Ustalık döneminin kriterleri ortaya çıkmaya başladı. Haberlerin arkasını okumasını bilenler, olayları tarihi perspektifi içinde sıraya koyup değerlendirebilenler, devlet yönetimini ve devleti yönetenleri iyi tanıyanlar, Başbakan Erdoğan'ın 'Ustalık Dönemi' dediği süreçte neler olacağını rahatlıkla görebilirler…
Bu dönemin planlamasının temelleri, dünyanın önemli iki devletinin strateji uzmanları ve cemaatin elemanlarının işbirliği ile atıldı. Eli, baştan mahkum olan AKP ise, sadece bu duruma razı edildi.
Bu oyunun altın anahtarı, 12 yıldır CIA nın zoraki misafiri, dünyanın çeşitli yerlerindeki okulları CIA ajanlarının yuvası olduğu gerekçesiyle kapatılmaya başlanan cemaatin elinde idi !...
Cemaat yıllardır, sinsi sinsi yargı ve emniyetin belli birimlerinde teşkilatlanma çabası içindeydi. Hepimizin arşivinde cemaat önderinin kendi sesinden 'Hedefinize ulaşıncaya kadar sessiz kalacaksınız. Özellikle yargıda yapılanacaksınız, kendi kadrolarınızı kuruncaya kadar gerekiyorsa hakim-savcı kiralayacaksınız' sözleri veya benzerlerinin söylendiği kayıtlar vardır .
Bu oyunun altın anahtarı, 12 yıldır CIA nın zoraki misafiri, dünyanın çeşitli yerlerindeki okulları CIA ajanlarının yuvası olduğu gerekçesiyle kapatılmaya başlanan cemaatin elinde idi !...
Cemaat yıllardır, sinsi sinsi yargı ve emniyetin belli birimlerinde teşkilatlanma çabası içindeydi. Hepimizin arşivinde cemaat önderinin kendi sesinden 'Hedefinize ulaşıncaya kadar sessiz kalacaksınız. Özellikle yargıda yapılanacaksınız, kendi kadrolarınızı kuruncaya kadar gerekiyorsa hakim-savcı kiralayacaksınız' sözleri veya benzerlerinin söylendiği kayıtlar vardır .
Bu amaçla AKP, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunu yeniden düzenledi. Adalet Bakanlığının üst düzey bürokratları HSYK üyesi ve daire başkanı oldular. Adalet Bakanı HSYK' nın Başkanı, Adalet Bakanı Müsteşarı ise Başkan Yardımcısı oldu. Yüksek Yargıya, birlikte hareket eden yeni 160 üye atandı. Seçimler bu yeni üyelerin katılımıyla yapıldı ve Bülent Arınç'ın okul arkadaşları Yüksek Yargının başlarına getirildi. Yüksek Yargı çoğunlukla AKP'nin etkisine girmiş ve
'Yeni Hukuk' işlemeye başlamıştı…
'Yeni Hukuk' işlemeye başlamıştı…
Artık AKP'nin uyguladığı 'Yeni Hukuk' Türkiye'de geçerlidir. Senelerdir bunu anlatmaya çalışıyoruz, ama maalesef başarılı olamadık. Fenerbahçeliler, başkanları tutuklanınca 'Yeni Hukuk' ile tanıştılar ve anladılar. Aziz Yıldırım'ın avukatları, kendilerine yapılan haksız muameleyi ve bunu yapan adalet mensuplarını HSYK'ya şikayet ettiler... Halk dilinde buna 'Ananı öpen kadı' kimi kime şikayet ediyorsun, derler…
Fenerliler gibi Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar, Trabzonsporlular ve tüm taraftarlar yani tüm Türk Milleti 'Yeni Hukuk' gerçeğini anlayıncaya kadar daha çok insanın başı yanacaktır.
Fenerliler gibi Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar, Trabzonsporlular ve tüm taraftarlar yani tüm Türk Milleti 'Yeni Hukuk' gerçeğini anlayıncaya kadar daha çok insanın başı yanacaktır.
'Yeni Hukuk' düzeninde yargı, anayasal düzenimizin sistemi ayakta tutan temel direklerinden biri olarak değil, 'iktidarın sopası' olarak kullanılmaktadır. 'Yeni Hukuk' düzeninin en önemli silahları 'Legal veya illegal teknik dinleme' , 'kaynağı belli olmayan ve internete düşen konuşmalar' , 'önleyici soruşturma' , 'dijital kayıtlar' ve 'eski terörist olan gizli tanıklardır.'
Bugün, AKP iktidarının istediğinde tutuklatamayacağı kimse yoktur. İsterseniz dünyanın en doğru insanı olun, isterseniz dağ başında yaşayın, isterseniz telefon kullanmayın sizin öyle ses kayıtlarınız çıkar, öyle teknik takiplere takılırsınız, öyle CD ler düzenlenir ki sonunda kendiniz bile inanırsınız…
Herkesin kendisine sorması gereken soru şu olmalıdır; 'Niçin böyle yapıyorlar, amaçları ne?..'
Bu planı uygulamaya koyanların amacı, tüm toplumunu beyin felci olmuş gibi 'korku girdabına' sokmaktır. İstenen, 'baksana kardeşim, adamlar koskoca Orgeneralleri içeri atıyorlar, 25 Milyonluk bir camianın başkanını tutukluyorlar. Bunları yapanlar, benim gibi bir sade vatandaşa neler yapmaz. Aman sesimi çıkarmayayım,susup oturayım' korkusuna herkesin kapılmasıdır.
Toplumda önder olabilecek, tanınan, itibar edilen çok sayıda kişi daha tutuklanacak ve korku tüm topluma hakim olduktan sonra esas amaç ortaya çıkarılacaktır. Bu da, Türkiye'yi önce federal sisteme sonra da bölünmeye götürecek, ABD destekli, Öcalan onaylı yeni anayasadır. Toplum, korkutularak sindirildikten sonra, üstün medya gücüne dayanan tek yönlü propaganda ile bu zehirli anayasayı millete 'hap gibi' yutturmak çok kolay olacaktır.
Bu tutumun adı, 'Zulümdür.' Bu tutum Anayasamızın fiilen işletilmemesi, adamına göre hukuk devrinin başladığının ifadesidir. Hukukun iktidarın emrine girdiği, ikili hukukun uygulandığı yerde demokrasi olmaz. Siz var olduğunu iddia ederseniz, sadece komik duruma düşersiniz…
Tarihte, zulüm ile mutlu sona ulaşmış hiçbir devlet veya devlet adamı yoktur. Saddam'a bakın, Hitler'e, Mussolini'ye, Stalin'e, Lenin'e bakın. Sonlarını inceleyin, göreceksiniz ki…
Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur !...