlarmış. Glikoz, mısır şurubu, esans kullanılıyormuş.  Bilinçli bir şekilde yapılıyor. Gıda çarşısından mısır şurubunu alıp bal yapayım demekle olmuyor. Laboratuvarda belli oranlarda glikozu, esansı kullanarak yapıyorlardır.”

“ERZİNCAN BALI YERİNE BİTLİS BALI DERLER, DEVAM EDERLER”
Keklik, marka isimlerinin yanıltıcı olması hakkındaki görüşlerini “Daha önce bizim ismimize yakın, İzmir Arıcılar Birliği ismi ile bal satışı yapanlar olmuştu. Uzun süre hukuki mücadele vermiştik. Kendisi avukat, eşi gazeteciydi. Bizi uğraştırdı. Devletin kesin bir şekilde yaptırımları kuvvetli bir şekilde uygulamalı. 100 bin – 200 bin TL ceza kesecekler. Bu sefer Erzincan değil de Bitlis balı derler, devam ederler. Kesin ve kesin ceza uygulanmalı. Kendisinin ve birinci derece akrabalarının ticari faaliyetlerinin durdurulması lazım. Hapis cezası olmalı. Ben de yerine gidip ziyaret etmiştim, çayını içmiştim. Bunu yaptığını bilmiyordum, hiç öyle sahtecilik yapacak bir tipte biri değil. Sizden duyuyorum ama insanoğlu bu” diyerek aktardı.

Asgari ücretin tespiti haftaya kaldı! Asgari ücretin tespiti haftaya kaldı!

“MALİYE DURDURDUĞUNDA SADECE FATURASI VAR MI DİYE SORUYOR”
Mısır şurubunun üretiminin ve satışının yasaklanması gerektiğinin altını çizen Keklik, “Mısır şurubunun ne kadar zararlı olduğunu az çok herkes biliyor artık. Bilim insanları, çocuklarda beyin küçülmesi,  yetişkinlerde kansere neden olduğunu söylüyor. Maalesef bu ülkemizde açık açık satılıyor. Devletin öncelikle üretimi ve satışı durdurması lazım. Gıda çarşısına gitsem, Ulucak’ta fabrikası var, tonlarca alabilirim. Satan kişi de sen bunu ne yapacaksın demiyor. Maliye beni durdurduğunda sadece faturası var mı diye soruyor.  Ya bal yapacağım ya baklavanın içine katacağım. Bu ha balda çıkmış ha baklavada çıkmış ne farkı var” dedi.

“GERÇEK BAL 400 TL’DEN AŞAĞI SATILMAMALI”
Keklik, sahte bal satışlarından dolayı gerçek üreticinin satış yapamadığını söyleyerek “Marketlere kampanyalı bir şekilde koyuyorlar. Diyorlar ki, 1 hafta boyunca kilosu 200 TL. İnsanların çoğu bunu bilerek ya da bilmeyerek alıyor. En azından bal alabileyim diye düşünüyorlar. Piyasaya tonlarca sahte bal girdiği zaman gerçek üreticinin satışını engelliyor. Elimde şu an aşağı yukarı 4 tona yakın bal var, bekliyorum. Piyasa bozuk, çok kötü. Bugün için kendimiz 200-300 TL olarak ham, hiçbir işlem yapılmamış şekilde satıyoruz. İşletmeye gidince nakliye masrafı, işçilik masrafı var. Bugün için 350-400 TL’den aşağı bal satılmamalı. Fiyata mutlaka bakmak lazım. Herkesin tanıdığı arıcı olmayabilir. Tatmakla da bilinmez” ifadelerini kullandı.

“ARICILAR HALA İNEKÇİLERİN BAŞINDA”
Arıcılık kanununun olmamasının sorunlara yol açtığını, hukuki olarak desteklerinin olmadığını dile getiren Keklik, “Ahlaksız ticaret ortadan kalkmalı. En büyük bal markası bile bugün bu işin içerisinde. Dört-beş kalem markası var ve mutlaka iki kaleminde sahtecilik var. Yan markalar çıkarıyorlar, kendisi yapmamış gibi gösteriyorlar. Balık kokmuş, tuz kokmuş. Ne yapsak olmuyor. Bir kere kanun çıkmalı. Arıcılar ile ilgili bir kanun yok. Hala inekçilerin, büyükbaş hayvancılığın başındayız. Yıllardır söylüyorum, inekle sineği ayırmanız lazım diyorum. Yakın bir zamanda bir yönetmelik eksiklerle olsa da çıktı. Bizim ülkemizde etkisini ne zaman göreceğimiz de belli olmuyor. Birlikler kurulalı 20 küsur sene oldu, 6-7 ay önce kanun ancak çıktı” şeklinde konuştu.