EGEDESONSÖZ - Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamaları Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, SONSÖZ TV’de, Çeşme’nin pahalı olduğunu ve fiyatların düşmesi için ne yapılması gerektiğini anlattı.
Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Bülent Tercan, turistlerin ucuz olduğu için Yunan adalarını tercih ettiğini, Çeşme’de otel azlığı ve rezidans enflasyonunun, pahalılığın en önemli sebepleri olduğunu iddia etti.
YILLARDIR ÇEŞME’DE YANLIŞ TURİZM POLİTİKASI GÜDÜLÜYOR
Çeşme’deki turizm anlayışının çok farklı olduğuna dikkat çeken Tercan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çeşme’de maalesef ki, uzun yıllardır yanlış bir turizm politikası güdülüyor. Yabancı turizm operatörleriyle çok az çalışılıyor. Temmuz Ağustos aylarında ağırlıklı olarak İstanbullu, bir miktar da Almanya’dan gelen gurbetçilerimize yüksek fiyattan oda satarak o iki ayda yapabildiği kadar iş yapıyor. Bu politika yanlıştır. Çeşme’nin yeni bir turizm politikasına ihtiyaç var. ÇEŞTOB’da bir yönetim değişikliği oldu, Orhan Belge başkan oldu. Onun açıklamalarını dikkatle izliyorum, bu sezon yabancı turist sayısını artıracaklarını söylüyor. Sezon dar olunca, iki üç aya sıkıştırılınca, otelcisinden kumrucusuna mecburen tüm yılı kurtarmaya çalışıyor ve bu da fiyatlara yansıyor, fyiatlar da yüksek oluyor. Tamam; her keseye göre otel var ama bir yıldızlı, iki yıldızlı oteller bile pahalı. Neden? Çünkü sezon kısa. Çeşme Belediye başkanları, bir kere bu şehrin bir turizm şehri olduğunu aklından çıkarmamalı. Yabancı turistlerin daha çok gelmesi, getirilmesi gerektiğini idrak etmeleri lazım. Bu nedenle de Çeşme’nin yurtdışı fuarlarda tanıtımlarına önem vermeliler.”
O YAPILARIN GERÇEK ADI APARTMAN, SOSYETİK ADI REZİDANS!
“Çeşme’nin bir turizm kenti olduğunu bilmediklerini düşünüyorum ki, bunun kanıtı, Çeşme’nin bir rezidans çöplüğüne dönmüş olmasıdır. Nedir rezidans? Otel ruhsatı alıyorlar, sonra o otel odası olarak yapılmış yerleri apartman dairesi gibi satıyorlar. O daireleri kimler alıyor? Türk müşteriler alıyor! Orayı alanlar ne zaman geliyorlar? Temmuz ve Ağustos’ta! Yani değişen bir şey yok. O binalar gerçekten otel olmalıydı. Belediye Başkanı Lal Denizli, mutlaka ve mutlaka rezidanslara dur demeli. Rezidans, turizmin düşmanıdır; turizmi öldürür. O yapıların gerçek adı apartman ama sosyetik adı rezidans! Otel ruhsatı alıp apartman yapıyorlar. Yeni oteller yapılmayınca, var olan yatak kapasitesi artırılmayınca, arz azlığında talep gelince fiyatlar yukarı fırlıyor. Çeşme, böylece otomatikman pahalı bir yer haline geliyor. Daha çok otel yaparsanız, fiyatları düşürebilirsiniz. İkincisi, yabancı turistlere çalışırsanız, sezon 6 ay, 7 ay olur. 1990 yılında otelciliğe başladığımda Çeşme’de, sezon 7 ay sürüyordu, üstelik yabancı turistlerimiz çoktu. Turizm sezonu 6 ay, 7 ay olunca, sadece otelciler değil, kumrucusu, lokantacısı, hediyelik eşya satanı fiyatları otomatikman düşürmek zorunda kalacak, çünkü sezon uzayacak! Bunları yapmazsanız, bugünkü fiyatları geri getirme şansınız yok.”
GÜNÜBİRLİK TERMAL TURİZM OLMAZ ARKADAŞ!
Çeşme’de birkaç otel dışında termal kür hizmeti veren yer olmadığının altını çizen ETİK Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, termal turizmle ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Çeşme’de maalesef termalin adı var, kendisi yok. Uluslararası turistlerin termal kür aldığı bir yer var mı Çeşme’de? Bazı otellerimizde termal havuzlarımız var, onların dışında uluslar arası bir termal kür merkezimiz yok. Belediyenin yapmaya çalıştığı yer, bir garabet. Öyle termal turizm olmaz. Termal turizmin olacağı yer, yeşillik olmalı, sessiz olmalı. Kür için gelen turist, iki hafta, üç hafta kalıyor. Orada şifa bulmasına katkı koyacak yeşil alan ve sessizliği sağlamamız gerekiyor. Çeşme Termal, günü birlik düşünülmüş. Günübirlik termal turizm olmaz bir kere… Termale gelenler, iki hafta, üç hafta, bir aylığına gelirler. O alanın hemen yanında büyük AVM’ler var. Akla mantığa hiç uymayan bir tesisten bahsediyoruz. O tesisin yıkılmasını talep ediyorum. Orası, belediyeye ait 60 dönüm bir alandı. TETTUSA adında bir şirket kuruldu. Bu şirkette muhteşem bir konsensüs vardı. Burasının yüzde 70’i yeşil alan olmak üzere kalan bölüm termal kür merkezi olarak projelendirildi. Çeşme’yi kurtaracak bir projeydi. Tam proje yapılacakken, alanın bir kısmı büyük bir zincir markete verildi. Termal kür merkezlerinin yanında AVM olmaz arkadaş! Balçova Termal tesisleri gayet iyi çalışıyor. Fakat Balçova’da ana caddede yan yana AVM’ler yapıldı. Oysa orası termal oteller diyarı olmalıydı ama AVM’ler yapıldı. Tam bir İzmir kafası! Gerçekten bir turizmi olarak, İzmirli bir yurttaş olarak buna çok üzülüyorum. AVM’lere artık yeter demek lazım. 15 sene, 20 sene İzmir’e tek AVM bile açılmamalı. İnşallah İnciraltı’nın önemli bir kısmı termal otellere ev sahipliği yapmalı. Termale 10 ay turist gelir. Siz iki ay yaz turizmini yapın, 10 ay da termal turizm olsun. Tam biçilmiş kaftan!”