EGEDESONSÖZ – İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci yazar Ümit Yaldız ve Gazeteci Fatih Yapar, SONSÖZ TV’de, körfeze dökülen ve “kirli” olduğu iddiasıyla gündem olan olayla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Yapar, deniz marullarının sayısının şimdiden arttığını belirtirken, mayıs ayında kokunun daha ağır olacağı endişesinin hakim olduğunu dile getirdi, "Seçimde nisan da göreve başlamıştı böyle bir koku, balık ölümleri falan uzun süre bir tartışma yaşanmıştı. Şimdi havalar ısınmaya başladıkça gerçekten, marullar iki haftadır inanılmaz derecede arttı. Marulun üstü deniz yüzeyinde kaldığı zaman aynı arıtma tesisindeki lağım gibi kokar. Her tarafta çürüyor, inanılmaz bir problem var denizin kirliliği ile ilgili. Mayıs ayında kokunun daha da artacağına dair endişeler var. 4. Faz açılacak ama yanına 5. Faz da koysanız, 6. Faz da koysanız körfezle ilgili konuları halletmezseniz isterseniz oraya son teknoloji modern tesisler koyun, çok ciddi bir koku sorunu gelecek İzmir’e gidiş onu gösteriyor. Tarama ile ilgili çalışma var gemi tarıyor ama ne kadar tarıyor, yeni ihaleye çıkılıyor onlar belli bir sürede yeterli değil henüz.”  açıklamasında bulundu.

Aslanoğlu, İzmir’in ön seçim hazırlığını anlattı: Çok ciddi bir katılım olduğunu göreceksiniz! Aslanoğlu, İzmir’in ön seçim hazırlığını anlattı: Çok ciddi bir katılım olduğunu göreceksiniz!

"BURADA YAPILAN İŞLEM GÜNDÜZ DENK GELMİŞ"
Son günlerde kamuoyunda oldukça tartışma konusu olan Körfeze dökülen su ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Yapar, "Kemeraltı bölgesinde bir istasyon, terfi merkezi var burada yağmur suyundan gelen atıkların toplandığı bir alan var, yoğun yağmur zamanlarında kapaklar açılıyor. Körfez boyunca 30-40 adet taşma yapmasın diye by-pass hatlar var. Konak bölgesinde inanılmaz büyüklükte borular var, bunlar pompa istasyonlarında birikiyor bunların periyodik zamanlarda temizlenmesi lazım. Orada bir işlem yapmışlar, biriken o çamurlu alan temizlenmiş, bu gündüz denk gelmiş, Büyükşehrin İZSU’nun yaptığı bir açıklama vardı, biz bunu temizlerken çamurla beraber bulanıklaştığı için bu görüntü ortaya çıktı. Bu bir lağım değil, atık değil, kanalizasyon parçası değil bir evsel atık değil diye açıklama yapıldı. 

Fakat Cemil Tugay’ın yaptığı “Sabotaj var, bu hatta birileri su basmış, organize bir kötülük var, bu Ramazan’da bu yapılır mı? Nasıl insanlar” diye açıklama gelince gerçekten böyle bir sabotaj şüphesi mi var diye bir düşünce oldu. 

"BAŞKANI YALANLAMA MESELESİ VAR"
Tugay’ın ardından hemen bir gün sonra da bilimsel rapor açıklandı. Eski İZSU’nun yönetim kurulu üyesi bugün de İZDENİZ’in yönetim kurulu başkanı Işıkhan Güler, ODTÜ Profesörüdür, geçmişte de hükümetin İzmir’e yapacağı Körfez Tüp Geçiş Projesinin de ÇED Raporu’nu hazırlayan hocadır. Süreçle ilgili analiz raporunda diyor ki burada bir evsel atık yok, bu bulanık bir su. Lağım suyu değil diyor. Şimdi burada başkanı bir yalanlama meselesi var. Başkanın yaptığı açıklamayla bu açıklama farklı." açıklamasında bulundu. 

BURADA BİR KASIT MI VAR, GAFLET Mİ VAR, İHANET Mİ VAR?

Ümit Yaldız, bu gelişmeleri şu sözlerle değerlendirdi:

“İZSU diyor ki temizlik sebebiyle çamurlaşan bir su var, bu bir lağım suyu, kirli su değil! AK Partililer topa girdikten bir gün  sonra Cemil Tugay, İZSU’nun açıklamasını tekzip etti adeta. Bakanlığın jet hızıyla ceza yazmasını da eleştirdi. Daha sonra Işıkhan Güler, rakamlarla, belgelerle bir açıklama yapıyor. O da Cemil Tugay’ı yalanlıyor, burada kirli su yok, diyor. Al sana, laboratuar kayıtları diyor.

"LABORATUVAR KAYDI PAYLAŞILMADIYSA CEZA İTİRAZEN İPTAL OLUR"
Yapar'ın "O zaman Çevre ve Şehircilik buraya nasıl ceza kesti?" sorusuna yanıt veren Yaldız, "Çevre ve Şehircilik bir laboratuvara dayalı mı kesti? Bir laboratuvar kaydı paylaşmadıysa o ceza itirazen iptal olur, paylaştıysa zaman farkından dolayı büyükşehir ve Çevre Şehircilik farklı zamanda numune aldıysa bilemem veya ortak hepsinin güvenebileceği bir laboratuvardan çıktıysa bilemem. " ifadelerini kullandı.

"ŞİMDİ NEDEN GÜNDÜZ YAPILDI?"
Yapar, çalışmaların geçtiğimiz aylarda gece yapıldığını belirtti ve şu cümleleri söyledi:

"Cemil başkanda mutlaka bakmıştır ama İZSU’nun ve büyükşehrin hafızasında burayla ilgili nasıl bir çalışma yapılmış diye bir değerlendirme var. Burası aslında Tunç Soyer döneminde terfi istasyonu çalışmalara başlamış, bir dönem Fen İşleri Daire Başkanlığı inşaat yapmıştı sonra İZSU’ya devredildi. O proje esasında kritik, önemli bir proje. Ayda bir, iki ayda bir yağmur sularından önce yapılıyor zaten bu. Bunu gece yapıyorlarmış. Şimdi neden bu gündüz yapıldı. Tugay’ın haklı olduğu bir gerekçe olabilir. O görüntülerin verebileceği mesele neden gündüz yapıldı? "

Yapar'ın açıklamaları üzerine konuşan Yaldız, "Ortada yönetilemeyen bir kriz var. Sabotaj mı var? Anadolu Ajansı binasıyla olayın olduğu yer arasında en fazla 200 metre mesafe var. Birisi, bakın burada pis su akıyor dese, muhabir koşarak 3-5 dakikada orada olur. Bu deşarj 1 saat sürmüş. Birikmiş sular gece boşaltırlardı ve bu hep olan bir şeydi. Şimdi neden gündüz yaptılar? Burada ben önce sabotajı içeride ararım. Körfeze devasa bir kirlilik görüntüsünü neden verir bir kurum? Büyükşehir Belediye başkanını köşeye sıkıştırmak isteyen, onu zor durumda bırakmak isteyen mi var? O kararı kim verdi? Burada bir kasıt mı var, gaflet mi var, ihmal mi var?  ihanet mi var?

Büyükşehir’in üst düzey yönetiminde ciddi değişiklikler yapıldı. Kurumsal hafızayı yok etmenin bu olayda ne kadar rolü var? Biz bunu gece yapıyorduk diyecek biri kalmadı mı İZSU’da?

Bu sadece Atilla Kaya, Hamza Dağ, Eyyüp Kadir İnan düzleminde kalmıyor ki. İki gün sonra alıp başka troller, başka mesajlar verecekler.  Cemil Tugay, 1 senedir Körfez konusunda kabus yaşıyor zaten. Bu konuda çok hassas… Kurumsal hafıza meselesini Tugay mutlaka ele almalı. Talihsizlik olmuş genel müdür de tatildeymiş galiba yurt dışında olay sırasında. 

"BELKİ İÇ SABOTAJ VAR"
Gerekirse bazı radikal kadro değişikliklerini yeniden gözden geçirmesinde fayda var, İZSU, ESHOT, Büyükşehir Belediyesi buralar köklü kurumlar. Buralarda dün ne oluyordu, işler nasıl yürüyordu bilen kişi kalmadı. Kalmadığı gibi belki sen ben kavgası, iç sabotaj var. Öyle bir kokuda var çünkü burada. Ben Büyükşehir Belediye Başkanı olsam, burada bir masumiyet aramam”