'Türküm, doğruyum, çalışkanım…' diye başlıyor…
'Ne mutlu Türküm diyene…'
Cümlesi ile sona eriyordu…
Topu topu 37 kelimeydi…
Bu topraklardaki her ilkokulda…
Her Pazartesi…
Tam 80 yıl boyunca bu milletin 'fidanları' tarafından…
Coşkuyla seslendirildi…
Beş yıl önce 'tedavülden' kalktı…
Ama bugün…
Çevirin yoldan 80 yaşındaki dedeyi-nineyi…
Ezbere okur 'Andımız'ı…
Şu anda 10 yaşını sürenler bile…
Bi'solukta seslendirip, bitirir…
Hala yeniden ilkokullarda okutulması için…
Danıştay nezdinde bir hukuk mücadelesi sürüyor…
***
'Modası geçti filan…' diyenler de var…
Yeniden hayata geçirilmesi için yoğun çaba gösterenler de…
Hala bu konuda azimle imza toplayan…
'Andımız yeniden okulları çınlatsın!' diyen…
Sessiz çığlıklar var…
O sessiz çığlıkların bi'de önderi var İzmir'de…
Lider bir kadın…
Bir yüksek öğretmen…
Bir akademisyen…
Bir anne…
Bir Cumhuriyet aşığı…
Sağa-sola sapmadan, dümdüz…
Şunu soruyor tertemiz Türkçesi ile…
'Andımızı, annem-babam okudu… Ben okudum… Benim çocuklarım okudu… Neden torunlarım okuyarak büyümesin? Kime zararı var?'
***
Türk Kadını'nın azmini resmeden…
İlginç bir yaşam öyküsü var O öğretmen'in…
Şu sıralarda 60'lı yaşlarını sürüyor…
Osmaniye Kadirli doğumlu…
Çiftçi bir ailenin yedi evladından biri…
İlk ve ortaokul bitiyor ama o yıllarda ilçesinde lise yok ki…
Ama…
İlla ki, okuyacak…
Daha 10 yaşında bavulu elinde ha'di gurbete…
Adana'daki yatılı öğretmen okuluna…
Oradan Bursa Kız Öğretmen Okulu'na…
Meral Akşener bi'sınıf alttan arkadaşı…
Bi'sınav daha…
Ha'di bakalım İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'na…
Denizi ilk kez orada görüyor…
Ardından İstanbul Üniversitesi Zooloji-Botanik bölümünü derece ile bitiriş…
Hatırlayın; ne diyor 'Andımız'da?
'Ey büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim…'
Eh, ant içmiş o gencecik öğretmen…
Döner mi yolundan?
Kararlı…
Kendisi gibi…
'Andımız'la serpilip yeşeren fidanlara su serpmeye…
Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde…
Öğretim Görevlisi…
Başta Eşrefpaşa Lisesi olmak üzere…
İzmir ve Ankara liselerinde…
Özel okullarda biyoloji öğretmenliği…
Emekli olduğu tarihte…
'Andımız' hala okullarda seslendiriliyor…
Üretmeye devam o zaman…
Ama nasıl?
'Andımız'da söylediklerini hatırlıyor yeniden:
'İlkem, milletimi özümden çok sevmek; ülküm yükselmek, ileri gitmektir…'
O zaman ne yapıyor eğilmez başıyla o Cumhuriyet öğretmeni?
'Cumhuriyet Kadınları Derneği Güzelbahçe Şube Başkanı' oluyor…
Şimdi her platformda…
'Andımız'ın bir kez daha…
Yarının çınarları için…
Hayatları boyunca 'yol gösterici' olsun diye…
İmza topluyor, seminler düzenliyor, bilinçlendiriyor…
Ve bi'de ne yapıyor biliyor musunuz?
Nereye gittiyse, orada…
Herkesle birlikte…
Hançeresinden yükselen en güçlü sesle…
Alkış kıyamet arasında 'Andımız'ı okuyor…
Gözleri nemlendiriyor…
Bi'büyük 'hasret'in iflah olmaz önderi oluyor…
***
Geçtiğimiz gün…
20 küsur yıl önce öğretmenlik yaptığı…
Eşrefpaşa Lisesi'nin mezunları ile okulda buluştu…
Peki, ne yaptı dersiniz?
Meslektaşları ve o dönemdeki öğrencileri ile…
'Andımız'ı seslendirdi…
Şevkle… Arzuyla… Özlemle…
***
Bu azim abidesi İzmirli öğretmen…
Mesude Öney'den başkası değildir…
Her yerde…
Her buluşmada…
En önde…
'Andımız'ı geri istiyor…
Ve…
'Çok bi'şi mi istiyorum?' diye soruyor!
***
Bitiriyoruz ama 'Zaman Tüneli'ne bi'girdi / çıktı yapalım…
'Andımız', o dönemin Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip'in eseri…
Üç dönem Aydın vekilliği yapmış…
Ateşli bir aydın…
O'nun için 'Atatürk'ün Fikir Fedaisi' derler…
Karakteri ve devrimciliğinden ödün vermeyen biri…
Bir gün Atatürk'ün sofrasında…
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Esat Bey'i eleştirir…
Hatta gericilikle suçlar…
Sofra gerilir, Atatürk bu çıkıştan hoşlanmaz…
'Yoruldunuz, buyurun biraz istirahat edin' diyerek…
Kibarca Reşit Galip'in sofradan ayrılmasını ister…
Genç devrimcinin yılmaya niyeti yoktur…
'Burası sizin değil, milletin sofrasıdır. Milletin işlerini görüşüyoruz. Burada oturmak sizin kadar, benim de hakkımdır…' der…
Ortalık buz kesilir!
Atatürk yanındakilere dönüp, 'Öyleyse biz kalkalım…' der…
Sofradaki heyet Reşit Galip'i orada bırakıp çıkarlar…
İşte, o Reşit Galip…
Bir süre sonra Milli Eğitim Bakanı olur…
Kızlarına armağan olsun diye yazdığı 'Andımız' da…
23 Nisan 1933'ten sonra…
Okullarda seslendirilmeye başlanır…
***
Peki, 'Andımız' geri gelir mi?
Bu soruya cevap vermek / verebilmek zor…
En iyisi…
'Kimbilir?' diyelim ve geçelim…
Nokta…
Sonsöz: Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme… Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime; dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme… / Hz. Mevlana…'