Hala 'Altıoklu Parti' diyenler var ama!
Kahir ekseriyet…
'Atatürk'ün Partisi' olarak sever ve taçlandırır…
Cumhuriyet Halk Partisi…
Gelecek yıl bugünlerde…
'Dalya…' diyerek…
Kuruluşunun 100'üncü yılını kutlayacak…
CHP'ye gönül verenler…
O günü…
Türkiye'yi yöneten bir CHP ile sevinmek istiyor…
Tamam…
'Arzular Şelale…' ama…
Cepheleşen (ittifak) siyasi tablo buna izin verecek mi?
Aslında…
Daha önemlisi…
'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' devam edecek mi?
Yoksa…
Bu sistemden vazgeçip, 'Parlamenter Sistem'e dönüş mü yapacağız?
***
Bütün bunları neden sıraladık?
Millet İttifakı'nın harcını koyan…
'Altılı Masa'yı yaratan ve kesintisiz (bugün dahil)…
12 yıl, 120 gün Altıok'un bir numaralı koltuğunda oturan…
Kemal Kılıçdaroğlu…
Önceki gün ne dedi canlı yayında?
'Altılı masa ismim üzerinde uzlaşırsa hazırım… Devletin nasıl yönetilmesi gerektiği belli…'
Peki…
Bizim memlekette 'Hazırım' demek…
Tam anlamıyla…
'Başaracağım veya kazanacağım!' ile eşdeğer mi?
Tabii ki, hayır…
O zaman ne olacak?
Kısmetse, hep beraber göreceğiz!
***
Şunu hatırlatmakta yarar var…
'Motivasyon'…
Bir işi yapmak için duyulan istektir…
Peki…
Kılıçdaroğlu'nun motivasyonu yüksek mi?
Bence…
12 küsur yıldır belki de hiç olmadığı kadar!
O zaman…
İş bitti mi?
Hayır!
CHP Lideri'nin bir sözü çok önemli…
O söz de cümlelerin arasında sıkışmış, görünmez hale gelmiş:
'Önce kendi aramızda bir görüş birliği sağlamak lazım!'
İyi de…
Altılı Masa…
Bugüne kadar 'ağırlıklı' olarak…
'Görüş birliği içinde değil miydi?'
Evet, öyleydi ama…
Bu iş başka…
Bu iş, 'Cumhurbaşkanı Adayı'nın isminde…
Firesiz; '5'te 5…' anlaşmayı gerektiriyor…
Bir liderin bile…
Huysuzlanıp, 'kalbinden' o isim geçmese de…
'Yeter ki, masa devrilmesin…' anlayışı ile…
Önüne konan isme 'okey' çekerse…
Hoş olmaz…
Kendisi için de…
Millet İttifakı için de…
***
O nedenle…
Boşuna tombala çekmeye gerek yok…
Masa'nın Cumhurbaşkanı Adayı…
Kemal Kılıçdaroğlu'dur…
En azından 12,5 yıllık emeğinin karşılığıdır…
Şimdi, kalkıp biri diyecek ki:
'Diğer genel başkanların Türkiye için emeği yok mu?'
Olmaz olur mu?
Tabii ki var…
Ama…
CHP Lideri Kılıçdaroğlu kadar değil; kimse kusura bakmasın…'
Tahmin ediyorum:
Sorunuz hazır…
Taaa, beş yıl öncesine dönüp…
Diyeceksiniz ki…
'O zaman neden önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde yarışa kendisi girmedi de (CHP'nin Lideri olarak) Muharrem İnce'nin adaylığında karar verici oldu?' (Bi'de Ekmeleddin Bey var; Cumhurbaşkanı olsun diye, MHP bile oy vermedi; hatırlayın…)
Haklısınız…
Bu kez…
Kendisinin dışında 'beş karar verici / tercih yapıcı' var…
Kendisi için kendi lehinde karar veremez…
Bu nedenle…
Ömrünün 50 yılını 'Altıok'a vermiş…
Neredeyse…
Atatürk'ün Partisi'ndeki her '1 Numaralı' koltukta görev yapmış…
Değerli büyüğüm Bülent Baratalı'ya sordum…
Kılıçdaroğlu'nun olası Cumhurbaşkanı adaylığını…
Politika ustası Baratalı…
Durumu 'üç kelime' ile özetledi:
'Kemal Bey, CHP dümeninde verdiği bunca emekten sonra…
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için…
Kaçamaz… Mecburcu'dur(*)… Hakkıdır!'
***
Bitiriyoruz…
Cumhuriyet yazarı ustamız Emre Kongar'a…
Şöyle diyor, Kılıçdaroğlu:
'Cumhurbaşkanı, çalmayacak, yolsuzluk yapmayacak... Yalan söylemeyecek... İnsanlara hakaret etmeyecek... Ayrımcılık yapmayacak... Adil olacak… Egosunu yenmiş olacak… Veeee, yetkilerini devretmeye hazır olacak…'
Nokta…
(*) Herhangi bir şeyi yapmak zorunda bırakılan kimse…
Sonsöz: 'Kusur bulmak için bakma birine; bulmak için bakarsan bulursun… Kusuru örtmeyi marifet edin kendine; işte o zaman kusursuz olursun… / Hz. Mevlana…'