Bizler Fransız öpücüğünü bilirdik de, Amerikan öpücüğü diye bir şey olduğunu bilmezdik. Onu da Obama sayesinde öğrendik. Maşallah Merkel'i öyle bir öptü ki buna ne buzlar ne de anlaşmalar dayanır.

Fransız öpücüğü Lawrence Kasdan'ın yönetmenliğinde Meg Ryan, Kevin Kline, Timoty Hutton ve Jean Reno'nun oynadığı 1995 yılı Amerikan-İngiliz yapımı romantik bir film.

Bizim buradaki konumuz bu filmle hiçbir alakası olmasa da öpücük yönünden bir benzerlik gösteriyor.

Ocak ayında ABD Başkanlığını devredecek olan Barack Obama veda kapsamında S. Arabistan ve İngiltere'den sonra geçtiğimiz günlerde Almanya'ya gitti. Almanya Başbakanı Merkel konuğunu Herrenhausen Sarayında askeri törenle karşıladı. Obama burada Merkel'e Fransız'ını bile aratmayan meşhur öpücüğünü kondurarak, övgüler düzdü.

Obama sığınmacı politikasında ve Türkiye ile yaptığı anlaşma konusunda Merkel'in tavrının çok cesurca olduğunu söyledi. Böylece sığınmacı krizi konusunda Alman kamuoyunda şimşekleri üzerine çeken Merkel'e can simidi oluverdi.

Alman basını böylece Almanya'nın, ABD'nin bir numaralı müttefiki olma rolünü İngiltere'nin elinden aldığını bile yazdı.

Oysa Obama'nın ziyaretteki gerçek amacı Merkel'i sığınmacılar konusunda övmek değildi. Övgü aslında Türkiye'yi olumsuz yönde etkileyecek olan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşmasının (TTIP) yılsonuna kadar imzalanmasını sağlamaktı.

Almanların büyük bir kısmı karşı olsa da, hatta ziyaret sırasında gösteriler yapsalar da, bu anlaşma ile Avrupa ile ABD'de 800 milyon nüfuslu serbest ticaret bölgesi kurulacak. Tepkiler ücretlerin düşürüleceği, çalışanların haklarını koruyamayacağı ve çevreye zarar verileceği algısına.

Bu anlaşmanın başlıca yapılma nedeni; dünya sanayisinin iki büyük aktörü olan Amerika ve Avrupa'nın giderek zayıflayan ve daralan ekonomilerini canlandırmak. Ucuz Çin mallarının dünya piyasalarını ele geçirmesi ile ABD ve AB, rekabetle değil ancak işbirliği ile dünya üzerindeki egemenliklerini tekrar ele geçireceklerini anladılar.

Bu gelişme sadece ekonomik anlamda değil, siyasi ve stratejik anlamda da iki dev için oldukça önemli. Siyasi yönden bakıldığında ABD'nin, bir yandan dış politikasını Asya-Pasifik eksenine oturturken, diğer yandan da Batı dünyasının birliğini sağlayarak yükselmekte olan Çin'i dengelemeyi amaçladığı görülüyor.

Şimdi anladınız mı Obama'nın öpücüğünün nedenini?