Bugüne kadar;
-Değişen bütçe uygulamalarından, sağlık uygulama tebliğinden,
-Refereans fiyat uygulamalarından,
-Hastalarla sürekli olarak yüz yüze kalıp, onların sağlık uygulama tebliği sıkıntılarını bize yansıtmalarından, kendilerince gerekirse azarlamalarından,
-Düşen ilaç fiyatlarından,
-SGK kesintilerinden, baskınlarından,’¶
-Vergi denetlemelerinden, sağlık müdürlüğü teftişlerinden,
-Hasta muayene ücretlerinin sorgusuzca toplatılmasından,
-Sözleşme şartlarına uyulmayan ödeme dengesizliğinden,
-Geriye dönük toplanan muayene ücretlerinin eczacıları ne kadar zor duruma düşürdüğünden,
-Doktorların yaptığı bütün hataların eczacıya mal edilmesinden,
-Raporlarda istenilen şartların sürekli değiştirilmesinden,
-Üvey evlat muamelesinden, dengesiz yaklaşımlardan,
-Daha anlatamayacağım kadar çok olan yansımalardan
hiçbir zaman bahsetmedik.
Kimseyi kötülemedik, hastaları olumsuz anlamda yönlendirmedik. Hastamızı mağdur etmemek adına, eczacılık yeminimiz adına, ilaçsız bırakmamak adına sustuk. Fakat; bütün bu iyi niyetimizin anlaşılamamış olması yetmezmiş gibi "size hala yapacaklarımız bitmedi " modeliyle saldırmaya devam diyorlar. Eczanelerimizin % 25 ine yakın kısmını sorgusuzca bir gecede elimizden alıyorlar. Niye?Tasarruf tedbirleri adınaymış!!!! İyide bütün bu tedbir hep mi eczacılar üzerinden sorgusuzca yapılacak?Hani bizim meslek hakkımız, sözleşme kurallarımız, herkesten fazla ödediğimiz vergilerimiz, mesailerimiz, nöbetlerimiz, vs. İlaçtaki ani kısıtlamaların, verilebilme değişikliklerinin bizi maddi ve manevi anlamda çok güç duruma düşürmesine rağmen, tasarruf için, hastalarımızı yıllarca ikna etmeye çalıştık. Olumlu anlatımlarla onların sakinleşmelerini sağladık. Ama bir türlü "anlaşılamadık" anlaşılan.
Bense mesleğini çok seven bir eczacı olarak, hastalarıma 4 Aralık Cuma günü veremeyeceğim hizmetten dolayı şimdiden özür diliyorum. Şunu bilmelisiniz ki;
ARTIK DAYANACAK GÜCÜMÜZ KALMADI!!!
Biz mesleğimize, haklarımıza sahip çıkmazsak, size hizmet veren birçok eczane yok olacak. Bununla beraber çalışan elemanlar da işsiz kalacak. Ve bizimle birlikte birçok kişi zorlanacak. Hemde bu kış günlerinde.
Ben her şeye rağmen, önümüzdeki iki gün içinde, yapılması planlanan hataların düzelebileceğini, sürpriz kararların alınabileceğini düşünmek istiyorum. Bunun önce
hastalarımız için, sonra çalışanlarımız için, son olarakta bizler için gerekli olduğunu tekrarlamak istiyorum.
Yaşatmak için önce yaşamamız gerektiğine inanıyoruz. Sevgilerimle...