Hani, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın bir kamu spotu vardı televizyonlarda, hatırlar mısınız?
Envai çeşit yiyeceklerle donatılmış mükemmel bir masa…
Kasap köfteler… Nar gibi kızarmış tavuklar… Dumanı tüten pilavlar… Çorbalar… Meyveler, şahane tatlılar…
Alt ses hep 'Yeme…', 'Yasak', 'Sakın ha…' uyarıları yapıyor…
Finalde de bir doktor çıkıyor, 'Yiyelim ama, ölçülü yiyelim…' diyerek bilinçaltımıza 'sağlıklı yaşayalım' mesajı pompalıyor…
***
O kamu spotu ne ölçüde işe yaradı, tartışılır…
Ama…
Tartışılmayacak bi'şi varsa…
Hepimiz o reklamın 'masaya bakıp da yutkunan' izleyicisi haline geldik…
Çarşı-Pazar'daki 'uçuşa geçmiş' fiyatlara bakın bana hak verirsiniz…
***
Kuru Fasulye, Nohut, Taze Fasulye 15 liraya çakıldı, kaldı…
Allah'ın taze biberi 8 Lira…
Kimilerinin yüzüne bakmadığı Pırasa 4 Lira…
Domates 6, Ispanak 5 Lira…
Vitamin deposu Portakal'a yanaşabilir misin; 8 Lira…
Sözde tam zamanı ama Mandalin 4 Lira…
Bi'tek Nar'ın başına taş düşmüş olmalı ki, '1 Lira'... O'nun da yemesi keyifli, soyması bi'dert…
Çerez'in fiyatını hesaplamak içinse profesör olmak şart… Her dükkanda ayrı fiyat; sözüm ona 'eğlencelik'…
***
Et'e yanaşanın kendisi 'kavurma' oluyor…
Devlet Baba'nın iki zincir market için belirlediği 'Kıyma 29', 'Kuşbaşı 31 Lira' etiketlerine yanaşan hala aynı soruyor:
'Bunlar yerli mi?'
Bu 'yerli mi?' sorusu öyle sihirli ki…
Diğer marketler hemen, 'Et'lerimiz yerlidir' sloganları ile karşı duruş sergiliyor…
Kıyma hala 35 Lira…
Antrikot 65 Liralık fiyatıyla gıcık yapıyor…
***
'Yav, pahalılıktan gebereceğiz; nedir bu etiketlerin hali?' diye soranlara pazarcının cevabı hazır:
'Akarayakıt'a gelen zamların yüzünden…'
Ne kadar haklı o pazarcı?
Bence kısmen…
Doğrudur… 2016 Kasım'ı ile 2017 Kasım'ı arasında benzinin litresine gelen zaman yaklaşık '1 Lira'…
Bu çok ciddi bir zamdır…
Ancak…
Son iki aydır, her şeyin etiketinde kendini gösteren yaklaşık yüzde 25'lik zammın ana kahramanı…
Bilesiniz ki; 'aracı'dır…
Devlet Baba, asıl üreticiden aldığını üstüne dört kat koyup Pazar'a manava süren 'Aracı Beyefendi'nin boyunun ölçüsünü almalıdır…
Bunu yapamazsa eğer…
O kamu spotundaki gibi…
'Onu yeme, bunu yeme… Peki, biz ne yiyeceğiz kardeşim?' sorusunu…
Kendimize…
Daha çooook sorarız…
***
Ya da…
Bu çarşı-Pazar fiyatlarıyla…
Uzun soluklu ve 'zorunlu diyet' yaparız…
Sonsöz: 'Niye, hep vatandaş kemer sıkıyor?'