EGEDESONSÖZ- AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, SonSöz TV’de katıldığı programda kent ve ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Programın gündeminde bakanlık talimatı ile kreşlerin kapatılmak istenmesi, “kayyum” tartışmaları ve SGK borçları konusu vardı.

Bakanlıktan büyükşehire yazı: Kreşleri kapat! Bakanlıktan büyükşehire yazı: Kreşleri kapat!

"Türkiye'nin bir 'iç Kürt sorunu' kalmamıştır" "Türkiye'nin bir 'iç Kürt sorunu' kalmamıştır"

BİZİM BU KONUDA ENGEL OLMAMIZ ASLA SÖZ KONUSU DEĞİL
Bakanlık talimatı ile belediyeler tarafından açılan kreşlerin kapatılması yönünde büyükşehir belediyelerine yazı gitmesi konusunda değerlendirme yapan İnan, “Belediyelerin seçim öncesi kreş açmayla ilgili yoğun sözleri oldu. Biz bu kreşlere çocuklarımızı, bebekleri emanet ediyoruz. Aile Bakanlığı’nın yada yetkili mercilerin denetim ve kriter noktasında ortaya koyacakları vardır. Bunlar sosyal hizmetler konusunda çok atıp tutuyorlar. Milli Eğitim Bakanımız bütçe görüşmelerinde söyledi. Okulları temizliyoruz diye belediye başkanı paylaşım yapıyor, ancak temizlediği okul 1 tane. Ancak hepsini temizliyormuş gibi algı yaratılıyor. Hepsini temizlesin, burada ilk alkışlayan biz oluruz. Devletin varsa eksikliği bu konuda bir paylaşım yapıyorlar ve her okulu temizliyormuş gibi algı yaratıyorlar. Sosyal hizmetler konusunda CHP’liler hep sınıfta kaldı. Konuyla ilgili bir bilgim yok, bakanlıkla bu konuyu çözeriz. Kreş açma konusunda CHP’li belediye başkanlarına sesleniyorum. İzmir’de hangi konuda takılıyorlarsa gelsinler yardımcı olalım. Çalışan insanlar en çok kreş ihtiyaç duyuyor. Bizim bu konuda engel olmamız asla söz konusu değil. Ancak sözlerini tutsunlar. Bir çok ilçe belediye başkanı her yerde bu vaadi verdi. Gerçekleştirsinler, biz de destek olalım” dedi.

SGK BORÇLARI KONUSUNDA İSTİSMARDAN UZAK DURSUNLAR
Belediyelerdeki SGK borçları konusu hakkında konuşan İnan, “Çalışma Sosyal Güvenlik Kurumu bu konuda elini uzattı. Bize makul talep iletildiğinde inanılmaz şekilde yardımcı oluyoruz. Yapıcı olan ilçe belediye başkanları da var. Bunlarla bir aşamaya geliyoruz. SGK borçlarını siz ödüyorsunuz. Ancak İzmir Büyükşehir başta olmak üzere milyarlarca SGK borcu olan belediyeler var. SGK borcunu ödemeyen belediye başkanı iş üretebilir mi? Bu konuda sorumlu olsunlar, yapılandırmayı yapsınlar. Bize düşen bir şey varsa elimizden geleni yaparız. Hızlı adımlar atsınlar, önceki belediye başkanları gibi sümenaltı yapıp kurumları iflas ettirmesinler. Burası CHP’liler tarafından yönetiliyor olabilir ancak buralar İzmirlilerin belediyesi.  İzmir’in ihtiyacı olan kaynakların doğru aktarılması gerekiyor. Bu belediye başkanlarını anlıyorum. Çünkü onlarda önceki başkanlardan borçlu aldılar ve elindeki kaynaklarla bir şey üretmek istiyorlar. Bunun yolunu hep birlikte arayıp bir şeyler yapalım. Bunları AK Partili belediyelerden almadınız, bu nedenle el uzattığımızda bizi istismar etmesinler.  Bu konuda samimiyet istismarı gördüğümüzde biz de 5 adım geride tedbirli tavır içinde oluyoruz. İstismardan uzak dursunlar. Bizler ve bakanlıklarımız burada. Hangi konuda yükünüz varsa bunu paylaşmaya hazırız. Tek talebimiz istismar edilmemek” ifadelerini kullandı.

DÜN URLA’DA NASIL İŞTEN SIYRILDILARSA, ESENYURT’TA DA AYNISI OLACAKTIR
CHP’li Esenyurt Belediyesi ile başlayan ve DEM Partili bazı belediyelerle devam eden kayyumlara  ilişkin olarak ise şunları söyledi:

“Kayyum doğrudan siyaseti ilgilendiriyor. CHP ile ilgili kayyum sürecine ilk defa şahit olmuyoruz. 2019’da CHP, Urla’da bir aday gösterdi. Bu aday sonradan yoğun bir şekilde FETÖ ile iltisaklı çıktı. O zaman dönemin il başkanı –Deniz Yücel’i kastederek- çıktı, Esenyurt’ta yaptıkları gibi bağırdı çağırdı. Dönemin il başkanı ‘avukatlığını ben yapacağım’ dedi. Devlet delilleri ortaya koyunca bu işten nasıl sıvışırız diye mücadele içine girdiler. Bir milletvekilini fişekleyerek topu ona attılar ve ortadan sıvıştılar. Menemen’deki konuyu çok iyi biliyoruz. Esenyurt’ta DEM‘le uzlaşı diye kampanya ortaya çıkardılar. PKK ila DEM ile gayri resmi unsurlarla nasıl yakın bir ilişkisi olduğunu tüm İstanbul konuşuyordu. Belediye kaynaklarının veya kişisel kaynakların terör örgütüne aktarıldığını görüldüğünde devlet yapması gerekeni yapamayacak mı? Biz belediye başkanlıklarını kıymetsiz görev olarak asla göremeyiz. Burada terör ile belediye başkanlarını veya kanyaklarının hemhal olmasına kimse sessiz kalamaz. Vatandaş devletinden bunu bekler. Dün Urla’da FETÖ ile beraber olanlar, Esenyurt’ta PKK yardakçıları ile birlikteler. Dün Urla’da nasıl işten sıyrıldılarsa, Esenyurt’ta da aynısı olacaktır.  Çeşitli açıklarını, zafiyetlerini bu tür seçmeni aldatarak istismar ederek kullandıkları bir yöntem CHP’nin... Kurgularla ortaya atılmış bir senaryo. Onlarda bu işin ne kadar ciddi olduğunun fakrındalar. Siyaseten söylemesi gereken şeyleri söylüyorlar. Urla’da pişman oldukları gibi Esenyurt’ta da pişman olacaklar”