Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Cumhuriyet Halk Partisi İzmir eski Milletvekili, İl Başkanı Alaattin Yüksel, Egedesonsöz’ün Kent Sohbetleri’nde söylediği “Eğer Ekrem İmamoğlu’nu oyun dışı bırakmak için hapse atarlarsa, o zaman Karadenizli çobanı da aday göstersek kazanırız” sözünü yeniden gündeme taşıdı. 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının gözaltına alınması ve tutuklanması sonrası ülkeyi kasıp kavuran Ekrem İmamoğlu destek mitingleri ve hafta sonunda yapılan önseçimi değerlendiren Alaattin Yüksel, “Artık iktidar partisinin seçim kazanma şansı sıfıra inmiştir. Bu durumda Karadenizli çoban dahil, partinin veya Türkiye ittifakının göstereceği aday kim olursa olsun, kazanma şansı yüzde 90’a çıkmıştır” dedi.
TOPLUMUN VE PİYASANIN BU KADAR SERT TEPKİSİNİ ÖNGÖREMEDİLER
İktidar partisinin, Ekrem İmamoğlu operasyonu yapılırken iki şeyi öngöremediğini belirten Alaattin Yüksel, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bir kere bu kadar büyük bir tepkinin oluşacağını hiç tahmin edemediler. İkincisi de piyasaların buna vereceği tepkinin de bu kadar sert olacağını öngöremediler. İki yıldır tüm Türkiye’nin fedakarlıkla bir yerlere getirme çalıştığı ekonomideki düzelme, Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonla yerle bir oldu. Piyasalar inanılmaz bir tepki verdi. Bu tepki hem ulusal, hem uluslararası boyutta oldu. Toplumsal tepki de ekonomik tepki de çok önemli mesajlar verdi. Bundan sonra ekonomide yaşanacak en küçük bir sıkıntıya dahi hiç kimsenin tahammülü yok. Ne iş dünyasının, ne emeklinin, ne de emekçilerin dayanacak gücü kaldı. Avrupa’nın tüm belediye başkanları, Ekrem İmamoğlu’na destek ve dayanışma mesajları veriyor.”
İLK KEZ ÜYELERİN YÜZDE 90 KATILIMI İLE ÖNSEÇİM YAPILDI
1 milyon 653 CHP üyesinin sandığa gitmiş olmasını “Muhteşem” olarak nitelendiren Alaattin Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bundan sonraki gelişmeler ne olur? Cumhuriyet Halk Partisi’nin yaptığı önseçimde de gördük ki, 15 milyon kişi gerek üye, gerekse dayanışma adı altında oy kullandı. Partinin delegesinin yüzde 90’ı neredeyse sandığa gitti. Tüm üyelerle yapılmış bir önseçim şimdiye kadar Türkiye tarihinde olmadı. Ne kadar önemli seçimler gördük geçirdik ama hiçbir zaman üyelerin yüzde 90 katılımına tanık olmadık. Bu tarihi bir başarıdır. Burada tek adaylı bir seçimde yüzde 90’lık katılım oluyor. Bu sonuç, , İmamoğlu’nun “Ben hapiste de olsam, dışarıda milyonlarca Ekrem var” söylemini doğruluyor. Şu anda 15 milyon Ekrem, hazırda bekliyor. Bu sayıyı artırmak elbette mümkündür. Artık iktidar partisinin seçim kazanma şansı sıfıra inmiştir. Muhalefetin de öyle anlaşılıyor ki, artık yüzde 70, yüzde 80 değerlendirmesi değil, olası bir seçimde hem milletvekilliği hem cumhurbaşkanlığı seçimini kazanma şansını yüzde 100 kesinleştirdiğini görüyorum.”
ALTILI MASA’NIN DA ÖTESİNDE TÜRKİYE İTTİFAKI OLUŞTURULDU
Her tehdidin, kendi içinde bir fırsat barındırdığını ve CHP’nin kendisine yönelik tehdidi fırsata çevirdiğini anlatan Alaattin Yüksel, “Türkiye ittifakı oluştu. Bu ittifak, Altılı masa ile kıyaslanamaz” dedi:
“Bir musibet, bin nasihattan evladır, demiş atalarımız. Bu operasyon da öyle oldu. Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına yapılan operasyon, her şeyden önce parti içi birlik ve beraberliği sağladı. Parti içinde aykırı bir ses yok artık. Herkes parti yönetiminin arkasında duruyor, partinin verdiği mücadeleye tam destek veriyor. Onun dışında muhalefette de birlik sağlandı. İlk kez muhalefet bir operasyon sonrası kenetlendi. Altılı masadan da öte bir şey bu. Ben geçmişte İzmir ittifakı diye dillendirmiştim, Genel Başkanımız Özgür Özel bunu Türkiye ittifakı olarak ifade etti. Türkiye ittifakı sağlandı. Türkiye ittifakı oluştu. Karşı çıktığım Altılı Masa’nın da ötesinde, sağcısı solcusu tüm demokratlar bir araya geldi bu sefer. Kemal Kılıçdaroğlu, Altılı Masa’da sadece sağ partilerle birlik oluşturmaya çalışmıştı. Bugünkü ortamda Karadenizli çobanın da seçimi kazanma şansı var. Öyle ki, iktidar, Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanlığı yarışında saf dışı bırakmayı başarırsa, partinin çıkaracağı veya Türkiye ittifakının göstereceği aday kim olursa olsun, Cumhurbaşkanı olma şansı yüzde 90’dır. Vatandaş iktidara tavrını, bakış açısını göstermiştir.”