Vallahi de billahi de Türkiye'de şöhret olmak çok kolay…

Biri kalkar…

Masum bir kedi yavrusunu vahşice öldürür…

Türkiye beddualar eşliğinde bu gaddarın adını ezberler…

Bu 'en kötü' örnek…

***

Biri çıkar, 'Ekmeğin fiyatı beş lira olmalı' der…

Aklını oynatacak duruma gelirsin…

Bu da 'en bahtsız' örnek…

***

Kim bu 'zihni sinir' önerinin sahibi?

Ekmek Sanayii İşverenler Sendikası Genel Sekreteri Cihan Kolivar…

Bu arkadaş ne dedi de Türkiye ayağa kalktı?

'Bana kalsa ekmeği beş liraya yediririm israf olmasın diye…'

Haklılığını kanıtlamak için de ilave etti:

'Siz hiç çöpte sucuk, pastırma, kavurma gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü pahalı...'

***

Millet ekmek alamıyor bu kahraman; 'Beş liraya satalım' diyor…

Bunu yaparken de şunu unutuyor…

Fi tarihinde…

Türkiye, kişi başına yılda 200 kilo ekmek tüketerek…

'Dünyada En Çok Ekmek Tüketen' ülke olarak…

Guinness Rekorlar Kitabı'na girmişti…

Bence o rekor…

Aradan 17 yıl geçmesine karşın…

Hala geçerliliğini koruyor…

***

Biz milletçe ekmek yemeden sofradan kalkmayız…

Çünkü, doyduğumuzu hissedemeyiz…

Bakmayın siz, az-buçuk zayıflayalım diye bize bu 'nimeti' yasaklayan diyetisyenlere…

Önünüze mis gibi kuru fasulye gelmiş, 'Aman bana ekmek yasak' diyebilir misiniz?

***

Diyen varsa, kesin 'yalan' söylüyor; emin olun…

Bence bu güzel ülkenin 'ekmek israfı' gibi bir sorunu yok…

Bu memlekette sabah 20 tane ekmek alan aileler var…

Neden?

Ekmekle karın doyuruyorlar da ondan…

Böyle bir aile çöpe ekmek atar mı Allahaşkına?

Yolda yürürken 'ekmek kırıntısı' görünce, öpüp başına koyduktan sonra, gizli-saklı köşeye bırakan bir millet ekmeği çöpe atar mı?

Ya tatlısını yapar… Ya kızartır sabah yer… Ya da mahallenin kedi-köpekleri için artık yemek suyu ile papara yapar; sevaba girer…

***

'Ekmeği beş lira yapalım, israf ortadan kalkar…' gibi…

Abuk örneğin altında yatan…

'Ekmeğe zam' varyetesinin bir parçasıdır…

Gerekçeye bakar mısınız?

'Siz hiç çöp'te sucuk, pastırma gördünüz mü?'

***

Siz böyle sorarsanız, halk da da size şu karşılığı verir:

'Biz pastırmayı, sucuğu evde göremiyoruz ki, çöp'te görelim…'

Vatandaş bununla da kalmaz…

Arka arkaya çakar…

'Asgari ücreti milletvekili maaşı ile eşitleyelim; o zaman ekmek beş lira olsun… Sıkıntı yok…'

Al sana bir okkalı cevap daha:

'Ekmek beş lira olacağına sendika başkanı değişsin…'

Yetmez mi? Bi'tane daha:

'Bu halk, o bahsettiğiniz çöpe sizi koyacak… O çöp'te ne var ne yok bilgi verirsiniz artık…'

***

Noktalarken bi'şi geldi aklıma…

1789 yılıydı… Fransız Devrimi tüm hızıyla sürüyordu… Paris'teki yoksullar ayaklandı, çünkü yiyecek ekmekleri yoktu… Bu sırada Kraliçe Marie Antoinette (katı yürekli bir umursamazlık sergileyerek, komik olmaya çalışarak ya da yalnızca aptalca davranarak) 'Ekmek bulamayanlar pasta yesin' şeklindeki ahmakça öneriyi ortaya attı… O kraliçenin 'başına' sonra ne geldi; yazmayayım artık…

Sonsöz: 'Acıkmayan insan, ekmeğin ne olduğunu bilemez…'